Haberin Kapısı
2020-10-31 21:55:11

Boykotun Gücü

Muhammed Yılmazsoy

31 Ekim 2020, 21:55

Bismillahirrahmanirrahim

“Kuvvetli mü’min, (Allah katında) zayıf mü’minden daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’tan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, “şöyle yapsaydım, böyle olurdu” diye hayıflanıp durma. “Allah’ın takdiri bu, O, ne dilerse yapar” de. Zira “eğer şöyle yapsaydım” sözü şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar.” (Müslim, Kader 34. Ayrıca bk. İbni Mâce, Mukaddime 10.)

İnsanlar, ellerindeki gücün farkında değil. Fert ve toplum olarak kendi gücünün bilincinde olmaması neticesinde, ortaya çıkan mevcut zafiyetten, çıkar sahiplerinin kendilerine çıkar elde ettiğine, hemen her zaman şahit oluruz. Bu durumu görür, yaşar ve etkileniriz. Lakin neden diye sorma gereğinde bulunmayız.

Ortadaki zayıflıktan, kendilerini diğerlerinden üstün gören insanlar ve devletler faydalanırlar. Yukarıda Müslim ve İbni Mace kanalıyla verdiğimiz hadisi şerif, kuvvetli mü’minin zayıf mü’minden efdal olduğunu haber vermektedir.(Not: Zayıf mü’mini aşağılamak, kötülemek yok. Mü’minlerin kuvvetli olmasına teşvik var.)

hadiste anlatılan kuvvet sadece fiziksel kuvveti ifade etmez. İnsanın varlığını devam ettirebileceği her imkân kuvvet olarak kabul edilir. Şöyle ki, İyi bir hitabeti olan kişinin kuvveti hitab etmek ve iyi bir hatib olarak kendisine ve topluma fayda sağlaması gerekir. Kişi teknik ve bilgiye yatkındır, hem kendisine hem de topluma bu zaviyeden fayda sağlar. Ekonomi ve ticarete istidadı vardır, buradan fayda sağlar. Liderliğe, yöneticiliğe, askerliğe, zanaata, sanata, çiftçiliğe, eğitime v.s istidadı vardır, bu insanlar istidadı veya istidadları olan bu kuvvetler vesilesiyle hem kendisine hem de tabi oldukları toplumlara fayda sağlarlar.

Yüksek medeniyetler kurmuş toplumlarda, bir ve beraber olmak, bir ve beraber hareket etmek büyük öneme haizdi. Hatta var olmak ile yok olmak arasındaki ince çizgi, bir ve beraber hareket etmekte idi. Bu bilinç, Türk, Kürt, Arap, Acem, aşiret ve kabile fark etmez, kişi hangi toplumda, dünyaya geldiyse o toplum bireyleri tarafından bir ve beraber hareket etme bilinci ve eğitimi, hiç aksatmadan tüm bireylere verilirdi.

Dinimiz İslam, bu bilincin önemini her seferde vurgulamıştır.

Ayetlerde:

“Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin; yoksa korkuya kapılırsınız ve kuvvetiniz elden gider. O halde zorluklara sabredin; çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal-46)

Ey mü’minler! Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah’ın size olan şu nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmandınız; derken Allah kalplerinizi kaynaştırdı da O’nun bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Ateşten bir çukurun tam kenarında idiniz, fakat Allah sizi oraya düşmekten kurtardı. Doğru yolu bulasınız diye, Allah size ayetlerini işte böyle açıklıyor. (Ali İmran-103)

Hadislerde

“Birbirine karşı muhabbet ve merhamette, müminler, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut, rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, Müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır!” Buhari

"Mümin mümine karşı, parçaları birbirini bağlayıp tahkim eden bina gibidir, buyurdu ve (bu bağlılığı göstermek için Resul-i Ekrem) parmaklarını birbirinin arasına geçirip kenetledi." (Buhari, Salat 88, Müslim, Birr 65)

Fransa ve haçlı zihniyeti tarihten gelen İslam düşmanlığını tekraren hortlatmaya gayret ediyor. Bu durumda Müslümanlar olarak bir ve beraber hareket etme zorunluluğu doğmuştur. Ama’sız, fakat’sız Tüm Müslümanlar tepkilerini kitlesel olarak göstermek durumundadır. İşte bu tamda bizlerin farkında olması gereken -lakin yeterince farkında olmadığımız- bir mücadele…

Bu gücün, Fransa ve Tüm haçlıları yeterince zora sokup bir o kadar da zayıflatacağı bilincinde olmak gerektir. Fransa ve haçlıların Peygamberimize ve İslam’a hakaretleri, sistemli ve organize şekilde artmaya başladı. Bu kâfir topluluğuna, yaptıklarının karşılığı verilmezse, daha da şevklenip zulümlerini ve hakaretlerini arttırmalarına imkân verecektir. İlk etapta organize ve sistemli bir boykot, bu din ve iman düşmanlarının seslerini kısacaktır İnşaallah. Bu bilinç doğrultusunda Tüm Müslümanları, Fransa, Haçlılar ve mallarını BOYKOT ETMEYE DAVET EDİYORUM. Selam ve dua ile

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.