Selamlaşma Adabı

İslâm dininin müminler arasında tesis etmeye çalıştığı sevgi ve saygı vasıtalarından biri selamlaşmaktır.

İSLAM VE KÜLTÜR 21.09.2020, 17:59 21.09.2020, 18:12 Ramazan Peri
Selamlaşma Adabı

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu hususu şöyle ifade etmiştir: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.” [1]

Selam kelimesi dünya ve ahiret sıkıntılarından kurtulmak, esenliğe kavuşmak anlamına gelmektedir. Binaenaleyh müminler selamlaşırken birbirlerinin dünya ve ahiret mutluluğunu istemektedirler. Yukarıda kaydedilen hadisin bildirdiğine göre de selamlaşma, huzur ve sukûnun kaynağı addedilen iman ve muhabbet gibi iki hakikatin mevcudiyetiyle çok yakından ilgilidir. Aynı zamanda selam kelimesi Allah’ın güzel isimlerindendir. Müsülümanlar arasında ise bir parola niteliği taşımaktadır. Nitekim ayet-i kerîme’de “Size selam verene mümin değilsin demeyin[2] buyrularak söz konusu duruma işaret edilmektedir. Ayrıca dünyada müminlerin birbirlerine verdiği selamın ahirette de cari olacağı, hatta Allah Teâla ve melekler tarafından kendilerine selam verileceği anlaşılmaktadır. Nitekim konuyla ilgili bazı ayetlerde şöyle bildirilmiştir: “Onlar cennette boş bir söz değil de meleklerden veya birbirlerinden selam işitirler.[3]Onlara merhametli Rabbin söylediği selâm vardır[4]Melekler her kapıdan yanlarına vararak şöyle diyeceklerdir: Sabrettiğiniz için size selam olsun! Ahiret saadeti ne güzeldir.[5]

Malum olduğu üzere Hz. Peygamber’in sünnetine göre “es-selâmu aleykum” yahut “es-selâmu aleyke” gibi ifadelerle selam verilmekte, “ve aleykumu’s-selâm” yahut “ve aleyke’s-selam” şeklinde de mukabelede bulunulmaktadır. Ayrıca bu tabirlerin sonuna “ve rahmetullahi ve berekatuhu” ziyadesinin getirildiği de görülür. Diğer dinlere mensup kavimlerin selamları ise genellikle bazı işaretlerledir. Mesela hıristiyanların selamı elini ağzına koymak, yahudilerinki parmakla işaret etmek veya baş eğip bel kırmak, mecusilerinki eğilmek şeklindedir. Câhiliye Arapları ise selamlarında “sabahınız hayr olsun” “sabahınız aydın olsun”, “akşamınız hayat olsun” gibi ifadeler kullanırlardı. Doğrusu bunlarla günümüzde kullanılan “günaydın”, “tünaydın” gibi sözler arasında garip bir benzerlik vardır. Gerçi söz konusu tabirler çirkin bir muhtevaya sahip değildir. Ancak bunlar İslam’ın selam’ının yerini tutmayan anlık ifadelerdir. Müslümana yaraşan ise Fahr-i Kâinât Efendimiz’in getirdiği selamlaşma şekil ve âdâbına uymaktır.

Selamlaşma iki veya daha fazla kişi arasında olduğuna göre dinimize göre kim kime neye göre selam veremelidir. Bu husus efendimiz tarafından şöyle açıklanmıştır:

“Küçük olan büyüğe, binitli olan yaya yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olanlar da çok olanlara selam vermelidir.[6]

Ayrıca aynı derecede ve yaştaki insanlar, karşılaştıklarında bu durumda hangisinin önce selam vermesi konusunda bir hüküm mevcut olmamakla birlikte, hadisi şerifte önce selam verenin daha faziletli olacağı şöyle ifade edilmiştir: “İnsanların Allah katında en makbulu ve ona en yakın olanı, önce selam verendir.[7]

Müminlerin bulunduğu bir meclise giren kimse, orada bulunanlara selam verdiği gibi söz konusu meclisten ayrılırken de selam vermelidir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:

“Sizden biriniz bir meclise vardığında selâm versin. Oturduğu meclisten kalkmak istediği zaman da selâm versin. Önce verdiği selâm, sonraki selâmından daha üstün değildir.”[8]

Hz. Peygamber’in sünnetinde tavsiye edildiği şekilde müslüman bir beldede dolaşan kimsenin tanıyıp tanımadığı her kese selam vermesi gerekir. Nitekim birbirini tanımayan iki mümin arasında öncelikle selamlaşma vasıtasıyla anlaşma va kaynaşma sağlanır. Çünkü her ikisi de selam sayesinde en büyük müşterekte, din kardeşi olma ortak paydasında buluşurlar. Bu sebeple tanıdık tanımadık her müslümana selâm vermek Efendimiz’in bir çok hadislerinde teşvik edilmiştir.

Abdullah b. Amr b. Âs radıyallahu anhümâ’nın haber verdiğine göre, bir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:

– İslâm’ın hangi özelliği daha hayırlıdır, diye sordu? Resûl-i Ekrem:

“Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selâm vermendir” buyurdu.[9]

Abdullah b. Ömer’den gelen bir rivayette de Peygamberimiz: “Selâmı yayınız, fakir ve yoksulları doyurunuz, böylelikle Azîz ve Celîl olan Allah’ın size emrettiği şekilde kardeşler olunuz” buyurmuştur.[10]

Doğrusu bilhassa nufusu yoğun olmayan ve halkının hemen tamamı müslüman olan yerlerde selamlaşmada zorluk çekilmeyebilir. Ancak nufusu kalabalık olan ve hatta gayr-i müslimlerin bulunduğu yerlerde her rastlanılan kimseye selam vermek pek uygun ve mümkün gözükmemektedir. Bununla birlikte yine de kişi, ikamet ettiği veya çalıştığı çevrelerde tanıdık veya tanımadık şahıslara imkan nisbetinde selam vermek suretiyle sünnetin ifa edilmesine gayret göstermelidir.

Selamın yayılması için en küçük imkanlardan istifade edilmelidir. Karşılaşma kısa mesafe ve zamanlarda dahi olsa selamın tekrar edilmesinde tekasül gösterilmemelidir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz din kardeşine rastladığında ona selâm versin. Eğer ikisinin arasına ağaç, duvar ve taş girer de tekrar karşılaşırlarsa, tekrar selâm versin.[11]

Selam verildiğinde elden geldiği kadar daha güzel bir şekilde veya aynı ile muakabelede bulunulmalıdır. Mesela “selamun aleykum” diyen bir kimseye “ve aleykum selâm ve rahmetullahi ve berekatühü” gibi ziyadeli ifadelerle veya en azından “ve aleykum selam” diye karşılık verilmelidir. Ayet-i Kerîme’de “bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzel ile selamlayın yahut aynı ile karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını yapandır” buyrulmaktadır.[12] Ayrıca alimler de bu ayete istinaden selam vermenin sünnet almanın ise farz-i kifaye olduğunu belirtmişlerdir.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah Teâlâ Âdem sallallahu aleyhi ve sellem’i yaratınca ona:

– Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır, buyurdu. Âdem aleyhi’s-selâm meleklere:

– es-Selâmü aleyküm, dedi. Melekler:

– es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh, karşılığını verdiler. Onun selâmına “ve rahmetu’l-lâh”ı ilâve ettiler.”[13]

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:

– “Şu zât Cibrîl aleyhi’s-selâm’dır; sana selâm ediyor” buyurdu. Ben de:

– Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh, dedim.[14]

Ayrıca “selamun aleykum ve rahmetullahi ve berekatüh” diye ziyadeli bir şekilde selam vermek de teşvik edilmiştir.

İmrân b. Husayn  radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve:

– es-Selâmü aleyküm, dedi. Hz.Peygamber onun selâmına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

– “On sevap kazandı” buyurdu. Sonra bir başka adam geldi, o da:

– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah, dedi. Peygamberimiz ona da verdiği selâmın aynıyla mukâbelede bulundu. O kişi de yerine oturdu. Hz.Peygamber:

– “Yirmi sevap kazandı” buyurdu. Daha sonra bir başka adam geldi ve:

– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh, dedi. Hz. Peygamber o kişiye de selâmının aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu. Efendimiz:

– “Otuz sevap kazandı” buyurdular.[15]

Bir kimse başka mekan ve evlere girdiğinde selam verdiği gibi kendi evine girerken ailesine, çocuklarına da mutlaka selam vermelidir. Çoluk çocuğuna bu hususta cimri davranmamalıdır. Enes radıyallahu anh şöyle demiştir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:

“Yavrucuğum! Kendi ailenin yanına girdiğinde onlara selâm ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun” buyurdu.[16] Âyet-i kerîme’de de “Evlere girdiğiniz zaman, Allah tarafından mübarek ve güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selâm veriniz” buyrulmaktadır.[17] Hatta bu âyet evde kimse olmasa bile eve giren şahsın kendi kendine selam vermesi gerektiğine delil getirilmiştir. Böyle bir durumda verilecek selamında “es-selâmu aleyna ve ala ibadillahi’s-sâlihîn” şeklinde olacağı belirtilmiştir.[18]

Müslüman olmayanlarla karşılaşıldığında onlara selam verilmemesi, onlar selam verdiklerinde “ve aleyküm” diye mukabelede bulunulması gerektiği belirtilmektedir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Yahudi ve hıristiyanlara öncelikle siz selâm vermeyin…”  buyurmuştur.[19]

Yine sahâbe-i kirâm Peygamber Efendimiz’e:

– Kitap ehli olanlar bize selâm veriyorlar, onların selâmını nasıl alalım? diye sormuşlar, Peygamberimiz de:

“– Ve aleyküm deyin” buyurmuştur.[20]

Ancak Müslümanlarla birlikte müslüman olmayanların bulunduğu bir gruba selam verilebilir. Zira Efendimiz müslümanlar, müşrikler ve yahudilerden bir grup insanla karşılaşmış ve bunlara selam vermiştir.[21]

Ayrıca yanlış anlaşılmanın söz konusu olmadığı hallerde kadının erkeğe erkeğin de kadına selam vermesi caizdir. Nitekim Hz. Peygamber mescidde oturmakta olan bir grup kadını selamlamış,[22] ayrıca amcasının kızı Ümmü Hâni de Resûlullah’a selam vermiştir.[23] Yine bazı sahabilerin kendilerine hizmet eden yaşlı bir kadına selam verdiklerini görmekteyiz.[24]

Çocuklara da selam verilmelidir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in çocuklara selam verdiği ve bunu ihmal etmediği sahabeden gelen rivayetler arasındadır. Mesela çok küçük yaşlardan itibaren uzun bir süre Hz. Peygamber’in hizmetinde bulunmuş olan Enes radiyallahu anh çocuklara rasladığı zaman onlara selam verir ve Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı derdi.[25]

Genel olarak selam verilmemesi gereken durumlar da bulunmaktadır ki bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz.

Müslüman olmayanlara selam verilmeyeceğini onlar verdiğinde ise nasıl mukabele edileceğini yukarıda belirtmiştik.

Büyük veya küçük abdest bozmakta olan kimselerle birlikte, içki içmek veya kumar oynamak gibi çirkin fiilleri yapmakta olanlara da selam verilmez.

Ayrıca abdest alma, namaz kılma ve Kur’an okuma esnasında da selamlaşmak uygun görülmemiştir.[26]

 

[1]     Müslim, Îmân 93; Tirmizî, İsti‘zân, 1.

[2]     Nisâ (4), 94.

[3]     Meryem (19), 62.

[4]     Yasin (36), 58.

[5]     Ra‘d (13), 22, 23.

[6]     Buhârî, İsti’zân, 5,6; Müslim, Selâm 1; Âdâb, 46.

[7]     Ebû Dâvûd, Edeb, 133.

[8]     Ebû Dâvûd, Edeb, 139; Tirmizî, İsti’zân 15.

[9]     Buhârî, Îmân 20; İsti‘zân, 9, 19; Müslim, Îmân 63.

[10]   İbni Mâce, Et’ıme, 1.

[11]   Ebû Dâvûd, Edeb, 135.

[12]   Nisâ (4), 86.

[13]   Buhârî, Enbiyâ, 1; İsti’zân, 1; Müslim, Cennet, 28.

[14]   Buhârî, Bed’ü’l-halk, 6; İsti’zân, 16; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe, 90-91

[15]   Ebû Dâvûd, Edeb, 132; Tirmizî, İsti’zân, 2.

[16]   Tirmizî, İsti’zân, 10.

[17]   Nûr sûresi (24), 61.

[18]   Mâlik, Muvatta, Selâm, 8.

[19]   Müslim, Selâm, 13; Ebû Dâvûd, Edeb, 138.

[20]   Müslim, Selâm, 7.

[21]   Buhârî, İsti’zân, 20; Müslim, Cihâd, 116.

[22]   Tirmizî, İsti‘zân, 9; Ahmed b. Hanbel, VI, 458.

[23]   Bk. Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 82.

[24]   Buhârî, İsti’zân, 16, Cum‘a, 40, Eti‘me, 17.

[25]   Buhârî, İsti‘zân, 15; Müslim, Selâm, 15.

[26]   Selam verilmesi uygun olmayan kimseler hususunda daha geniş bilgi için bk. Nevevî, Ezkâr, s. 217-221.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 27 Temmuz 2024
İmsak 04:01
Güneş 05:48
Öğle 13:16
İkindi 17:11
Akşam 20:33
Yatsı 22:12
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 38 102
2. Fenerbahçe 38 99
3. Trabzonspor 38 67
4. Başakşehir 38 61
5. Kasımpasa 38 56
6. Beşiktaş 38 56
7. Sivasspor 38 54
8. Alanyaspor 38 52
9. Rizespor 38 50
10. Antalyaspor 38 49
11. Gaziantep FK 38 44
12. A.Demirspor 38 44
13. Samsunspor 38 43
14. Kayserispor 38 42
15. Hatayspor 38 41
16. Konyaspor 38 41
17. Ankaragücü 38 40
18. Karagümrük 38 40
19. Pendikspor 38 37
20. İstanbulspor 38 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 38 95
2. Barcelona 38 85
3. Girona 38 81
4. Atletico Madrid 38 76
5. Athletic Bilbao 38 68
6. Real Sociedad 38 60
7. Real Betis 38 57
8. Villarreal 38 53
9. Valencia 38 49
10. Deportivo Alaves 38 46
11. Osasuna 38 45
12. Getafe 38 43
13. Celta Vigo 38 41
14. Sevilla 38 41
15. Mallorca 38 40
16. Las Palmas 38 40
17. Rayo Vallecano 38 38
18. Cadiz 38 33
19. Almeria 38 21
20. Granada 38 21
Günün Karikatürü Tümü