Askeriye ’de İkinci Kalkışma Mümkün mü?

15 Temmuz kalkışma gecesinden sonra bir daha cemaat, böyle bir kalkışma gücüne sahip değildir... Onu bile can havliyle yapıp eline yüzüne bulaştırdı... Unutulmamalı ki darbe subaylarla veya paşalarla yapılmaz, askeri birlikle komple yapılır... O gece sokağa çıkan rütbeli rütbesiz birçok askeri, böyle kandırarak aldatarak tatbikat şu bu ayağına silahlandırıp, halkla karşı karşıya getiren subaylar artık böyle bir şey yapabilir mi?

Bu şartlarda bu ortamda hangi askeri kandırabilirler, birde böyle vatan savunması konusunda, toplumun neredeyse tüm kesiminin ezici çoğunluğundan her türlü siyasi görüşten insan birlik olmuşken... İşçi ‘sinden, Esnaf'ına, Çitçi’sinden, Memur'una kadar, Devlet kurumlarında adeta kurtuluş savaşı Psikolojisi hâkimken, buna kimse cesaret edebilir mi?

Böylesi kendi kendini adeta intihara, ihbara, deşifreye hiç bir paşa veya subay, astsubay cesaret edebilir mi? Özellikle Rahmetli şehidimiz, o gece'nin sembol simge isimlerinden olan, Ömer Halis Demir’in yerinde olabilmek adına, şimdi nice subay ve astsubaylarımız can atıyorken? Hatta o gece suskun tarafsız kalanlar askerlerimiz bile, bunun utancıyla, bu utançtan kurtulabilmek için, böyle bir fırsat kolluyor iken? Adeta günah çıkarma psikolojisiyle, böyle bir emri veren komutanının alnının ortasından gözünü kırpmadan anında vuracak kadar, gözü karartmış askerlerimiz var iken? Çünkü askerlerimiz o geceki destansı direnişi gördü, gerek askeriyenin içinde, gerekse halk nezdinde ve bir daha sessiz kalamazlar, isteseler de tepkisiz duramazlar artık, böylesi bir cunta hareketinde ve direk müdahale ederler...

Kısacası artık peşlerinden götürecek asker bulamazlar özellikle bu atmosferde, hem de sıcağı sıcağına her şey tazeyken...Bulamayacakları gibi, kendi askerleri tarafından böyle bir hukuksuz emirde, direk namluların kendilerine çevrileceğini bilemeyecek göremeyecek kadarda ahmak değillerdir herhalde hiç biri...O yüzden böyle cemaatin askeriye içerisindeki kalkışma palavrası, hikayeden başka bir şey değildir...Bir atımlık barutları vardı askeriyede onu denediler ve kullandılar...Bundan sonrası için geride kalan cemaat militanları , mümkün olduğunca deşifre olmamaya çalışacaklardır , HİZMET adını verdikleri vatan hainlikleri görevlerini el altından sürdürmeye devam edeceklerdir...Bu algı operasyonu cemaatin militanlarına bir moral motivasyon depolama propagandasından başka bir şey değildir...Terörist yapılanmalarındaki çözülmeleri maksimuma indirebilmek için, klasik Umut verme, yapıyı hala olduğundan güçlü gösterme propagandasından başka bir şey değildir, bu algı operasyonu....

PEKİ ASKERİYE İÇERİSİNDEKİ BU DARBE TEHDİTİ GEÇTİMİ ?

Tabi ki geçmedi, çünkü askeriyedeki bunlardan boşalan görevlere bir çok eski Ergenekon balyoz vb davalarda mimli sanıklarından bir çok Kemalist ulusalcı subay ve astsubay yelleştirildi....Malum o zihniyetin dünya görüşleri asker sivil ilişkisine bakışı vs herkes tarafından biliniyor. Eski despot bürokrasi oligarşi düzene özlemleri sürüyor bu zihniyetin... Muhakkak bunlarda fırsat kollayacaktır... Eski günlerine dönebilmek adına, cemaatle hesaplaşırken, bunun fırsatını da zeminini de kollamaya, oluşturmaya gayret gösterecektir...Asıl tehlike bunlardır, böyle bir kalkışma olursa ordudaki ulusalcı Kemalist kanat tarafından olabilir.... Fakat oda yakın bir tehlike değildir, çünkü konjonktür ortam müsait değildir, en azından şimdilik....Gülen örgütünün Darbe yapamaz hale gelmesindeki sosyal zemin onlar içinde geçerli...

Halkın ve devletin duyarlılık halinde tetikte olması ve Herhangi bir kanunsuz emirde, onlarında böyle peşlerinden askerlerini sürükleyecek kudretleri olmaması hasebi ile,cesaret edemezler...Onlarda bunun farkındadır, böyle bir maceraya girişemezler bu zeminde...Gerek gülencilerle boğuşurken , gerekse toplumun sosyal dokusu bu kadar hassasken, birbirlerine teklif dahi edemezler....

Lakin dış güçler gülen operasyonlarını sulandırıp, dindar hükümet ve dindar bir cemaat savaşı yüzünden ülkenin böyle yıprandığı algısını halk zeminine aşılarsa ve kör düğüş gibi iç ve dış ülke sorunlarını çığ yumağı gibi büyütür ve içinden çıkılamaz algısını halkta oluşturur kaşırsa… Kısacası halkı psikolojikman yorabilirse, tıpkı Suriye’de mecburen yapmış olduğumuz kabullendiğimiz, İran Esad İsrail Suriye dış siyaset dönüşümde olduğu gibi, ulusalcılar vasıtasıyla halkı eski düzene ikna edebilirler... Olmuyor? Daha Nereye kadar sürekli kavga olay vs diyerek ve de bölünme endişesiyle yüzleştirerek toplumu manipüle edip, ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETME taktiğiyle sindirebilirler....İşte o zaman bu Kemalist ulusalcı cunta Halik’ta böyle bir bezmiş ligin, bitkinliğin bıkkın kınlığın kokusunu aldığı an, hemen devreye girip askeri kalkışma yapabilir...tipik devleti ülkeyi kurtarma sloganı ile...Tıpkı 12 eylül darbesinin söylevleri ile, siyasi sıkışmışlığı askeri müdahaleyle aşıp, ülkeye nefes aldırma toplumu rahatlatma adıyla yönetime el koyuyoruz gibi, süslü sözlerle halk adına harekete geçer...halktan alacağı desteği de hesaba katarak...o ışığı aldığı an, harekete geçer bu fırsatı affetmez...

Bir diğer askeri kalkışma olasılığı ve en tehlikeli askeri darbe senaryosu: Yine Devlet ve millet ambalajı ile, Gülencilerle bu ulusalcı Kemalist eski yapının ak partiye ve Erdoğan’a karşı düşmanlıklarını bitirip, birlikte hareket etme kararı alıp, ittifak kurması... Bu olur mu neden olmasın? Üst akıl bunlarında bir zeminde pazarlıklar veya belki de tehditler sonucu karşılıklı tavizler kopartarak bir masada buluşturabilir.... İşte bu en ürkütücü senaryodur, Askeri kalkışma açısından...

Şahsi görüşüm ben artık askeriyeden böyle bir kalkışma beklemiyorum bu zeminde ve bu şartlarda... Güvendiğim konu halkın özgüveni ve artık kalkışmaya vereceği daha profesyonelce tepkilerdir... Çünkü halkta artık hazırlıklı ve organize... Emniyet ve MİT’te artık daha organize tetikte ve hatalarını eksikliklerini gördü...

Ordu içerisinde, özellikle 15 Temmuz gecesinden sonra, rütbeli veya rütbesiz asker içerisinde birçok ÖMER HALİS DEMİRLER çıkacağından da eminim... Özelliklede alt rütbelerde ve rütbesiz erlerde bu sefer binlerce ÖMER HALİS DEMİRLER karşılarında bulacaklardır... Hiç bir ideolojideki cuntacı kesim, Peşinden sürükleyecek asker bulamaz kolay kolay şu ortamda... Bulamadığı gibi herhangi bir kanunsuz emirde, karşılarına binlerce askerin namluları kendilerine çevirerek dikileceğini bilirler... Özelliklede böyle vatan hassasiyeti dolu hassas bir ortamda....

Yapmaya çalışacakları İkinci darbe bellidir ve zaten başladılar da ufak ufak etap etap ...

Başta FETO, PKK VE DAEŞ olmak üzere bilumum irili ufaklı terör örgütleri ile ve bunların siyasi uzantılarıyla başladılar açıktan saldırmaya, Ekonomik sıkıntı oluşturma amaçlı hareketlere vs.

Bu bu tür saldırılar şiddetlenerek artacak muhakkak ve sabrımız zorlanacak... Özelliklede Devletten çok, halkın sabrı zorlanacak... Çünkü İLK HEDEF VE DEVLEİN TEMELİ HALK’TIR, halktaki hassasiyetler kaşınarak açık aranmaya çalışılacak, toplumsal açık...

HALK BÖYLE GÜÇLÜ BİLİNÇLİ DUYARLI DURDUĞU MÜDDETÇE KOLAY KOLAY BİR ŞEY YAPAMAZLAR, VERDİKLERİ ZARAR ANCAK GEÇİCİ OLUR.... O YÜZDEN SABR İLE YEK VÜCUT OLUP, TAHRİKLERE KAPILAMALIYIZ,...ÇOK ŞÜKÜR HALKIMIZDA ZATEN BİR ÇOK OLAYDA BU SINAVI HAKKIYLA YERİNE GETİRİP, TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRDİ...BU HALK BÖYLE İNADINA DİMDİK DURDUĞU MÜDDETÇE, KRALLARI GELSE BİR ŞEY YAPAMAZ, RÜZGAR YAPIP GİDER, ARKASINA BAKMADAN ÇEKİLMEK ZORUNDA KALIR...BU YÜZDEN EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ, HALKIN SAĞDUYUSU VE FERASETİ....DÜNYANIN HİÇ BİR ÜLKESİNDE BÖYLE FERASETLİ HALK YOKTUR...Hemen gaza gelirler ufak bir şeyde diğer ülke halkları. İşte bizim halkımızın, Ayrıcalığı da Büyüklüğü de farkı da bundandır, bu muhteşem FERASETİNDENDİR...

BU HALK BU FERASETİ BİR GÜNDE KAZANMADI MUHAKKAK...

KOCA İMPARATORLUKLARDAN GELME BİR MİRAS OLARAK, BU TECRÜBELERİ FERASETİ TUZAKLARI BOZMAYI ATALARINDAN GÖRDÜ ÖĞRENDİ YAŞAYARAK, HİSSEDEREK....YERİ GELDİ ACI ÇEKE ÇEKE AMA ÖĞRENDİ...ALLAH c.c bizlere bu mirası bıraktıkları için , hepsinden razı olsun...