Karanlık eller devrede

Siyonist İsrail ve paydaşları, Gazze’de yaptığı soykırımı perdelemek, manipüle etmek için kendisine tehdit olarak gördüğü Türkiye’de kaos çıkarmak için ne kadar karanlık el, ne kadar ajan, ne kadar köstebek varsa devreye soktu.

Önce 22 ve 23 Aralık’ta, Kuzey Irak’ta Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde çıkan çatışmada 12 Mehmetçiğimiz şehid edildi. Arkasından 29 Aralık’ta Riyad’da oynanacak Süper Kupa Final maçı bahane ederek “Laiklik Elden Gidiyor” goygoyculuğu yapıldı.

Tarihler 1 Ocak 2024’ü gösterirken İstanbul Galata Köprüsü’nde yüzbinlerin katıldığı “Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet” kıyamını Kelime-i Tevhid Bayrağı (Lâ iâhe illallah Muhammedun Resûlullah) üzerinden provoke eden güruh, “Hilafet Bayrağı” tartışmalarını gündeme taşıdı.

Ve bu tartışmaların ardından üzerinden çok geçmeden 8 Ocak Pazartesi günü saatler 19.15’i gösterirken bu sefer Fatih Camii menfur bir saldırıyla sarsıldı. Slogan atarak cami içinde huzursuzluk çıkaran Ö.S. isimli bir provokatör, Fatih Camii İmam Hatibi Kurra Hâfız Galip Usta ve cami cemaatinden Bilal Erdem’i bıçaklayarak canlarına kast etti.

Erdem ilk müdahalenin ardından İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, göğüs, sırt ve boğaz bölgesinden 3 bıçak darbesiyle hayatına kast edilen Fatih Camii İmam Hatibi Kurra Hâfız Galip Usta ise Samatya Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Erdem ve Usta hayati tehlikeyi atlatmakla birlikte tedavileri sürüyor.

Bu menfur saldırı “meczup işi”, “adi bir olay” diyerek geçiştirilemeyecek kadar mânidâr. Hele arka arkaya vuku bulan olaylar değerlendirildiğinde, yeni bir seçim sathına girildiğinde daha da mânidâr.

Çünkü biz buna benzer filmleri defalarca gördük.

Nerede gördük, 17 Mayıs 1998 tarihinde İsmailağa Camii'nde öğrencilere ders veren Hızır Ali Muratoğlu Hocaefendi’nin katlinde gördük...

Nerede gördük, İsmailağa Camii’nde sabah namazının ardından cemaate vaaz eden Bayram Ali Öztürk Hocaefendi’nin Mustafa Erdal tarafından bıçaklanarak pervasızca canına kast edilmesinde gördük...

Amaç; Müslümanlar üzerinden topluma korku salarak, halkta bıkkınlık ve yılgınlık duygusu oluşturup, vatandaşın devlete olan güvenini sarsmak ve kaos ortamı oluşturmak.

Hem de nerede?.. Camide...

Hangi camide?... İstanbul’u fetheden Ebu’l-Feth Fatih Sultan Mehmed Han’ın inşa ve ihya ettiği Fatih Camii’nde...

Şu asla unutulmasın; camiler dirlik ve birliğin simgesidir...

Eceli gelen köpekler menfur eylemleriyle bu milleti sindireceğini zannediyorsa yanılıyor.

HÂMİŞ:

Bıçaklı saldırı sonucu canlarına kast edilen Fatih Camii İmam Hatibi Kurra Hâfız Galip Usta ve cami cemaatinden Bilal Erdem’e âcil şifâlar diliyor, bu menfur olayı gerçekleştiren karanlık elleri şiddetle lanetliyoruz.