Kendi Ruh Hastanesinde Akıl ve Kalb Istırableriyle Başbaşa

İnsan Allah (c.c.)’ın yüceliğini, ni’metlerini ve emirlerini, sakin olduğu bir zamanda iyice düşünürse; ruhlar tarlasına ekin ekmiş ve bundan da nadide mahsüller elde etmiş olur.

TASAVVUF 20.10.2020, 12:57 20.10.2020, 16:56 Ramazan Peri
Kendi Ruh Hastanesinde Akıl ve Kalb Istırableriyle Başbaşa

Bilesin ki; insanoğlu her ne zaman cazip bir davet ve şümullü bir hakikat duyar da onunla bir an dahi olsun başbaşa kalmazsa, o hakikatler, gerçekten birkaç dakikanın dışında kalbe yerleşemez. İnsan aklı, kalbi ve şuuru ile başbaşa kalıp, onların üzerine ağzının ,gözlerinin ve kulaklarının kapısını kapatır, makulatın şekli, rengi, kıymeti ve faydalarını iyice düşünürse; işte o zaman bu hakikatlerin hepsi tecelli eder ve buna uygun olarak neşesi ve rağbeti artar.

İnsan Allah (c.c.)’ın yüceliğini, ni’metlerini ve emirlerini, sakin olduğu bir zamanda iyice düşünürse; ruhlar tarlasına ekin ekmiş ve bundan da nadide mahsüller elde etmiş olur. Onun içindir ki; peygamberlikten önce Resulullah (s.a.v.)’ın kalbine halvet sevgisi yerleştirilmiştir. Bunun büyük bir ehemmiyeti vardır. Bu olmadan Müslümanların, özellikle İslam davetçilerinin hayatında büyük bir boşluk meydana gelir. Bu da gösteriyor ki, Müslüman, fazilet ve taatlerla ne kadar meşgul olursa olsun, bunlara bir müddet de nefsini hesaba çekeceği uzleti ilave etmezse, tam manasıyla kamil olamaz. Tıpkı ticarethanesinin bir köşesinde kar arzusu ve zarar korkusu ile kendisini hesaba çeken bir tüccar gibi...

Şeyh_Muhammed_Nurullah_Seyda

Aynı şekilde insan Allah (c.c.)’ı murakabeye dalar, Kainatın dış görüntülerini ve bunların Allah (c.c)’ın yüceliğine delaletlerini düşünür ve böylece basiret kazanır. Tıpkı aynasının önüne geçip güzelliklerini görerek bununla hayat yolundaki seyrine devam etme kudreti bulan ve çirkin taraflarına da iyice çeki- düzen veren bir kimse gibi...

Evet, insan nefsinin öyle afetleri vardır ki; bu afetlerin kökünü ancak dünya ziynet ve gürültülerinden uzak bir köşede uzlet ve halvet yaparak nefsi hesaba çekmek ve aklı ile başbaşa kalmak kazıyabilir.

Kibir, ucub, hased, riya ve dünya ziynetlerini sevmek, kalbin derinliklerine inerek nefsi hükmü altına alma özelliğini taşıyan birer afettir. İnsanın görünüşte Salih ve güzel amellerle bezenmesine ve İslam davetini yerine getirmekte meşgul olmasına rağmen, bu gizli ve yavaş yürüyen afetler onun maneviyatında yapacağı tahribatı yapar. Gizli ve sinsi bir şekilde seyreden bu afetleri ancak, ona mübtela olan kimsenin özel ruh hastahanesinin bir köşesinde kendini sık sık hesaba çekmesi önleyebilir. Böylece nefsin hakikat ve rnenşeini hayatın her saniyesinde Allah (c.c.)’ın inayet ve tevfikine olan ihtiyaç derecesini düşünür. Sonra da halkın çeşitli tabakalarını, onların sevk ve idaresini elinde tutan ve her yerde onları gözetleyen aziz ve celil olan yaratıcının huzurundaki güçsüzlüklerini idrak eder. Bu da ne kadar büyük ve üstün Olursa olsun (Allah c.c.’tan başka) hiçbir kuvvete itimat etmeme neticesini verir. Böylece Allah (c.c)’ın azameti, rahmeti ve azabı karşısında hesabın büyüklüğü, dünya metaının azlığı ve geleceğe hazırlanma düşüncesi doğar.

Bu hususlarda defalarca uzun uzadıya düşünüldüğünde; kibir, ucub, hased ve dünya sevgisi gibi afetlerin hepsi teker teker yok olur. Maddenin görünüşteki kuvveti hezimete uğrar ve kalb, irfan nuruyla hayat bulur. Bundan başka genel olarak müslümanların, özellikle davetçilerin hayatında büyük ehemmiyeti olan bir şey daha vardır ki, o da kalbde aziz ve celil olan Allah (c.c;)’ın sevgisini beslemektir. Bu ise cihad ve fedakarlığın kaynağı, her samimi davetin esasıdır, Allah (c.c.) sevgisi, sırf akla dayanan imanla meydana gelmez. Akla dayanan işlerin, hiçbir zaman kalb ve duygulara tesir ettiği veya matematik ve cebir âlimlerinden birinin bunlarla ilgili bir kaideye inanarak canını feda ettiği görülmüş müdür?

İmandan sonra Allah (c.c.)’ın muhabbetine vesile olacak yegâne şey, onun ni’metlerini bolca tefekkür etmek, yüceliğini düşünmek, kalbi ve diliyle çokça zikretmektir. Bu da ancak dünya meşgalelerinden zaman zaman sıyrılmak suretiyle olur. Müslüman bunu yapınca kalbinin derinliklerinde her büyüğü küçük, her kandırıcıyı hakir, her işkence vericiyi basit görerek istihzaya ve tahkir edicilere karşı üstünlük kazandıran ilahi bir aşk yeşermeye başlar.

Şeyh_Muhammed_Nurullah_Seyda

Cenab-ı Hakk, Peygamber (s.a.v.) Efendimize İslamiyet’in sorumluluğunu yüklemek istediğinde uyguladığı metod dahi bundan başkası değildir. Zira kalpteki korku, ümid ve muhabbet gibi vicdani itici güçlerin yaptığı işi sadece akla dayanan bir anlayış yapamaz.

Şatıbi (Rah.) bu davalarda umumi manada müslümanlıkları sebebiyle sorumluluk yüklenen avam müslümanlar ile, mücerret akıl ve anlayışın üstünde bir itici güç ile bu sorumluluğu yüklenen havass müslümanlar arasını ayırarak şöyle diyor:  “Birinci gurubun hali İslami ahdin ve imani akidenin hükümlerini ziyadesiz olarak yerine getiren kimsenin hali gibidir. İkinci gurubun hali ise ileri derecedeki korku, ümid ve muhabbetin hükmü ile amel eden kimsenin hali gibidir.

Korku sevk edici bir kamçıdır.

Ümid teşvik edici bir komutandır.

Muhabbet ise hamle yaptıran bir dalgadır.

Korkan kimse meşakkate rağmen amel eder. Şu kadar var ki daha meşakkatli olanından korkmak, zor dahi olsa daha kolayını yapmak için sabır kazandırır. Ümitli olan kimse de sevgisinin yolunda meşakkate rağmen amel eder ve çalışır. Ancak tam bir rahata kavuşmak ümidi bütün yorgunluklara karşı tahammül gücü verir. Seven kimse ise, sevgilisine olan aşkı sebebiyle bütün gücünü kullanarak çalışır. Zorluklar ona kolay gelir. Uzaklar yakın olur. Karşı güçler tükenir. Buna rağmen muhabbetin ahdine vefa gösterdiğine ve ni’metin şükrünü layıkı vechile eda ettiğine inanmış değildir.” (1)

Kalpte vicdani olan bu itici güçleri gerçekleştirmek için çeşitli vesileler edinmek, müslümanlarca zarureti üzerinde ittifak edilen bir mevzudur. Bu ise, cumhur-u ulema ve araştırmacıların Tasavvuf diye isimlendirdiği, bazılarının ise İhsan dediği, İbni Teymiye (2) gibi bazılarının da İlm-ü Süluk dediği şeydir.

Resulullah (s.a.v.)’ın peygamberliğinden önce yaptığı halvet alışkanlığı da bu kabildendi ve bizzat bu itici güçleri gerçekleştirmek içindi. Şu kadar varki biz, halveti bazılarının zan ve iddia ettiği “hayattan tamamiyle sıyrılmak” şeklinde anlamayız.

Şeyh Muhammed Nurullah El-Cezeri/Tasavvufun Sırları

Tercüme: İbrahim Öztürk

----------------------------------

(1) Şatıbi (El-Muvafakat), c. 1, s. 141.

(2) İbn Teymiye (Rah.) nin fetvalarının onuncu cildine bak. Tasavvufun gerçek kıymetini bu büyük imamda bulursun. Aynı zamanda batıl iddialarını onun ismine yamayarak revaç bulmasını isteyen nice iftiracıları öğrenirsin.

Yorumlar (1)
Mustafa Polat 4 yıl önce
MaşaAllah
15
açık
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:27
Güneş 06:03
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:01
Yatsı 21:31
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Günün Karikatürü Tümü