Çocuklarda İnatçılık

Çocuk engellendikçe, çocuğa “Dokunma, hayır onu istemiyorum,” “Hayır bu böyle olacak,” “Sen şuraya oturacaksın” dendikçe hem çocuk hırçınlaşır, hem de anne-baba tesir gücünü kaybeder. İleriki dönemlerde sözünü dinletemez.

KADIN AİLE 25.04.2021, 22:40 Ramazan Peri
Çocuklarda İnatçılık

Her gelişim döneminin kendine özgü davranışları vardır. Çocuk 2 yaşından sonra anormalleşmez, normalleşir. 2 yaşına kadar bütün ihtiyaçlarını annesiyle gideren bir çocuk, annesiyle ruhsal bir sekine dönemi yaşadıktan sonra, sanki bir uykudan uyanır ve insan olma yolunda adımlar, “Ben yapacağım” demeye başlar.

Anne-babası ne yaparsa onu yapma isteği ile dolu olan çocuğun içindeki buyurucu iç kılavuz, itici bir güç gibidir. Anne-babası ayakta durduğu için o kılavuz onu ayakta durmaya iter, anne-babası gibi konuşabilmek için konuşmaya başlar. Ebeveyn de bu dönemin özelliğini bilirse, çocuğunun benlik gelişimini keyifle izler. Zira çocuğun amacı, ebeveynini çileden çıkarmak değil, ‘dediğim dedik’ tavırlarla anne-babasını bunaltmak değil, kendi varlığını kabul ettirmektir. Anne-babasına, onlardan farklı bir birey olduğunu göstermektir.

Bu sebeple, ‘ben gelişim’ döneminde, çocuğun yapmak istediği şeylere izin verilirse, kişilik gelişiminde olumlu tesirler oluşur. Çaba sarf ettiği şeye karşı engel çıkarılırsa, o buyurucu iç kılavuzun yol göstericiliğine karşı “Hayır, yapma, dokunma” denilirse, çocuk anormal davranmaya başlar. Bu engelleme sonucunda, agresif olur. Engeli aşmak için de her şeyi yapabilir. İter, ısırır, tükürür, tekme atar, kendini yere atar, saçlarını çeker... Şayet bu kısır döngünün içine girilirse, böylesi bir çocukla baş edilemez.

Bu sebeple çocuk ne yapmak istiyorsa, ‘yapabilirlik sınırı’ içinde izin verilmelidir.

Çocukla İnatlaşılırsa Ne Olur?

Çocuklarda görülen bütün anormal davranışların temelinde çocukluğunun ‘engellenmesi’ vardır. Engelleme, fıtratın önüne geçmedir. Doğal akışın geciktirilmesidir. Çocuk, yaşamda engellerle karşılaştıkça güçlenir, ancak engellendikçe agresifleşir. Örneğin, hiçbir çocuk başlangıçta saldırgan değildir. Ancak, duygusal gelişimi aksarsa saldırganlaşır, hırçınlaşır. Erken yaşta çocuğun içinde uyanan hırçınlık hissi, onun öfke kontrol sisteminin bozulmasına neden olur. Öfke, irade gelişiminden önce uyarılırsa, irade öfkeyi kontrol edemez hale gelir.

Duygusal gelişimini doğal bir şekilde sürdüren, engellenmemiş çocukların iradeleri, henüz uyarılmamış öfkelerinden, daha güçlüdür. Yapılan bütün pedagojik araştırmalar gösteriyor ki, duygusal gelişimi engellenen, ebeveyni ile güvenli bağ kuramayan çocukların iradeleri zayıf oluyor. Dahası engellenen, müdahale edilen, yasakları çok olan bir çocuk ısrarcıdır ve anne-baba çocukla inatlaşırsa, bu gelişim döneminin sonunda çocuk ısrarcılığı bir davranış kalıbı olarak öğrenebilir.

Çocuk engellendikçe, çocuğa “Dokunma, hayır onu istemiyorum,” “Hayır bu böyle olacak,” “Sen şuraya oturacaksın” dendikçe hem çocuk hırçınlaşır, hem de anne-baba tesir gücünü kaybeder. İleriki dönemlerde sözünü dinletemez.

Ölüm, yaralanma, kimyasal ilaçlara bulaşma, içme gibi tehlikeli şeyler olmadığı sürece çocuğun bu dönemi sükûnetle izlenirse, çocuk evin içinde özgür şekilde istediklerini yapabilirse, 3 yaşına geldiğinde duygusal olarak çok güçlü bir benlik yapısına sahip olur. Zaten 4-5 yaşından sonra çocukta empati gücü gelişir. Sosyal gelişim dönemiyle beraber, başka bir dönüşüm geçirerek bir insan haline gelir. Artık yeni yetenekler kazanarak, konuşarak problemleri çözmeyi öğrenecek ve isteklerini ifade edebilecektir. Mesela, anne kızına/oğluna, ’Kızım/oğlum ağlayarak su istiyorsun, istersen bir de ağlamadan iste” dese ve ağlamadığı zaman da su verse, çocuk kelimelerin gücünü keşfeder.

‘İnat Döneminin’ Kalıcı Hale Gelmemesi İçin Neye Dikkat Edilmeli?

Çocuk engelleri şiddetle aşmayı alışkanlık haline getirmeye başlarsa, bu, ileriki dönem için davranış bozukluğuna sebep olur. Çocuk annesinden bir şey istediğinde, annesi vermiyor, ötesinde de o şeye ulaşmasına engel koyuyorsa, çocuk kendisini yere atar, duvarlara vurur, çırpınır... Anne bu hırçınlık halleriyle baş edemeyeceğini anlayarak, “Tamam, ne istersen vereyim” derse, o takdirde çocuğa yenik düşmüş olur. Çocuk da bir problem çözümü olarak bu yöntemi öğrenmiş olur. Bağırdığında, tükürdüğünde, ısırdığında, vurduğunda istediklerini elde ettiğini anlar ve ister okulda, ister kreşte, ister parkta, ister akrabalarının arasında, her nerede olursa bu yolu kullanarak engelleri aşmayı dener. Çünkü evde bu yöntemi kullandığında işe yaradığını görerek tecrübe etmiştir.

Çocuk Her Şeyi İnatla Yaptırmayı Öğrendiyse, Çıkış Yolu Nasıl Olmalı?

Çocuk anne-babayla inatlaşmaya başladıysa, onlara güç gösterisinde bulunduysa, o çocuk inatlaşmayla yenilemez. Anne- baba inatla karşılık verirse, çocuğunu sindirmiş olur. Ayrıca çocuğunu irade kullanımında yeteneksiz bırakır.

İnat eden bir çocuk karşısında annenin duruşu sükûnet olursa, çocukla dürtüselliğe, inatlaşmaya girilmezse, o takdirde çocuğun inadı kırılabilir. Çocuğu mahcup etmeden, ezmeden, çocuğa ezici bir bakış sergilemeden duyarsız bir sabır içinde olan anne, çocuğundaki inadı kırabilir. Annesinin sakin kalabildiğini gören çocuk, kendisini güvende hisseder ve o emniyet hissiyle annesiyle yeniden uyumu yakalar.

“Oğlum/kızım bir bardak su getirir misin?” diyen anneye çocuk, “Hayır getirmeyeceğim, bana ne!” diye karşılık veriyorsa, anne duyarsız bir sabır içinde davranarak, gidip suyunu kendisi almalıdır. Fakat genellikle anneler çocuklarıyla inatlaşıyor. Çocuk “Getirmem” diyor, anne de “Getireceksin” deyip karşısında bağırıyor. Çocuk “Hayırrrr” deyip diğer odaya kaçıyor, anne de peşinden koşuyor. Oysa çocuk çocuktur, anne ise bir yetişkindir. Anne, böylesi bir diyaloga girmemelidir.

Çocuk bir şeyi inatla yaptırmaya çalıştığı sırada, bir otorite olarak babayı karşısında bulursa, o davranışın bir daha yapılmaması gerektiğini fark eder.

Baba o dik ve kararlı duruşuyla, çocuğun kararlı durmasını sağlayacak otoritenin kaynağıdır. Çocuğun ellerinden tutabilir, göz göze gelebilir ve “Bu davranışı yapman doğru değil” diyerek, çocuğa engel olur. Bu; korkutma, ürkütme şeklinde değil, kararlılık gösterilerek yapılır. Çocuk o sırada ağlarsa, bu duygusal yoksunluktan değil, iktidar mücadelesinden dolayıdır. O takdirde ağlamasında bir sakınca yoktur.

Soru-Yorum

Kızım son zamanlarda beni ısırmaya başladı. Nasıl vazgeçirebiliriz?

Ben 15 aylık bir kız bebek annesiyim. Kızım son zamanlarda beni ısırmaya başladı. Babasını da nadiren ısırıyor. Geçtiğimiz haftalarda sınavım vardı, ona çalışırken bu durum yoğunlaştı. İlgi istediğinden yaptığını düşünüyorum, ama emin değilim. Bundan vazgeçirmek için ne yapmalıyım?

İlgisiz kalan çocuk annesini ısırır, vurur, oyuncağını atar...

Eğer bir anne olarak “İlgi istediği için ısırıyor” diye düşünüyorsanız, bu düşünce doğru olabilir. Çünkü çocukların ilgisiz kaldıklarında karşı tarafa zarar vererek onların ilgisini çekmeye çalıştıklarını biliyoruz. İlgisiz kalan çocuk anne- babasını ısırır, vurur, etrafı dağıtır, oyuncaklarını fırlatır. Bütün bunlar ilgi ihtiyacından kaynaklanabilir.

Oğlum çok sinirli, kafasını yere vuruyor. Neden?

Oğlum (16 aylık) çok sinirli. İstekleri olmadığında kendini yere atıyor. Kafasını bilerek yere vuruyor. Hatta yatakta ve çekyatın üzerinde ise inip yere vuruyor. Kendi kendine oynarken bile sinirlenebiliyor; kendine, yüzüne, her yere vuruyor. Yanında ufak bir bebek olsa ona vuruyor, ısırmak istiyor. Uyurken bile onu ellesek ağlıyor ve yatağın içinde kendini oradan oraya atıyor. Doğduğundan beri beraber yatıyoruz ve anne-baba olarak onunla çok ilgileniyoruz. Evimizde bir huzursuzluk yok, sevgi dolu bir aileyiz. Oğlum niye böyle sinirli?

Ağlayarak problem çözemeyeceğini görmesi lazım.

Eğer Anadolu Pedagojisi’nin unsurlarını yerine getiriyor; oğlunuzla yatıyor, onu emziriyor, isteklerini yeterince yerine getiriyor ve gün içinde de onunla birlikte oluyorsanız, onunla ruhsal temas kurduğunuz halde bunları yapıyorsa endişe etmeyin; bu bir iktidar mücadelesidir.

İsteklerini yerine getirmek için ağlıyor olmasına boyun eğmeyin, duyarsız bir sabır içinde oğlunuzun yanında sakin oturun. O ne yaparsa yapsın elinizi dahi uzatmayın, ama onu kabullenici haliniz hep devam etsin. Eğer ağlamaları biter ya da yanınıza gelmek isterse, onu hiç incitmeden, itmeden kucağınıza alın. Ağlayarak ya da başını yerlere vurarak problem çözemeyeceğini görmesi gerekir.

3 yaşındaki kızım inatçı, agresif, hırçın davranıyor. Ne yapmalıyız?

Kızımız devamlı ağlıyor. Çok hırçın. Doğduğundan beri böyle. Ne yapacağımızı şaşırdık. Ne yapmamız lazım?

Onur savaşı veren çocuk hırçındır, agresiftir.

Eğer çocuğun fizyolojisinde birtakım sıkıntılar yoksa, yani ağlama ve bağırmalarının nedeni; kas ağrıları, baş ağrıları, birtakım gerginlikler, fizik sistemindeki ağrılar nedeniyle değilse, o takdirde anne-baba olarak başınızı elinizin arasına alıp, “Çocuğumuzun gergin atmosferinde, bağırma ve ağlamalarında tesirim ne kadardır?” diye düşünmeniz lazım. Çünkü pedagoji der ki: Hiçbir çocuk doğuşta, başlangıçta, davranış problemleriyle dünyaya gelmez. Eğer çocuk ağlıyor, bağırıyor, hırçınlık yapıyorsa o çocuk muhtemel ki bir onur savaşı veriyordun

Acaba kızınız neye karşı bir onur savaşı veriyor?

Kendisini baskı altında tutmak isteyen ebeveynine karşı bir onur savaşı veriyor. Ve eğer anne-baba, çocuğu baskı altında tuttuğunu fark etmez ve çocuğun üstünde devamlı bir güç gösterisinde bulunmaya çalışır ve çocuk da bu güç gösterisinin altında ezilmeye başlar ise, hırçınlıklar, agresif tutumlar çocuğun onur mücadelesi, kişilik mücadelesi artarak devam eder. Dokundurmaz artık çocuk.

Gece kaldırmaya çalışırsınız, hırçınca bağırır. Gündüz üstünü çıkarmaya çalışırsınız bağırır. Ayakkabısını giydirmeye çalışırsınız bağırır. Çünkü baskılar veya beklentiler, çocuğu bunaltmış vaziyete getirebilir. Burada annenin yapacağı şey, “Acaba benim çocuğumdan çok mu beklentim var? Çocuğumun üzerine çok mu gidiyorum? Çocuk bu kadar hırçın, agresif olduysa acaba ona tesir eden faktörler nelerdir?” diye düşünmektir.

Çocuklarımın her dediğini yapıyorum. Sorun nerede?

Benim biri 5 yaşında, diğeri 1. sınıfa giden iki oğlum var. Büyük oğlum dikkatini 5 dakikadan fazla odaklayamıyor. İkisi de sürekli dışarıda oynamak istiyor. Onları her gün parka götürmeme rağmen hiçbir şeyden memnun olmuyorlar. Eve geldiğimizde yine dışarı çıkmak istiyorlar. İnat ediyorlar.

Derslerini zorla yaptırıyorum. Büyük oğlum okula başlayalı aşırı derecede kıskançlık oluştu. Okulda kendini öğretmenine fazla ifade edemiyor. Küçük oğlum ise her şeye ağlıyor. İnatçı. Dediğini yapıyorum, ama yapsam da yapmasam da ağlıyor. Babası da ben de ilgili bireyleriz. Bize ne tavsiye edersiniz?

Çocuklara aşırı düşkünlük onları mutsuz ve memnuniyetsiz bireylere dönüştürür.

Çocuklarınıza çok düşmüş olmakla, acaba onları bağımlı hale getirmiş olabilir misiniz? Mesajınızı okuduğumda çocuklarınızın iradesini geliştirmek için onlara fırsatlar vermek yerine, onlar adına her şeyi hep sizin yapmış olduğunuzu anlıyorum.

Eğer öyle ise, bırakın çocuklarınızı sırtınızda taşımayı, atın gökyüzüne... Uçmasını öğrenmeliler, korkmayın düşmezler.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 07 Haziran 2023
İmsak 03:27
Güneş 05:25
Öğle 13:08
İkindi 17:07
Akşam 20:40
Yatsı 22:29
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 85
2. Fenerbahçe 35 77
3. Beşiktaş 35 77
4. A.Demirspor 35 66
5. Başakşehir 36 62
6. Trabzonspor 36 57
7. Karagümrük 36 51
8. Konyaspor 35 50
9. Kayserispor 36 47
10. Kasımpaşa 36 43
11. Ankaragücü 35 42
12. Sivasspor 36 41
13. Antalyaspor 35 41
14. Alanyaspor 36 41
15. İstanbulspor 35 38
16. Giresunspor 35 37
17. Ümraniye 35 30
18. Gaziantep FK 35 25
19. Hatayspor 35 23
Takımlar O P
1. Samsunspor 36 78
2. Rizespor 36 68
3. Pendikspor 36 67
4. Bodrumspor 36 62
5. Sakaryaspor 36 62
6. Eyüpspor 36 62
7. Göztepe 36 60
8. Manisa FK 36 56
9. Keçiörengücü 36 56
10. Bandırmaspor 36 55
11. Boluspor 36 52
12. Altay 36 40
13. Erzurumspor 36 39
14. Tuzlaspor 36 38
15. Gençlerbirliği 36 38
16. Altınordu 36 35
17. Adanaspor 36 25
18. Denizlispor 36 23
19. Yeni Malatyaspor 36 16
Takımlar O P
1. M.City 38 89
2. Arsenal 38 84
3. M. United 38 75
4. Newcastle 38 71
5. Liverpool 38 67
6. Brighton 38 62
7. Aston Villa 38 61
8. Tottenham 38 60
9. Brentford 38 59
10. Fulham 38 52
11. Crystal Palace 38 45
12. Chelsea 38 44
13. Wolves 38 41
14. West Ham United 38 40
15. Bournemouth 38 39
16. Nottingham Forest 38 38
17. Everton 38 36
18. Leicester City 38 34
19. Leeds United 38 31
20. Southampton 38 25
Takımlar O P
1. Barcelona 38 88
2. Real Madrid 38 78
3. Atletico Madrid 38 77
4. Real Sociedad 38 71
5. Villarreal 38 64
6. Real Betis 38 60
7. Osasuna 38 53
8. Athletic Bilbao 38 51
9. Mallorca 38 50
10. Girona 38 49
11. Rayo Vallecano 38 49
12. Sevilla 38 49
13. Celta Vigo 38 43
14. Cadiz 38 42
15. Getafe 38 42
16. Valencia 38 42
17. Almeria 38 41
18. Real Valladolid 38 40
19. Espanyol 38 37
20. Elche 38 25
Günün Karikatürü Tümü