Haberin Kapısı
2016-10-04 13:58:53

Cennet Kapısının Anahtarı

Ferhat Fidan

04 Ekim 2016, 13:58

Bu yazımızda inşallah Imam Rabbani ks Hzlerinin Mektubatından alıntı yaparak bu büyük zatın bereketiyle bereketleneceğiz.  

Cennet Kapısının Anahtarı

 " Ayetlerin çoğunda cennete girmeye vesile olduğu bildirilen salih ameller ile ne kast edildiği konusunda bir tereddüdüm vardı. Yani salih amellerin hepsi birden mi, yoksa bunların bazıları mı cennete vesiledir? Eğer hepsi kast olunuyorsa bunu yerine getirmek gerçekten çok zor. Böyle yapabilenlerin sayısı çok az. Eğer bir kısmı kast olunuyorsa da hangileri olduğu belli değil. İşte bu konularda tereddüt yaşıyordum.

Sonunda Cenab-ı Hak inayetiyle bana şunu ilham etti: Ayetlerde geçen salih amellerden maksat İslâm’ın beş temel esasıdır. Bu beş esas gerektiği gibi yerine getirilirse kurtuluş ve felâh umulur. Çünkü bu beş esas asıl salih amellerdir. Kötülük ve günahlara engeldir. Şu ayet-i kerime bu mananın açık delilidir. “Hiç şüphesiz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebut, 45)

Kişi bu beş esası yerine getirebilirse, şükür görevini de yerine getirmiş olması umulur. Şükür gerçekleşince de azaptan kurtuluş sağlanır. “Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azap etsin? Allah şükrün karşılığını veren ve her şeyi bilendir.” (Nisa, 147)

O halde, insan bu beş esası yerine getirebilmek, özellikle de dinin direği olan namazı dosdoğru kılabilmek için bütün gücüyle çalışmalıdır. İmkanlar ölçüsünde namazın en küçük bir edebini dahi terk etmemelidir. Namaz ibadetini tam yapan kişi, İslâm’ın temel direklerinden çok önemli birini yapmış olur. Kurtuluş için sapasağlam bir ipe tutunmuş, selâmete erme yoluna girmiş olur.

Namaz müminin miracı olduğu için, Miraç Gecesi Rasulullah s.a.v. Efendimiz’i şereflendiren kelimelerin namazın sonunda okunması emredilmiştir. O halde namaz kılan kişi namazını miraca çevirmeli ve namazda Allah Tealâ’ya son derece yakın olmayı istemelidir. Efendimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Kulun Rabbine en yakın olduğu an (namazda) secdede olduğu andır.” (Müslim; Ebu Davud; Nesaî; Tirmizî)

...

Namazı şartlarına ve edeplerine uygun olarak kılmak gerekir. Daha sonra da samimi bir şekilde, güzel zikirlerle kusurlar telafi edilmelidir. Bu nimeti eda etmeye muvaffak kıldığı için Allah Tealâ’ya şükredilmeli ve ibadetin O’ndan başka kimsenin hakkı olmadığı düşünülmelidir. İşte o zaman bu namazın Hak Tealâ’nın kabulüne layık, kılanın da kurtuluşa ermiş bir kişi olması umulur.

Allahım, Peygamberlerin Efendisi hürmetine bizi namaz kılarak kurtuluşa erenlerden eyle. "      Amin

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.