İslam dünyasının haritası yeniden değişiyor. Ancak bu değişimde Müslümanlar yine nesne konumunda kaldı. Bu hassas tarihi süreçte, yalnız Türkiye, üzerinde plan yapılmasına rıza göstermemektedir. İşte bundan dolayıdır ki yedi düvel bütün kılıçlarını çekmiş Türkiye’nin üzerine yürümektedir. Evet, Türkiye’nin de kimi siyaset yanlışları oldu ve olmaktadır. Hatta olmaya da devam edecektir. Ancak asla ve asla bu hatalar yüzünden Türkiye’nin üzerine gelinmemektedir. Maksat başka… “Hala anlamadınız mı?” diye itirafta bulunan vatan hainlerinin ifadelerinden yola çıkarak, maksadın ne olduğunu bir örnek üzerinden birlikte arayalım.
Kıymetli bir dostum bir süre önce İran’lı yetkililerle stratejik bir toplantıya katılmıştı. Çeşitli müzakereler neticesinde, arkadaşım İranlı yöneticiye bir fotoğraf gösterir. Hani Diyarbakır’da tarihe not düşülen o ünlü fotoğraf vardı ya. Sn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sn. Mesut Barzani, Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses’in ellerini kenetleyerek birlikte havaya kaldırdığı fotoğraf. Bizim siyasetimiz de kültürümüzde birdir dercesine… İranlı yetkiliye, bu fotoğrafın kendileri için ne anlam ifade ettiğini sorar arkadaşım. Anlaşılan yetkilinin kafasından ve dahası kalbinde cevabı zaten hazır durumdadır. Yani cevap, sorusunu beklemektedir. Bir saniye bile düşünmeden cevap verir: “Bu fotoğraf Çaldıran’dır.”
Beş yüz yıllık bir bilinçaltı var demek ki bazılarında… Ya bir daha bir olurlarsa…
İşte bu bağ koparılmaya çalışıldı yıllarca. Önce Türklerde denendi, şimdi Kürtlerde denenmekte. Üstelik her millet, kendi içinden çıka(rıla)n kişiler vasıtasıyla… Hançer millete değil ümmete…
Hâsılı dostlar, Çaldıran’a çıldıranlar var. Eskiden yalnız doğudan çıldıran vardı. Şimdi batılılar da çıldırıyor. Ve her kim bu kardeşliği ve kardeşliği tesis eden değerleri koparmaya ve yozlaştırmaya çalışıyorsa, bilesiniz ki vatan ve iman düşmanıdır.
Kim mi bunlar? Kim bilmiyor ki?...