Çocuklarda İzinsiz Eve Eşya Getirme

Çocuğun çevresindeki her şey, çocuğundur. Üçüncü bir şahsa ait bir şey yoktur. 7 yaşından sonraki dönemde ise, evden alınan habersiz eşya veya para, çocuğun ihtiyacını karşılamak için başvurduğu bir yoldur. Kişilik bozuklukları içinde yer alan ‘çalma hastalığı’ ile çocukluk döneminde görülen davranış bozukluğu arasında fark vardır.

KADIN AİLE 06.04.2021, 22:13 Ramazan Peri
Çocuklarda İzinsiz Eve Eşya Getirme

7 yaş grubundan küçük çocuklar için başkasının malı diye bir şey yoktur. Çocuğun çevresindeki her şey, çocuğundur. Üçüncü bir şahsa ait bir şey yoktur. O yüzden çocuk, okuldaki oyuncakları, arkadaşının eşyalarını çok rahatlıkla alır, cebine koyar ve getirir. Çocuk okuldan alıp getirdiği oyuncağı ne çalma niyeti ile alır, ne de başkasının malına el koyma niyeti ile cebine koyar.

7 yaşından sonraki dönemde ise, evden alınan habersiz eşya veya para, çocuğun ihtiyacını karşılamak için başvurduğu bir yoldur. Bu bir uyum ve davranış bozukluğu olarak değerlendirilir. Şayet çocuk ergenlik döneminde bunu yapıyorsa, işte asıl tehlikeli dönem budur.

Kişilik bozuklukları içinde yer alan ‘çalma hastalığı’ ile çocukluk döneminde görülen davranış bozukluğu arasında fark vardır. ‘Çalma hastalığı’ yetişkinlerde görülür ve kişinin içindeki acıyı, mutsuzluğu bertaraf etmek için heyecan verici bir davranış içerisine kendisini sürüklemesi ve sahip olamadığı değeri, sevgiyi bir şeyleri çalarak gidermeye çalışmasıdır.

7 Yaşından Küçük Çocukların Anne-Babaları Ne Yapmalı?

Başkasının eşyasını alıp getirme davranışı bulunan çocuğa paniğe kapılarak,Sen hırsızlık mı yaptın?” şeklinde yaklaşılırsa, bu

yaklaşım, tüm dünyanın kendisi için yaratıldığını düşünen çocuğun ufkunun daralmasına sebep olur.

Dahası 7 yaşından küçük çocuk, hafızasına eklediği her kelimenin somut bir karşılığını arar ve örneklendirme metodu ile her kelimeyi, bir eşya ile özdeşleştirir. Böylelikle, pasif kelime hâzinesine kaydolan, “Sen hırsız mısın?” cümlesinde geçen, ‘hırsız’ ile ’ben’ kelimeleri birleşecek ve çocuk, ileriki yaşlarda ne zaman ‘hırsız’ kelimesini duysa, kendisini hatırlayacak, yüzü kızaracak ve belki de kendini savunacaktır.

Bunun yerine, çocuğa, elindeki oyuncağın aslında başka birine ait olduğu, belki de o oyuncağın sahibinin, oyuncağını arıyor olabileceği ve eğer bulamaz ise çok üzülebileceği anlatılmalıdır. Çocuğu eşyası kaybolan kişiye empati duydurmalıdır.

Çocukları İzinsiz Eşya Almaya İten Nedir?

7 yaşından sonraki dönemde, genellikle sosyal çevresiyle iletişime kapalı çocuklarda, kendisine ait olmayan eşyayı alma görülebilir. Dolayısıyla içine kapanık, yalnız çocukların sosyalleşmesi için desteğe ihtiyaçları vardır. Arkadaşlarıyla, konu-komşuyla ortamlar oluşturulursa; mesela birlikte sinemaya gitmek, evde doğum günü partisi düzenlemek, çay partisi vermek gibi etkinliklerle, çocuğun yeni çevre edinmesi sağlanırsa, çocuk o çevrelerle duygusal bağ ve empati kurmaya başladıkça, içindeki duygusal boşluk dolar. Çocuğun sosyalleşmesi desteklendikçe, bu problemden de kurtulması kolaylaşır.

Yapılan araştırmalar, çocuğu izinsiz eşya almaya iten en önemli sebebin sevgi yoksunluğu olduğunu göstermektedir. Anne-babanın ilgisizliği, yeni bir kardeşin eve gelişi, akranlar arası kıyaslamalar, çocuğu, içindeki yoksunluğu telafi etmeye yönlendirmektedir. Bu yöntemle pek çok çocuğun, ailesinin ilgisini üzerine çekmeye çalıştığı görülebiliyor. Hatta annenin çocuğun elindeki oyuncağı kızarak da olsa “Bunu nereden aldın?” diye sorması bile, bazen çocuk için annesi ile konuşması anlamına geldiğinden dolayı da çocuk başkasının eşyasını alabiliyor.

Diğer önemli bir sebep de, düzenli harçlık alamamaktır. Çocuğun bir ihtiyacı varsa ve anne-babasından korktuğu için bunu dile getiremiyorsa, ötesinde anne-babasının bu ihtiyacını karşılamayacağını düşünüyorsa veya söyleyeceği sırada anne- babasının üzüleceğini sanıyorsa, o zaman bu ihtiyacın giderilmesi için kendi başının çaresine bakabiliyor ve ihtiyacı olan eşyayı izinsiz alıyor. Bu bir çalma hastalığı değildir, ancak heyecanı yaşattığı ve çocuğu ikiyüzlü yaptığı için oldukça tehlikeli bir eylemdir.

Bazen de çocuk kızgınlık, düşmanlık, kırgınlık, yoksunluk, kıskançlık duygularının dışa vurum şekli olarak bir başkasının eşyasını izinsiz alır.

Çocuğa kişilik haklarına saygı gösterilmesi gerektiği küçük yaşlardan itibaren öğretilir ise, çocuğun özel eşyalarına saygı gösterilir, izinsiz alınmaz ise, çocuk da başkalarının eşyalarına saygı göstermeyi, izinsiz almamayı doğal şekilde öğrenecektir. Aksi olduğunda, çocuk sınırlarının nerede başlayıp bittiğini bilemediğinden başkasının eşyasına saygı göstermeyi öğrenemez ve dilediğinde de izinsiz alma yaklaşımında bulunabilir.

Aşırı baskı altındaki ve otoriter ailelerin çocuklarında da bazen izinsiz eşya alımı görülmektedir.

Olumsuz arkadaş gruplarına uyarak da başkasının mülkündeki eşyayı alma eylemi görülebilir. Özellikle ergenlerde üstünlük duygusu elde etmek amacıyla, tehlikeli bir durumun üstesinden gelme, heyecan yaşama gibi duygularla da bu davranış yapılmaktadır. Zaten en tehlikelisi de budur. Zira önüne geçilmezse, yetişkinliğe doğru hastalık olarak taşınan, bu heyecana bağımlı hale gelmeyle ortaya çıkan kleptomani görülür.

İzinsiz Eşya Almanın Alışkanlığa Dönüşmemesi İçin Neye Dikkat Edilmeli?

Anne-babalar, çocuklarının izinsiz eşya alimim kabul etmekte zorlanırlar. Çünkü bu bir hırsızlık-eşya aşırma-çalma gözüyle değerlendirilir. Ayıp ve büyük bir suç olarak da görüldüğü için genellikle çocuklar cezalandırılır. Çocuğuna şiddet uygulayarak birçok problemi çözebilecek zannında olan anne-babalar var. Çocuk eğer yanlış yoldaysa, tokat atılarak, dövülerek, hakaret edilerek, aşağılanarak geriye döneceği düşünülüyorsa, evet döner. Çocuk bir daha belki hırsızlık yapmaz, ama bu sefer gidip daha ağırını yapabilir. Anne-babasının karşısına iffetsizlik ile çıkabilir. Böylesi bir durumla karşı karşıya gelindiğinde, yapılacak olan şey çocuğa şefkat dolu davranmaktır.

Bir çocuk kendini değerli hissediyorsa bu türlü davranışlar içerisine giremez. Onun boynuna ip takılsa da, ayaklarına zincir vurulsa da, “Hayır ben bunu kendime yakıştıramam, ben bunu yapamam” diyerek direnç gösterir.

Ne kadar ahlak dışı davranış varsa, ne kadar kültür dışı davranış varsa, ne kadar toplumun hoş görmediği davranış varsa, kendisini değersiz, aşağılanmış hisseden kişilerin bu davranışları yaptığını görürüz.

Zaten çocuk kızgın bir anne-babanın karşısında yaptığı bir şeyi söyleyemez. Ötesinde, çocuğa hesabını veremeyeceği sorular sorulursa, çocuk batağın içine iyice batar. Bu sebeple,

• Bu durumu çocuğun yüzüne vurmayın.

• Ortaya çıkartmak için özel çaba sarf etmeyin.

• Şüphelendiğinizi her halinizden belli etmeyin.

• Duyurucu laflar söylemeyin.

Çocuk sözlerle ve ötesinde cezalarla, kendisini aşağılanmış hissederse, artık her türlü aşağılık davranışı yapmaktan çekinmez. Korkulan şey de tam olarak budur. Ve bu, çocuğu alışkanlık kazanmaya götüren en kritik noktadır.

Bir insan utanmasından dolayı, birisinin onu ayıplamasından dolayı, birisinin onu dövecek olmasından dolayı davranışından vazgeçmez. Bir insanın aşırma eyleminde bulunmaması için içerisinde temel değerlerin oluşmuş olması lazımdır. Bu ister manevî değerler olsun, ister etik, ister ahlak değerleri, ister toplumsal kabul edilmiş değerler olsun; vakti zamanında bunların yerleşmiş olması lazım ki, insanın içerisinde bir utanma hissi, yaptığı yanlış davranışlara karşı bir mahcubiyet hissi oluşsun.

Çocuğu anlamaya çalışarak, yeniden diyalog kurarak ve onun içindeki yalnızlığını hissederek bir birliktelik oluşturulursa, ancak o zaman sorunun içinden çıkılabilir. Yoksa utandırılarak hırsızlıktan vazgeçmeyecektir. Yani ‘izinsiz eşya almanın’ yanlış olduğunu, kendisine yakıştıramadığını hissettiği zaman, o davranışı bir daha tekrarlamayacaktır.

Soru-Yorum

Kızım arkadaşlarının eşyalarını izinsiz alıyor. Ne yapmam lazım?

4 yaşındaki kızım, misafirliğe gittiğimizde, arkadaşlarının oyuncaklarından bir-iki tanesini cebine koyup eve getiriyor. Ben de evde sorunca, bunlar kimin deyince, benim diyor. Ne yapmam lazım?

Çocuğunuza eşyaların başkasına ait olduğunu empati kurdurarak öğretin.

Çocuklar bu yaşlarda eşyaların başkalarına ait olacağını bilmezler. “Neden bu onunki, benim olsun” derler. Bu gelişim dönemi içinde gayet normal bir çocuk davranışıdır. İlerleyen yaş dönemlerinde her eşyanın bir sahibi olduğunu ve kendi eşyalarının da sahibinin kendi olduğunu öğrenecektir. Ama 3- 4 yaşlarında çocuklar beğendiği eşyayı yanlarında taşımaktan keyif alabilirler. Bu, endişe edecek bir durum değildir. Yapacağınız şey ona sükûnetle o eşyanın sahibinin başkası olduğunu, kendisinin de eşyaları olduğunu, bu eşyaları da başka biri alıp götürse buna kendisinin de hoşlanmayacağı şeklinde empati kurdurarak izah edilmeli, sorun konuşarak halledilmelidir.

Oğlum evden izinsiz para alıyor. Bize yardımcı olur musunuz?

Oğlum 10 yaşında, evden para aşırdığını fark ettik. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Eşim, “Hiçbir şeyinizi eksik etmedim, bu çocuk nasıl olur da evden para çalar!” diye âdeta sinir küpü. Şimdilik ben kendisini çocuğa kızmasın diye frenliyorum. Ama ben de ne yapacağımı bilemiyorum.

Yardımcı olur musunuz?

Çalma hastalığı küçük yaşlarda oluşmaz. Endişelenmeyin!

Genellikle çocuklar ihtiyacını alır evden. Eğer anne- babalarından da korkuyorlarsa ya da vermiyor olduğunu zannediyorlarsa o zaman izinsiz almaya çalışırlar. Eğer baba para verirken bir sürü laf söylüyor ve arkasından nerede harcadığının hesabını sorarak, “Daha dün verdim, niye biriktirmiyorsun?” diyorsa, çocuk da para isteyeceği sırada hesap vereceğini, babasının harçlığı kendisine azıcık azıcık vereceğini düşünüyorsa, kendi başının çaresine bakar.

Ya da evin içerisinde maddî problemle ilgili birtakım şeyleri anne-baba kendi arasında konuşuyorsa, çocuk da arkadaş ortamında arkadaşlarıyla birbirlerine cüzi miktarda bir şeyleri ısmarlama alışkanlığı edinmişse; fakat cebinde bu miktar yoksa, söyleyeceği sırada sizin üzüleceğinizi düşünüyorsa, işte o zaman hiç olmadık bir şey yapar. Evin bir tarafında duran parayı alır, cebine koyar.

İşte bu bir çalma hastalığı değildir, ancak heyecanı yaşattığı ve kendisini ikiyüzlü yaptığı için sonraki günler adına oldukça tehlikeli bir eylemdir.

Sizin yapacağınız şey şu; korkutmadan, incitmeden, çocuğunuza arkadaşlarıyla ne yaptığını sormak. Çocuk arkadaş ortamındayken herkesin bir şeyler ısmarladığını ancak kendisinin ısmarlayamadığını söylerse, orada tedbir alınmaya çalışılmalı. Çocuğun cebinde eğer harçlık eksik olursa, bu çocuğu böylesi bir eyleme yönlendirir.

Ötesinde, çocukluk döneminde başlayan bu heyecan tatmalar ileriki yıllarda da çocuğu bu heyecana bağımlı hale getirirse, yetişkin olduğunda kleptomaniye (çalma hastalığına) doğru yönelmiş olur. İşte tehlike asıl buradadır.

15 yaşındaki kızımın hırsızlık huyu var. Nasıl bir tedavi önerirsiniz?

15 yaşında lise birinci sınıfa giden bir kızım var. Öğretmenleri bugüne kadar gözlemleyip de bir şey söylemediler. Ben 6 yaşından beri fark ettim, ama kesin emin olamadım. Bu yıl liseye gidince, ergenlik de işin içine girince bizi ve kendini perişan etti. Derslerinin hepsi T geldi. Biz dindar ve bilinçli bir aileyiz. Kendisi de o şekilde yetişti. Fakat öze inemedi. Hırsızlık huyu var. Bu beni çok hüsrana uğrattı. Bu çirkin huylarını kendisiyle konuşmalı mıyım? Konuşabilirsem eğer nasıl konuşmalıyım? Ne gibi bir tedavi tavsiye edersiniz?

Çocuğun içinde gizlediği ikinci kişiliğin yok olması için kendini güven ortamında hissetmesi gerekir.

Çocukluk yıllarında her şey yolunda gidiyor gibi görünse de, bir süre sonra işlerin hiç de yolunda gitmediğine anne-babalar büyük bir hüsranla şahit olunca yürekler yanıyor, kollar kırık olsa da yen içinde saklanmaya çalışılıyor.

Size şu andan itibaren tavsiyem; belki zaman kaybı gibi görünse de kızınıza güven duygusunu yeniden yaşatmaya çalışın. O sizi aidatsa da tebessüm edin ve ona güvendiğinizi gösterin. Yalanlarını yüzüne vurmayın. İzinsiz aldığı eşyaları yüzüne vurmayın.

Zira şu an kızınız içine doğru ikinci bir kişi oluşturmaya başlamış ki, siz bu süreci durdurmayı başarmalısınız. Çocuğun içinde gizlediği bu ikinci kişiliğin yok olması için çocuğun kendini güven ortamında hissetmesi gerekir. Güvensizlik, baskı, zorlama ve cezalandırmalar çocuğunuzun içinde oluşturduğu ikinci kişiliği iyice benimsemesine neden olur. Eğer yeni yeni yanlışlar yapmadan bu zor süreçten çıkmak istiyorsanız, bir uzmanla görüşmenizi tavsiye ederim.

Pedagog Dr. Adem Güneş

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 27 Mart 2023
İmsak 05:24
Güneş 06:50
Öğle 13:15
İkindi 16:44
Akşam 19:30
Yatsı 20:50
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 27 57
2. Eyüpspor 27 53
3. Rizespor 26 49
4. Sakaryaspor 27 49
5. Pendikspor 26 47
6. Keçiörengücü 27 47
7. Bodrumspor 27 42
8. Manisa FK 26 42
9. Boluspor 26 41
10. Bandırmaspor 26 40
11. Göztepe 26 38
12. Tuzlaspor 27 28
13. Erzurumspor 26 25
14. Altay 27 25
15. Adanaspor 27 25
16. Altınordu 26 20
17. Gençlerbirliği 26 18
18. Denizlispor 27 17
19. Yeni Malatyaspor 27 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü