Kimlere zor geldi biliyor musunuz? Hiçbir kısıtlamaya tabi olmayan insana çok zor geldi. Hiçbir emrin altına girmeyen insana zor geldi. Yüzünün güzelliğini teşhir etmekten haz duyan kadınlara ağır geldi. Olur olmaz herkesin elini tutup öpen adamlara zor geldi...
Ama Müslüman kadına zor gelmedi. O zaten bir kısıtlamaya tabi olduğunun farkında idi. Allah, güzelliğini teşhir etme demişti ona. Onu kısıtlamıştı. O da bunu severek ve isteyerek uyguluyordu. Bu kısıtlama hafta içi, hafta sonu hep geçerliydi onun için. Saçı, ziynet yerleri, mahrem yerleri kısıtlamaya tabi idi. Hatta kimisi daha da tedbirli ve ihtiyatlı idi. Yüzünü de kısıtlıyordu. Belki Allah yüzünü kapatmasını emretmiş olabilir diye yüzünü de örtüyordu.
Şimdi anladınız mı hayatı boyunca Allah'ın kontrolünde olan kadının ruh halini? Her gün her gün bol elbise giyiyorsun. Nefsinin istediğini değil, Rabbinin istediğini giyiyorsun. Beli dar ve sıkmalı olanı değil, her tarafı bol olanı giyiyorsun...
Müslüman erkeğin gözü kısıtlamaya tabi idi zaten. Gözüyle istediği yere, canının istediği yere bakamazdı. Allah kıs demişti. Bakışlarını kıs, kısıtlamaya tabi tut demişti. Buradan bir güzel geçti. Nefis bak diyor ama Allah bakma diyor. Hafta içi, hafta sonu fark etmez, kısıtlamaya tabisin diyor...
Ne zor değil mi beşerin, kanunun, insanın kısıtlamasına tabi olmak? Ama Allah'ın kısıtlamalarına tabi olan biri, kısıtlamaların ne zaman kalkacağına bakmaz. Rabbine kavuşuncaya kadar emre ittiba eder.
Selam olsun Allah'ın kısıtlamalarına tabi olanlara!
Murat Padak
