KALABALIKLAR FETİHTEN SONRA GELİR

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِذَا جَاء نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ . وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجاً . فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ إِنَّهُ كَانَ تَوَّاباً.

“Allah'ın yardımı/zaferi ve fetih (Mekke’nin fethi) geldiğinde insanların bölük bölük Allah'ın dinine girdiklerini gördüğün vakit, Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret talep et! Muhakkak O (Allah), tövbeleri çok kabul edendir.”

(Nasr sûresi 110/1-3.)

1. Yardım/Zafer

2. Fetih

3. Fetih sonrası kalabalıkların dine girmeleri

4. Allah’a hamd ile tesbih etmek ve istiğfar etmek

1. Yardım/Zafer

Bu sûredeki zaferden maksat, Bedir savaşındaki zaferdir. Zaferler ancak Allah’ın yardımıyla gerçekleşir. İşte bundan dolayı “Allah’ın yardımı” diye ifade buyurmuştur.

Allah Teâlâ’nın yardımı/ilâhî lütuf, insanın gücünün bittiği yerde başlar.

Sahabe (r.anhüm), Hz. Peygamber (s.a.s.) liderliğinde Mekke’de on üç sene sıkıntı çektiler; talim ve terbiyeden geçtiler, sabrettiler, sabır toplumunu oluşturdular, hicret neticesi İslam devletini kurdular, sayımlarını yaptılar, anayasayı yazdılar, içinde bulundukları gayrimüslim toplumla anlaşma yaptılar.

Sahabe, Medine’ye hicretle talim ve terbiyeye devam edip ordusunu kurarak ve İslam devletini kurarak güçlendiler. Ama kendileri Mekke müşriklerinin kervanını ele geçirerek güçlenmek istiyorlardı. Allah ise Sahabeye zafer nasip ederek İslamî varlıklarını hem Mekke müşriklerine hem bütün âleme ispat etmek istiyordu.

Allah, Bedir’de, özel melekler ordusuyla yardım etti de zafere ulaştılar.

Mekke olmadan Medine olmadı. Sıkıntıların her çeşidine katlandılar da sıkıntılardan kurtuldular. Demek ki zafer, sabırladır.

Bedir savaşından sonra Uhud savaşında Ayneyn tepesindeki mü’minlerin bir kısmının emre uymama neticesinde başta zafer olmasına rağmen savaş mağlubiyetle neticelendi.

Tamamıyla İslam’ı yok etmek niyetiyle gelen müşrik ordusu yine Allah’ın yardımıyla Hendek savaşında perişan olup gitti.

Hudeybiye anlaşmasıyla İslam çok kısa zamanda yayıldı. Fethin yolu açıldı.

Savaş sulhta kazanılır, cephede ispat edilir.

2. Fetih

Mekke’nin fethi, savaşla değil savaşınca yenebilecek gücü ortaya koyarak ve af ile kalpler fethedilerek kazanıldı.

Affın yaptığını zulüm yapamaz, iyiliğin yaptığını kötülüğün, akıllılığın yaptığını akılsızlığın yapamadığı gibi.

3. Fetih sonrası kalabalıkların dine girmeleri

Kalabalıklar fetihten sonra gelirler.

Kalabalıkların dine girmelerini istiyorsak, Sahabe gibi talim ve terbiyeden geçerek ve sabrederek zaferin şartlarını yerine getirmemiz, Uhud ve Hendek’ten geçerek Hudeybiye anlaşmasını değerlendirerek İslam güneşini kavlî ve fiilî tebliğle âleme göstermemiz gerekir.

4. Allah’a hamd ile tesbih ve istiğfar etmek

Allah’a hamd etmek, nimetleri özellikle bu sûrede belirtilen zafer ve fetih nimetini Allah’a nispet etmektir.

Tesbih, tenzih etmek; şirke düşmeden tevhidde devam etmektir.

İstiğfar, Allah’tan af ve mağfiret talep etmektir.

Bizde ihlas bulunur, tevhid-i rubûbiyet ve tevhid-i ülûhiyet hassasiyetine dikkat edilir, her hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) örnek alınıp izlenirse, hatalarımızdan da af ve mağfiret talep edilirse, zafer ve fetih hâsıl olur. Zafer ve fetih olunca kalabalıkların da bölük bölük Allah’ın dinine girdiklerine şahit oluruz.