Sevmediğin kişiye sevdiğin şeyden verir misin?

İnsan, sevdiğine, sevdiği şeylerden verir, yedirir ve giydirir. Bir insan, sevmediği kişiye sevdiği şeylerden, kendisinin sevdiği yiyeceklerden ya da düşmanının sevdiği yiyeceklerden yedirmeyi sevmez.

Mesela savaş meydanında düşmanını esir aldın. Ona, kendi ekmeğini verir misin? Ona kendi ekmeğinin güzel tarafından koparır verir misin? Ona, onun sevdiği yemeklerden yapıp yedirir misin?

Zor bir durum değil mi? Az önce seni öldürmek için gelen kişiye, elinden geleni yapmak zor bir durum değil mi? Üşümesin diye onu sıcak bir odaya almak zor bir durum değil mi? Acıktığında ona, hangi yemeği canın çekiyor diye sormak zor bir durum değil mi?

Ticari hasımlarınızla bir yerde karşılaşınca ya da onu davet edince güzel bir yemek yedirmek insanın ağrına gider değil mi? Sevmediğiniz insanlara sevdiğiniz ya da sevdikleri şeyleri vermek ne kadar zor değil mi?

Bakınız Rabbimiz ne diyor?

(وَیُطۡعِمُونَ ٱلطَّعَامَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ مِسۡكِینࣰا وَیَتِیمࣰا وَأَسِیرًا ۝ إِنَّمَا نُطۡعِمُكُمۡ لِوَجۡهِ ٱللَّهِ لَا نُرِیدُ مِنكُمۡ جَزَاۤءࣰ وَلَا شُكُورًا ۝ إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا یَوۡمًا عَبُوسࣰا قَمۡطَرِیرࣰا)

Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler.

(Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) "Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz. Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı) Rabbimizden korkarız."

[İnsân (Dehr) suresi 8 - 10]

Ayette geçen nükteyi yani inceliği gördün mü? "ve esire yedirirler."

Esir kim biliyor musun? O senin düşmanındır. O sana kılıç sallayandır. O senin can düşmanındır. Ama bugün eli kolu bağlı ve senin vereceğin bir dilim ekmeğe muhtaç!

O bugün kapında senden iş istiyor. O bugün yaşlanmış ve beli bükülmüş. O bugün yatalak olmuş. O bugün senin dudağından çıkacak bir söze bakıyor. Sürgün edebilirsin. Sürebilirsin. Tenzili rütbe yapabilirsin. Bodrum katlarına gönderebilirsin. Gözden ırak edebilirsin.

Ama savaşlarda yenemediğin adamı sofralarda yenebilirsin. Yıllardır kılıçlarla, suçlamalarla yenemediğin adamı bugün ona ikram ederek kazanabilirsin. Yıllardır saf dışı edemediğin adamı bugün safına çekebilirsin.

Rabbimiz, bizlere böyle diyor işte. Onlar yiyeceği seve seve esire yedirirler. Ya da diğer manası ile esirlere sevdikleri şeyleri yedirirler.

Rabbimiz kazanmamızı istiyor. Ama öldürerek, sürgün ederek, yerinden ederek değil, ihya ederek, yerinde bırakarak ve doyurarak kazanmamızı istiyor.

O kazansaydı ne mi yapardı?

Herkes kendisine yakışanı yapar! Sen kendine yakışanı yap!

Murat Padak