Güneş ve Yıldızlardaki Hikmet ve Füzyon

Dünyadaki dengenin devamı için gereken enerjinin % 99'u güneşten gelir. Isı ve ışığa dönüşüp insanlar başta olmak üzere tüm varlıklara hizmet eden, böylesine muazzam bir enerji kaynağının düzenini kim kurmuş, gücünü kim vermiştir?

BİLİM TEKNOLOJİ 14.03.2021, 22:11 17.03.2021, 11:00 Ramazan Peri
Güneş ve Yıldızlardaki Hikmet ve Füzyon

Yüz elli milyon kilometre kadar mesafeden dünyaya bakan güneş, büyük bir ateş topu görünümündedir. Bütün yeryüzündeki canlıların ihtiyacı olan enerjiyi 8 dakikada yer küreye indirebilme gücüne sahiptir. Bununla beraber bu azametli enerjisi asla yeryüzüne tamamen ulaşmaz. Zararlı ışınlar, atmosferde süzülür, arıtılır. Güneş enerjisinin büyük bir kısmı, fezada kalmaktadır. Uzun yıllar, bilginler, tükenmeyen güneş enerjisinin nasıl muhafaza edildiğinin sırrını çözememişlerdi. Onu yanan bir ateş kütlesi zannedip, tükenmemesinin sebebini araştırdılar. Güneş, hakikatte yanan bir cisim olsaydı, şimdiye kadar çoktan sönmüş olması gerekirdi. İnsanlık, güneşteki enerjinin nereden kaynaklandığının anlaşılması için asırlarca bekledi.

Nihayet 2. Dünya Savaşı sonlarında ilk atom bombasının patlamasından sonra ortaya çıkan muazzam enerjinin, güneşte de mevcut olacağı hükmü yerleşti. Bugün ise, astronomi bilginleri, güneşin bitmeyen ısı ve ışık enerjisinin hidrojen ve karbon maddelerinin parçalanmasından doğan atom enerjisi olduğuna inanmaktadır.

Güneşin ve yıldızların uzaya yaydıkları enerjilerinin kaynağı "füzyon" olaylarıdır. Hidrojen gibi hafif çekirdeklerin birleşerek ve bu esnada kütlelerinden kaybederek büyük bir enerji vermesi olayına füzyon olayı denilir. Mesela 4 hidrojen atomunun birleşmesiyle bir helyum oluşur ve toplam kütlenin binde yedisi enerjiye dönüşerek yol olur. Güneşin atmosferinde son derece bol miktarda (güneşin yarısından fazla) hidrojenin bulunduğu tespit edilmiştir. Yine bol miktarda helyumun da varlığı anlaşılmıştır.

Kâinatta çoğunlukla bulunan element de hidrojendir. Hidrojenden helyumun oluşması için güneşin ve yıldızların içlerindeki milyonlarca derecelik ısı yeter (Soğuk füzyon mümkün değildir). Güneşin saniyede yaydığı enerji karşılığındaki kütle kaybı, saniyede 4 milyon tondan fazladır. Buna göre Güneşin, milyarlarca yıldır enerjisi tükenmediği gibi, 1-2 milyar yıl, dünyamıza enerji göndermeğe yetecek yapıdadır. Sonra, (Allah'ın takdir ettiği bir zamanda) sönüp bitecektir. Güneşte hidrojenlerin birleşmesi sonucu ortaya çıkan helyum çekirdeklerinin de daha ağır çekirdeklere dönüştüğü düşünülür. Demir çekirdeği son üründür.

Güneş ve Yıldızlardaki Hikmet ve Füzyon

Güneş, dünyadan 150 milyon km. uzakta olmasına rağmen bizim için gerekli enerjiyi bize kesintisiz ulaştırır. Bu dev enerjili gök cismi, hidrojeni devamlı olarak helyuma çevirir. Her saniye 616 milyar ton hidrojen, 612 milyar ton helyuma çevrilir. Bu esnada dışarı salınan enerji, 500 milyon hidrojen bombasının patlamasına denktir. Dünyadaki dengenin devamı için gereken enerjinin % 99'u güneşten gelir. Isı ve ışığa dönüşüp insanlar başta olmak üzere yaratıklara hizmet eden, böylesine muazzam bir enerji kaynağının düzenini kim kurmuş, gücünü kim vermiş?

Dünyamıza düşmüş olan meteorların ve yıldızlardan gelen ışınların analizleri neticesinde bilinir ki, Güneş ve sistemine dahil olan gezegenlerde, hatta yıldızlarda dünyada bilinmeyen başka bir element mevcut değildir. Bütün elementler de, proton ve nötronun katlarıdır. Son asırlarda bilginler, evrenin kütlesinde (bize göre dünya semasında) 10 üzeri 79 proton ve nötron kütlesinin bulunduğunu tahmin etmektedirler. Semadaki yıldız, galaksi ve gezegenleri ne kadar proton ve nötrondan (nükleondan) yarattığını Allah bilir. Çünkü O "Her şeyi adediyle saymıştır." (72/Cinn, 28)

Güneş ve Yıldızlardaki Hikmet ve Füzyon

Yıldızlar

Gezegenler, hem kendi ekseni etrafında, hem de güneşin etrafında dönerken, yıldızlar, sadece kendi etrafında dönerler ve ışıkları da kendilerindendir. Öyle ise, gezegenler bir yıldızdan ışık alıyor sayılır. Buna göre güneş de bir yıldızdır. Yıldızlar, dünyamıza oranla çok büyüktür. Mesela, büyük bir caminin kubbesi yıldız ise, toplu iğnenin başı da dünyamız olur. Bir de dünyaya göre insanın cismini düşününüz.

Portakal üzerinde gözle görünmeyen tozlar gibi. Nasıl ki, portakal, üzerindeki tozları çekiyor, bırakmıyorsa, dünya da bizi öyle çekiyor ve bırakmıyor. Ayrıca atmosfer de bir sargı gibi her şeyi sarmış. Onun basıncından fırlayıp kurtulmak, epeyce teknik gücü gerektirmektedir. Uçaklar dahil her şeyin atmosfer içindeki hareketi, yolcuların tren içindeki hareketlerine benzer. Nasıl ki, tren giderken yolcular da salon içinde gezerlerse, aynı şekilde dünya hem kendi etrafında, hem de güneşin etrafında dönerken biz, bir yerden diğerine rahatlıkla gidebiliyoruz. Bununla beraber dünyanın tesirinden kurtulmuş değiliz.

Yıldızlar, ışımaları için lüzumlu olan enerjiyi çekirdek birleşmeleri (füzyonu) sonucunda kütlelerinden kaybederek temin ettikleri için, gitgide soğuyacak ve küçüleceklerdir.

Nihayet küçülme neticesinde birbirlerinin çekimlerinden kurtularak saçılıp dağılacaklardır. Çünkü uzayda iki cisim, birbirlerini birleştiren doğru boyunca, kütleleriyle doğru ve aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı bir kuvvetle çekerler. Güneş sistemine bağlı gezegenler ve başka yıldızlar, birbirlerini çekmek suretiyle dengede kalıyorlar.

Yıldızların sönüp dağılacağı zamanda yani "O gün arz başka bir yere, gökler de başka göklere tebdil olunacaktır." (İbrahim, 48). Güneş ve yıldızların sönüp dağılacakları, Kur'an-ı Kerim'in başka ayetlerinde de bildirilir: "Gök yarıldığı zaman, yıldızlar dağıldığı zaman..." (İnfitâr, 1-2). "Güneş dürüldüğü zaman ve yıldızlar söndüğü zaman..." (Tekvîr, 1-2). "Yıldızların ışığı giderildiği zaman, gök yarıldığı zaman..." (Mürselat, 8-9)

Eğer içindekilerle beraber semalar ezelî olmuş olsaydı, şimdiye kadar gelip geçmiş sonsuz zaman içerisinde yıldızlar ve Güneş, çoktan sönüp dağılmış olacaklardı. Hâlâ bugün bunlar mevcut olduklarına göre, sonradan yaratılmış olup bir başlangıçları vardır ve günün birinde de küçülüp dağılarak sönüp gideceklerdir. İşte o zaman kıyâmet kopacaktır. Her sonradan var olanın, bir var edicisi (muhdisi) vardır. Bir şey yokken, kendi kendisini yaratamaz. O halde, sema ve âlemleri yaratan, kendileri dışında ezelî ve ebedî olan Allah Tealâ'dır. (2)

Dünyamız ve Güneş

Şu dönmekte olan dünya, birdenbire duruverse acaba ne olur? Hemen, âni firen yapan bir arabayı hatırlamışızdır. Araba, âniden durunca herkes nasıl öne fırlıyorsa, dünyanın durmasıyla birlikte her şey, yerinden fırlayacak, belki dağlarla denizler yarış ederken, hepsi bir kül yığını gibi savrulacak. İhtimallere devam ediyoruz:

Güneşe yakın olan gezegenler, hızla döndüklerine; böylece güneşin çekimiyle dengede kalıp bulundukları yeri koruduklarına göre; dünyamızın güneş etrafında dönüşü biraz yavaşlaşa, o nispette güneşe yaklaşacak ve yanacaktık. Hızlansa, uzaklaşacak ve donacaktık. Öyle bir noktada bulundurulmuşuz ki, dünyanın güneşe olan uzaklığı, mevcut canlıların yaşama sebeplerinden biridir.

Dünyanın güneşe olan uzaklığını kim tayin etmiş? Dünyayı kim tartmış? Ona bu şekli kim vermiş? Sonra, dünyanın hem kendi ekseni etrafında, hem de güneşin etrafında dönüşü var ki, ilk hareketi veren kim? Bu hareketin devamını sağlayan kim? İşte bunları düşünüp tefekkür etmek, her şeyin her şeyle ve tüm şeylerin de Allah’la ilgisini görmek, insana düşen bir görevdir.

Büyük dünyamız, güneşe oranla çok küçüktür. Mesela, bir milyon dört yüz bin adet dünyayı bir araya toplamak mümkün olsaydı, işte o zaman güneşin büyüklüğü meydana çıkardı. Demek ki gözü doymadığı için dünyayı yemeğe kalkışanlara, güneşi vermek gerekecek; belki o ateş, onları doyurur. Güneşin verdiği ışık, 16 rakamının arkasına 27 tane sıfır koyarsanız, çıkan rakam kadar mum ışığına eşittir. Bir mumun nasıl yapıldığını ve kaç bin liraya satıldığını, ne kadar süreyle ve ne kadar yeri aydınlattığını hesaplarsak, güneşin -sadece ışık- değerini de bulmuş sayılırız. Acaba bu kadar lütuf, sadece isyan etmemiz veya günah işlememiz için mi?

Güneşin çevresindeki sıcaklık, altı bin dereceyi bulmaktadır. İç kısımlardaki ısı ise, 20 milyon santigrat derecedir. Güneş yüzeyinin bir santimetre karesinin bir dakikada verdiği kalori miktarı 900.000 kilokaloridir. Sathından fışkıran alevler, 400.000 kilometreye kadar yükselmektedir.

Bu rakamlar ve bilgiler, bizi düşündürmektedir. Bütün bunlar, Allah’ın kudretine ve ilmine imanı arttırmalıdır. Güneş, hem yakın, hem de uzaktır. Kendisi milyonlarca kilometre uzaklarda bulunur, fakat çok yakınımızda hissederiz. Gölgeden güneşe çıkan kimse, güneşle çok yakın ve sıkı bir ilişki içindedir; o, güneşli bir havada yürüyor ve üzerine güneş ışınları sanki çok yakından düşüyor.

Ayrıca güneş ışınlarının faydası düşünülürse, bir varlığın uzak olması, onun faydasız veya az faydalı olduğu anlamına gelmediği görülür. Güneş ışınları, dünyamıza sekiz dakikada ulaşır. Bu kadar uzun yolu kat ederken o kadar değişikliklere uğrar ki, bize ulaşan güneş ışınları, en faydalı duruma gelmiş şeklidir.

Dünya üç hareketi bir anda yapmaktadır. Hem kendi etrafında dönmekte, hem güneşin etrafında ve hem de güneş sistemi ile birlikte helezoni bir yay çizerek Vega burcuna doğru ilerlemektedir. Bu hareketler, topaca benzetilebilir. Mesela beton bir zemin üzerinde dönmekte olan topaç, ekseni etrafında dönerken ilerler, yer değiştirir. Fakat topacın hareketi düzenli değildir.

Gittikçe hızı azalır. Geometrik bir şekil de çizemez. Dünya ise binlerce sene evvelinde hangi hızla dönüyordu ise, bu gün de aynı şekilde dönmektedir. Bütün bu hareketleri, bize hissettirmeden, bizi rahatsız etmeden yapmaktadır. Bir taksiyi, bir otobüsü, bir uçağı, içindekileri hiç rahatsız etmeden kullanmakta güçlük çeken insan, yer küresini idare edenin gücüne, maharetine hayran olmalıdır.

Elbette ki, yerküresine hâkim olan, yer küresinin üzerindekileri kendi hallerinde bırakmamıştır. Bu bakımdan tesadüf ve kendiliğinden oluş diye bir şey olamayacağı gibi, dünyaya hâkim olan da, Allah’tan başkası değildir. Onun yerine tabiatı zikretmek, en hafif tabirle bilimsel gerçeklere ihanettir. "O söylenenlerden sonra, ey insan, hangi düşünce sana dini yalanlatır? Allah, hâkimler hâkimi değil midir?" (95/Tîn, 7-8)

Abdulmûmin Tekin

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 22 Mart 2023
İmsak 05:33
Güneş 06:58
Öğle 13:16
İkindi 16:41
Akşam 19:24
Yatsı 20:44
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü