İslâmiyetin Horasan’a Girişi

İslâm coğrafyacılarının tamamı Horasan’ı ümmehât denilen Belh, Herat, Nîşâbûr ve Merv şeklinde başlıca dört kısma ayırmışlardır. Horasan “güneşin doğduğu yer, güneş ülkesi, doğu bölgesi” gibi anlamlara gelmektedir. İslâm orduları Sâsânî İmparatorluğunu yıkmakla kalmadı, İran’ın siyasî yapısında olduğu gibi sosyal ve dinî hayatında da köklü değişiklikler meydana getirdi.

TARİH 15.07.2021, 17:10 16.07.2021, 17:30 Ramazan Peri
İslâmiyetin Horasan’a Girişi

Kadim bir tarihi geçmişe dayanan Horasan, kelime olarak “hûr” ve “âsân” olmak üzere eski Farsçada iki kelimenin birleşmesinden oluşur; “güneşin doğduğu yer, güneş ülkesi, doğu bölgesi” gibi anlamlara gelmektedir.1

Bu coğrafya günümüzde İran, Afganistan ve Türkmenistan’ı da kapsayan bir bölge olarak tanımlanır. Bununla birlikte çalıştığımız dönem olan Ortaçağda, Horasan’ın coğrafi sınırlarının nereler olduğu konusunda dönemin İslâm coğrafyacıları farklı tanımlamalar yapmıştır. Bazen dar bir kapsamda ele alınan Horasan’ın sınırları bazen de Irak’ın doğusunda kalan tüm İslâm coğrafyasını kapsayacak şeklinde ifade edilmiştir.2 Nitekim Horasan’ı geniş bir coğrafya olarak tanımlayan kaynaklara göre bu sahanın Ortaçağ sınırlarının tanımı genel olarak şöyledir: Doğudan Huttel, Gûr ve Sicistân’ın bir kısmı; Batıda Deşt-i Kevir’in batısı, Taberistân ve Cürcân; Güneyi Deştilût, Kirmân-Rey arasındaki Fars toprakları; Kuzeyden Türkmenistan, Hârizm ve Mâverâünnehir tarafından çevrili geniş bir coğrafya olarak tarif edilmiştir.3 Diğer yandan, neredeyse İslâm coğrafyacılarının tamamı Horasan’ı ümmehât denilen Belh, Herat, Nîşâbûr ve Merv şeklinde başlıca dört kısma ayırmışlardır.4

Horasan’ın sınırları, zamanla değişen koşullar ile her biri müstakil bir bölge olarak anılan kısımlara taksim edilmiştir. Ancak yukarıda yapılan geniş coğrafi tanım, kültürel açıdan varlığını sürdürmüştür.5 Bizim de çalışmamıza konu olan Horasan’ın bu yönüdür. Nitekim kültür öğesinin belli sınırlar içinde değerlendirilmesi güçtür. Bu bakımdan, çalışmamızda Horasan ve bazen de İran ifadelerini kullandığımızda söz konusu geniş bölgeyi kastetmiş olacağız. Ayrıca belirtmek gerekirse, İran ifadesinin kullanımım günümüz anlam ve sınırları içerisinde değil, Ortaçağ kapsamında değerlendireceğiz.

İslâmiyetin Horasan’a Girişi

İslâmiyet öncesi İran’ın siyasî tarihinde sırasıyla Elam, Med, Pers, Selevkos, Part ve Sâsânî devirleri yaşandı.6 Her siyasî oluşum döneminde inanç sistemi farklılıklar gösterse de ilk devre hanedanlıktan sona doğru aktarımlı bir dinsel sistem sürüp gitti; çok tanrılı dinden tek tanrılıya, üçlemeli inanç sisteminden nihayet İslâmiyet’le birlikte tek tanrılıya doğru bir dönüşüm meydana geldi. Kronolojik olarak baktığımızda hemen hemen birbiriyle bağlantılı olarak Zurvanizm, Mitraizm, Zoroastrizm (Zerdüştlük) veya Mazdeizm, Maniheizm ve Mazdekizm gibi din ve inançlar bu bölgede ortaya çıkıp yayıldı.7 Yine, Hristiyanlık, Budizm ve Şamanizm aynı bölgede varlık göstermiş; Yahudilik himaye görmüştü. Saydığımız din ve inanç sistemlerinin her birininin mistiklerinde olduğu gibi İslâm tasavvufî düşüncesi de bu topraklara özgü bir gelişim gösterdi. 

İslâm ordularıyla karşılaşmadan önce, bu bölgenin son hâkimi Sâsânîler, zamanın iki süper gücünden birini oluşturuyordu. Batıda Bizans İmparatorluğu, doğuda Sâsânîler olmak üzere bu iki güç daimî bir sınır ve nüfuz mücadelesi içindeydi.8 Bizans’ın 627‘de Ninive (Ninove) yakınlarındaki savaşta Sâsânî ordularını yenilgiye uğratmasıyla süregelen bu mücadele, Bizans lehine son buldu.9 Sâsânî iç siyasetinde ise  hükümdarlar ile aristokratların mücadelesi devleti yıpratmış, halk sefalete sürüklenmişti.10 Tam da böyle bir zamanda, güneyde taze bir güç olarak Arap devleti belirdi. Râşid Halifeler devrinin ilki Hz. Ebu Bekir (ö.634), Horasan topraklarını da kapsayan askerî ilerleyişi başlattı. Hz. Ömer (ö.644) zamanında Kisrâ III. Yezdicerd’e (ö.651) karşı 636’da Kadisiye’de zafer kazanıldı ve 637’de Sâsânî başkenti Medâin ele geçirildi.11 642‘de Nihavend’de son darbe indirildi.12 Böylece I. Ardeşir’in (ö.242) kurduğu Sâsânî İmparatorluğu tarihe karıştı ve toprakları zamanla Müslümanların hâkimiyetine girdi.13 Müslümanların fethettikleri bu topraklar, onları farklı kültür ve inançlardan topluluklarla temas kurmalarını sağlamış;14 bilhassa Türklerin İslâmiyet’e kazandırılmasında önemli bir kırılma noktası olmuştur.

İslâm orduları Sâsânî İmparatorluğunu yıkmakla kalmadı, İran’ın siyasî yapısında olduğu gibi sosyal ve dinî hayatında da köklü değişiklikler meydana getirdi. Doğduğu topraklarda Zerdüştlük, Maniheizm ve Mazdek inançları yerini peyderpey İslâm’ın tevhid akidesine bıraktı.15 İslâmiyet, Emevîlerin son zamanları ve özellikle Abbasiler zamanında İran’ın büyük bir kısmına nüfuz etti.16

İran topraklarındaki Müslüman yönetiminin ilk zamanlarında, Zerdüşt ve Maniheistlerin inançlarını serbestçe yaşayabilecekleri bir ortam bulunmaktaydı. Zira o dönemdeki İslâmî yasalara göre sadece Müslüman olmayanlardan cizye ve haraç adında vergiler alınıyordu. Bu zümrelerin İslâm’a geçmesi halinde devlet söz konusu vergilerden mahrum kalacaktı.17 Diğer yandan Zerdüştler Ehl-i kitap arasında düşünüldü.18 Onlar,
zımmî statüsünde kabul edildi ve kendi inançlarını yaşamaya devam etmelerine izin verildi.19

Abbasilerin ilk dönemine kadar devam eden bu serbest ortam, halife Mehdi (ö.785) ve oğlu Musa el-Hadi (ö.786) zamanında değişti. Artık İslâm literatüründe “zındık” diye adlandırılmaya başlanan Maniheistler’e karşı takibat başlatılmış, “Padona rabetta” adı verilen tapınakları Halife Mehdi zamanında yıkılmış, Musa el-Hadi babası Mehdi’nin vasiyeti gereğince de birçok Maniheisti katletmişti.20

Halife Mehdi ve Musa el-Hadi’den sonraki Abbasi yönetimlerinde Zerdüştlerin kaderi de Maniheistler ile aynı oldu. Horasan’da Ebu Müslim Horasanî (ö.775) ve takipçilerinin bir dizi dinî-siyasî kalkışmaları,21 eski İran inançlarının yeniden ihyası olarak algılanmasından dolayı22 Zerdüştlerin mabedi olan Ateşkedelerinin23 bir kısmı yıkıldı ve onların zımmîlik vasıfları kaldırılarak imansızlar statüsünde değerlendirildi.24 Zerdüştlerin büyük bir kısmı Hindistan’ın kuzeyine göç etti.25 Gerek Mecûsî geleneğinin Ateşkedeleri gerekse Maniheistlerin sayıları zamanla azalsa da varlıklarını İslâm toprakları üzerinde korudu.26

Ramazan AÇIKGÖZ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ 

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

------------------------------

  1- Osman Çetin, “Horasan”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.

  2- İstanbul: TDV yayınları, 1998, s. 234; Bu kelimenin Farsçanın bir kolu olduğu belirtilen Dârî dilindeki bir diğer anlamı da “ye” ve “afiyetle”, yani “afiyet olsun” şeklindedir. Sebahattin Samur, “İslam Coğrafyacılarına Göre Horasan; Yeri ve X. yüzyıldaki Durumu”, Bilimname, Sayı. 3 (Eylül 2005), s. 89. 18 Ramazan Şeşen, İslam Coğrafyacılarına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, 2. Baskı, Ankara: TTK, 2001, s. 2; Samur, s. 90.

  3- İbn Havkal, 10. Asırda İslam Coğrafyası, 2. Baskı, Ramazan Şeşen (çev.), İstanbul: Yeditepe Yayınevi, 2017, s. 368; Ebu’l-Fidâ, Takvîmu’l- Büldân: Ebu’l-Fidâ Coğrafyası, Ramazan Şeşen (çev.), İstanbul: Yeditepe Yayınları, 2017, s. 345; Muhammed b. Ahmed el-Mukaddesî, Ahsenü’t-tekâsîm (İslam Coğrafyası), Ahsen Batur (çev.), İstanbul: Selenge Yayınları, 2015, s. 265-266. Çetin, s. 234.

  4- İbn Hurdazbih, Yollar Ve Ülkeler Kitabı, Murat Ağarı (çev.), İstanbul: Kitapevi Yayınları, 2008, s. 32; Zekeriya b. Muhammed el-Kazvinî, Âsâru’l-Bilâd ve Ahbâru’l-İbâd, Beyrut: Dâru Sadır Yay., 1969, s. 361vd.; İbn Havkal, s. 370; Çetin, s. 234.

  5- Cihan Piyadeoğlu, Güneş Ülkesi Horasan (Büyük Selçuklular Dönemi), İstanbul: Bilge Kültür Sanat, 2012, s. 15-16; Samur, s. 93.

  6- Söz konusu hanedanlıklar için ayr. bkz. Heredotos, Heredot Tarihi, 8. Baskı, Müntekim Ökmen (çev.), İstanbul: İş Bankası Kültür Yay., 2012; M. Şemseddin Günaltay, İran Tarihi: En Eski Çağlardan İskender’in Asya Seferine Kadar, C. 1, Ankara: TTK, 1948; İskender’den sonrası için bkz. Taberî, Milletler ve Hükümdarlar Tarihi. Z. K. Ugan-A. Temir (çev.), C. 3, İstanbul: MEB Yay., 1991, s. 842vd.

  7- William H. McNeill, Dünya Tarihi, 6. Baskı, Alaaddin Şenel (çev.), Ankara: İmge Kitapevi, 2001, s. 324-325; Irach J.S. Taraporewala, Zerdüş Dini (Zerdüşt’ün Gathaları Üç Unutulmuş Din), Nice Damar (çev.), İstanbul: Avesta Basın Yayıncılık, 2002, s. 92; Günaltay, İran Tarihi, s. 79-80; Asiye Tığlı, Zerdüşt hayatı ve öğretisi, İstanbul: Beyan Yayınları, 2004, s. 124; Ahmet Kahraman, Dinler ve Misyonerler, Hüseyin Kader (haz.), İstanbul: Ensar Neşriyat, 2009, s. 59.

  8- George Rawlinson, The Seven Great Monarchies Of The Ancient Eastern World, Vol. 3, New York: The Nottingham Sosciety, 1875, s. 403vd; P. M. Sykes, A History of Persia, Vol. 1, London: Macmillan Company Press, 1915, s. 426-427.

  9- George Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, 7. Baskı, Fikret Işıltan (çev.), Ankara: TTK, 2011, s. 97; Sykles, s. 526.

10- Taraporewala, s. 95-96.

11- İbn Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye (Büyük İslâm Tarihi), Mehmet Keskin (çev.), C. 7, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1995, s. 65-81vd; Ahmed b. Yahya el-Belâzurî, Fütûhu’l-Büldân (Ülkelerin Fetihleri), Mustafa Fayda (çev.), İstanbul: Siyer Yayınları, 2013, s. 292vd; Marietta Stepaniants, “Zerdüştlüğün İslâm’la Karşılaşması”, Cahid Kara (çev.), Journal of Islamic Research, Cilt. 23, Sayı. 2 ( 2012) s. 90.

12- Belâzurî, s. 563; İbn Kesir, C. 7, s. 177-187.

13- Taraporewala, s. 96

14- Annemarie Schimmel, İslam’ın Mistik Boyutları, 4. Baskı, Ergun Kocabıyık (çev.), İstanbul: Kabalcı Yayınevi, 2016, s. 51-52.

15- W. Barthold- M. Fuad Köprülü, İslâm Medeniyeti Tarihi, 6. Baskı, Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 1984, s. 43; Kahraman, s. 58; Horasan başta olmak üzere İran’da Nesturilik, Budizm ve Şamanizm gibi din ve mezhepler de vardı. Ancak takipçisi en çok olan din Mecusilik idi. Ayr. bkz. Himmet Konur, “Horasan’ın İslam ve Tasavvuf Tarihine Katkısı (H.I-V. Asırlar)”, D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı. 21 (2005), s. 8.

16- Schimmel, s. 51-52; Ahmet Ocak, Selçukluların Dinî Siyaseti (1040-1092), İstanbul: Tatav Yayınları, 2002, s. 117.

17- Belâzurî, s. 92-93;Taraporewala, s. 96; Harun Güngör, “Maniheizm”, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 6, Sayı. 5 (Eylül 2014), s. 149.

18- Muhammed b. Abdülkerim eş-Şehristanî, el-Milel ve ve’n-nihal (Dinler ve Mezhepler Tarihi), Muharrem Tan (çev.), İzmir: Yeni Akademi Yayınları, 2006, s. 219-243.

16- Stepaniants, s. 93

19- Güngör, Maniheizm, s. 140-152.

20- Şehristanî, s. 229; Nizamü’l-Mülk, Siyasetname, 5. Baskı, Mehmet Taha Ayar (çev.), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2013, s. 327-332; Muhammed b. İshâq en-Nedîm, el-fihrist (İlk Dönem İslam Kültür Tarihi), Mehmet Yolcu- Furkan Halit Yolcu (çev.), C. 5, Malatya: Teknik Ofset, 2015, s. 75vd.; Abbasilerin ilk dönemlerinde meydana gelen isyanlar için ayr. bkz. Cem Zorlu, Abbasilere Yönelik Dinî ve Siyasî İsyanlar (Ebû Cafer el-Mansur Dönemi), Anakara: Ankara Okulu Yayınları, 2001.

21- Hunkan, Ömer Soner. “Ortaçağ İran’ını Anlamak: Firdevsî, Nizâmü’l-Mülk, Sabbâh ve Hayyam”. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Sayı. 77 (2016), s. 81-82.

22- Merkezinde ateş olan ve birçok ritüeli kutlamaya hizmet eden “Ateş evleri” dir; Eliade, s. 311; Ayr. bkz. Şehristanî, s. 229.

23- Stepaniants, s. 95-96.

24- Eliade, s. 311.

25- Müslümanlar, Zerdüştler’i Mecûsî olarak da adlandırmışlardır. Bkz. İbn Havkal, s. 241-247; Attar, s. 326-327.

26- Müslümanlar, Zerdüştler’i Mecûsî olarak da adlandırmışlardır. Bkz. İbn Havkal, s. 241-247; Attar, s. 326-327.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 05 Kasım 2024
İmsak 06:06
Güneş 07:33
Öğle 12:53
İkindi 15:37
Akşam 18:03
Yatsı 19:24
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 10 28
2. Samsunspor 11 25
3. Fenerbahçe 10 23
4. Beşiktaş 10 20
5. Eyüpspor 11 19
6. Sivasspor 11 17
7. Göztepe 10 15
8. Başakşehir 10 15
9. Kasımpasa 11 14
10. Konyaspor 11 14
11. Trabzonspor 10 12
12. Gaziantep FK 10 12
13. Bodrumspor 11 11
14. Antalyaspor 11 11
15. Alanyaspor 11 10
16. Rizespor 10 10
17. Kayserispor 10 9
18. Hatayspor 10 3
19. A.Demirspor 10 2
Takımlar O P
1. Erzurumspor 11 22
2. Kocaelispor 11 22
3. Bandırmaspor 11 21
4. Karagümrük 11 18
5. Igdir FK 11 18
6. Boluspor 11 18
7. Esenler Erokspor 11 17
8. Ümraniye 11 17
9. Pendikspor 11 17
10. Ankaragücü 11 16
11. Ahlatçı Çorum FK 11 16
12. Şanlıurfaspor 11 15
13. Gençlerbirliği 11 15
14. Manisa FK 11 14
15. Keçiörengücü 11 14
16. İstanbulspor 11 13
17. Sakaryaspor 11 13
18. Amed Sportif 11 13
19. Adanaspor 11 6
20. Yeni Malatyaspor 11 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 10 25
2. M.City 10 23
3. Nottingham Forest 10 19
4. Chelsea 10 18
5. Arsenal 10 18
6. Aston Villa 10 18
7. Tottenham 10 16
8. Brighton 10 16
9. Fulham 10 15
10. Bournemouth 10 15
11. Newcastle 10 15
12. Brentford 10 13
13. M. United 10 12
14. West Ham United 10 11
15. Leicester City 10 10
16. Everton 10 9
17. Crystal Palace 10 7
18. Ipswich Town 10 5
19. Southampton 10 4
20. Wolves 10 3
Takımlar O P
1. Barcelona 12 33
2. Real Madrid 11 24
3. Atletico Madrid 12 23
4. Villarreal 11 21
5. Osasuna 12 21
6. Athletic Bilbao 12 19
7. Real Betis 12 19
8. Mallorca 12 18
9. Rayo Vallecano 11 16
10. Celta Vigo 12 16
11. Real Sociedad 12 15
12. Girona 12 15
13. Sevilla 12 15
14. Deportivo Alaves 12 13
15. Leganes 12 11
16. Getafe 12 10
17. Espanyol 12 10
18. Las Palmas 12 9
19. Real Valladolid 12 8
20. Valencia 11 7
Günün Karikatürü Tümü