Kalbin hastalıklarından Haset-Kin ve Nefret

İnsanlar iki türlü hastalığa yakalanırlar. Biri maddi hastalık, diğeri ise manevi hastalıktır. Bundan kurtulmak için öncelikle kâmil bir iman lazım. Haset, kalbin en kötü hastalıklarından biridir. Bir kimse bir başarı elde ettiğinde veya bir göreve terfi ettiğinde veya bir iş aldığında onu kıskanmak meşru değildir.

İSLAM VE KÜLTÜR 20.03.2021, 19:01 Ramazan Peri
Kalbin hastalıklarından Haset-Kin ve Nefret

İnsanlar iki türlü hastalığa yakalanırlar. Biri maddi hastalık, diğeri ise manevi hastalıktır. Maddi hastalık; soğuk algınlığı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi hastalıklardır. Manevi hastalık ise haset, kin, kibir, nefret, kendini beğenme gibi hastalıklardır. Bunlara kalbin hastalığı da denilmektedir. Bu yazımızda kalbî hastalıklardan haset, kin ve nefret üzerinde duracağız. Bunların ne olduğu, kişiyi neye sürüklediği ve bunlardan kurtulmak için ne yapmak gerektiğini kısaca anlatacağız.

Haset nedir?

Başkasının sahip olduğu maddî veya manevi imkânların kendisine intikal etmesi veya haset edilen kişinin bu imkânlardan mahrum kalması yönündeki istek ve niyettir.1

Bu tanıma göre iki türlü haset vardır. Birinde haset edilen kişideki maddi ve manevi imkânların kendisine geçmesini istemek, diğerinde ise ondan bu nimetlerin gitmesini istemektir. Bu iki tür haset de caiz değildir.

Maddi ve manevi nimet ve imkânları da şöyle örneklendirebiliriz: Zenginlik, ilim, mevki, makam, güzellik vb. gibi. Kur’ân, haset kavramı üstünde durmuş ve haset edenin şerrinden Allah’a sığınmak gerektiğini özellikle vurgulamıştır. “Haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden, sabahın rabbine sığınırım.”2

Haset, kalbin en kötü hastalıklarından biridir. İnsan bir ağaçsa onun kurdu hasettir. Zira bu dert onu içten içe yer bitirir. Haset, esasında takdir-i ilâhîye karşı işlenen bir günahtır. Kişi her ne kadar başkasındaki bir nimeti haset ediyor gibi gözükse de aslında Allah’ın taksimine razı olmamış demektir.

Neden o? Neden onda var bende yok? Neden ona çok verildi, bana az verildi? Şeytan, kişiyi direkt Allah ile karşı karşıya getirmek istemediği zaman, onu insanlarla muhatap eder. Kişi bilmeden dolaylı yoldan Allah’a isyan etmiş olur ve onun takdirine karşı çıkmış olur. Haset öyle bir hastalık ki kişinin îmân sahibi olmasına bile haset eder. O neden mümin oldu? Nasıl olur da îmân eder?

Nitekim Bakara Sûresi’nde hasetle ilgili şöyle buyurulur:

“Ehl-i Kitap’tan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki haset duygusundan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah hükmünü ortaya koyuncaya kadar affedin ve hoşgörün. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.”3

Ehl-i Kitap, kendilerinden önce Evs ve Hazreç kabilelerinin îmân etmelerini gururlarına yedirememişlerdi. Îmânda öncü olmaları nedeniyle onlara haset etmiş ve onlara kin beslemişlerdi. Bu nedenle de hasedin tanımında geçtiği üzere, ikinci haset türünü işlemişlerdi. Yani kendileri îmân etmek yerine, onları îmândan mahrum kılmak istediler. İşte haset budur. Ben îmân etmediysem sen de etmemelisin, demektir. Ben zengin olmadıysam sen de olmamalısın, demektir. Ben güzel değilsem sen de olmamalıydın, demektir.

Haset, elinde imkânı olmayanın, elinde imkân olanı çekememesi demektir. Elinde nimet olmayanın ya da elindeki nimeti beğenmeyenin, başkasının nimetini çekememesi veya başkasının nimetinin sadece kendisinde olmasını istemesi demektir. Yani bir nevi takdir-i ilahîye karşı hoşnutsuzluk ve memnuniyetsizliktir.

Hâlbuki Allah-u Teâlâ dilediği kulunu zengin kılar, dilediğini nimetlere boğar, dilediğine kendi lütfundan bol ihsanlar verir. Ama bazı kimseler buna karşı çıkmakta ve bunu içlerinde bir hastalık olarak tutmaktadır. Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Yoksa onlar, Allah’ın lütfundan verdiği şeylerden insanlara haset mi ediyorlar?”4

Haset, hayırlı sonuçlar getirmez. Hangi konuda olursa olsun haset eden kişi sadece kendisine zarar verir. Haset, ateşin odunları yiyip bitirdiği gibi insanların yaptığı iyilikleri ve sevapları alır götürür. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Haset etmekten sakının. Zira ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi haset de iyilikleri yer bitirir.”5

Dikkat! Haset, içeride tutulan bir hastalık olmasına rağmen sevapları alıp götürüyor. Yani eyleme geçmese de sevapları alıp götürüyor. Kişi oturduğu yerden sevaplarını kaybediyor!

Haset tedavi edilmez ve önü alınmazsa kin ve nefrete dönüşmektedir. Zira kişi, haset ettiği kişiye zamanla kin beslemektedir. Kin beslediği kişiden nefret etmekte ve ona karşı diğer fiili eylemlere geçmektedir.

Örneğin; bir kimsenin güzelliğine haset eden bir kadın, bunu içinde tuta tuta ona karşı kinleniyor ve durduk yere ondan nefret etmeye başlıyor. Nefret ettiği kişinin ise iyiliklerini görmemeye başlıyor ve ona karşı insafsız oluyor. Hasetle eline bir şey geçmeyen ve kin tutmakla da başarılı olamayan kişi, haset ettiği kişiye bu sefer iftira atabiliyor.

Zengin kişi için: ‘Bu adam bu servete çalarak ulaştı.’ diyebilmekte; güzel bir kadın için: ‘Bu kadın pis işler yapıyor.’ diyebilmekte veya ‘Bunun ilmi var; ama kibirlidir.’ deyip onu küçük düşürmeye çalışabilmektedir. Yani haset, olduğu yerde durmuyor. Önü alınamayan haset önce kine, sonra nefrete, sonra iftiraya ve hatta sonra öldürmeye kadar götürebilmektedir. Nitekim Hz. Âdem’in (as) oğullarından Kâbil, kendi kardeşinin kurbanının kabul edilmesini kıskanmış ve bu kıskançlığı kine dönüşmüş ve bu haset, eylem olarak da onu öldürmeye götürmüştü.(6)

Bir kimsenin size haset ettiğini, o kişinin eylemlerinden anlayabilirsiniz. Konuşmalarından, davranışlarından, size karşı tavırlarından bunu anlayabilirsiniz. Ama içinde tutsa bunu bilemezsiniz. Fakat siz birine haset ediyorsanız, nefsinizi en iyi bilen sizsiniz. Onu eyleme geçirseniz de geçirmeseniz de, her durumda haset hoş görülen bir şey değildir.

Türkçede haset kelimesi yerine kıskançlık kelimesi de kullanılmaktadır. Kıskançlık kelimesi Türk Dil Kurumu sitesinde şöyle tanımlanmıştır: “Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum.”(7)

Kıskançlık, haset kelimesini tam olarak karşılayamamaktadır. Zira kıskanmanın meşrû ve doğru olduğu alanlar da vardır. Ama hasedin doğru olduğu bir alan yoktur. Örneğin: “Bir kimse eşini kıskanır. Eşini başka biriyle oturup görüşmekten, ona ilgi göstermesinden ya da başkasının ona ilgi göstermesi nedeniyle onu kıskanır.” Buna haset denilmez. Bu, meşru ve doğru bir kıskançlıktır.

Ama bir kimse bir başarı elde ettiğinde veya bir göreve terfi ettiğinde veya bir iş aldığında onu kıskanmak meşru değildir. Buradaki kıskanma, haset anlamındadır. Yani kıskançlıkta kimi zaman elindekine sahip çıkma ve onu koruma duygusu varken, hasette ise başkasının elindekine sahip olma ve onu elde etme duygusu vardır.

İnsanlar genellikle yakın çevresindeki kişileri kıskanırlar. İlim adamı, tanımadığı ilim adamlarından ziyade kendi bölgesindeki veya tanıdığı bir ilim adamını kıskanır. Kişi; çevresindeki, yakınındaki ve tanıdığı zengin kişiyi kıskanır. Güzellikte kardeşini, akrabasını, komşusunu, sınıf arkadaşını, ders arkadaşını kıskanır.

Öyleyse şunu da diyebiliriz: Haset, yakın çevrenin birbirleriyle olan ilişkilerini bozan bir hastalıktır. Kardeşi kardeşe düşürür. Nitekim Yusuf Peygamber’in (as) kardeşleri, babalarının sevgisi sadece kendilerinde kalsın diye küçük kardeşleri Yusuf’u (as) öldürme veya uzaklaştırma yoluna gitmişlerdi. (8) Kâbil, kendi kardeşi Hâbil’i öldürmüştü. Mekkeliler: ‘Neden Muhammed’e (s.a.v.) vahiy indi de falana inmedi?’ diyerek haset etme yoluna gitmişlerdi.(9)

Medine’deki Yahudiler, son peygamberin (s.a.v.) Araplar arasından çıkmasını çekememişlerdi. Ayrıca kendilerinden önce Müslüman olan şehirdeki kabileleri çekememişlerdi. Krallıklarda kardeşler arasındaki haset, onları karşı karşıya getirmiş ve onların iktidar hırsları yüzünden yüz binlerce insan birbirine kılıç çekmişti.

Haset nefsî bir hastalıktır. Bundan kurtulmak için öncelikle kâmil bir iman lazım. Allah’ın takdir ve taksimine rıza göstermek lâzım. Allah’ın verdiği bazı nimetlerin imtihan olduğunu bilmek lâzım. Allah’ın takdirine ve taksimine rıza gösteren, haset gibi bir hastalığa müptelâ olmaz. Hasetçinin şerrinden korunmak için de Felak ve Nas sûrelerini okumak gerekir.

Rabbimiz, bizi her türlü kalbî ve bedenî hastalıktan korusun!

Murat Padak

-------------------------

1) TDV İslam Ansiklopedisi, “Hased” Maddesi.

2) Felak 5.

3) Bakara 109.

4) Nisa 54

5) Ebu Davud 4903.

6)Maide 27-31.

7) TDK, “Kıskançlık” maddesi.

8) Yusuf 9

9) Zuhruf 31.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 27 Temmuz 2024
İmsak 04:01
Güneş 05:48
Öğle 13:16
İkindi 17:11
Akşam 20:33
Yatsı 22:12
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 38 102
2. Fenerbahçe 38 99
3. Trabzonspor 38 67
4. Başakşehir 38 61
5. Kasımpasa 38 56
6. Beşiktaş 38 56
7. Sivasspor 38 54
8. Alanyaspor 38 52
9. Rizespor 38 50
10. Antalyaspor 38 49
11. Gaziantep FK 38 44
12. A.Demirspor 38 44
13. Samsunspor 38 43
14. Kayserispor 38 42
15. Hatayspor 38 41
16. Konyaspor 38 41
17. Ankaragücü 38 40
18. Karagümrük 38 40
19. Pendikspor 38 37
20. İstanbulspor 38 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 38 95
2. Barcelona 38 85
3. Girona 38 81
4. Atletico Madrid 38 76
5. Athletic Bilbao 38 68
6. Real Sociedad 38 60
7. Real Betis 38 57
8. Villarreal 38 53
9. Valencia 38 49
10. Deportivo Alaves 38 46
11. Osasuna 38 45
12. Getafe 38 43
13. Celta Vigo 38 41
14. Sevilla 38 41
15. Mallorca 38 40
16. Las Palmas 38 40
17. Rayo Vallecano 38 38
18. Cadiz 38 33
19. Almeria 38 21
20. Granada 38 21
Günün Karikatürü Tümü