28.02.2021, 19:03

28 ŞUBAT VESİLESİYLE

Bugün 28 Şubat; yani post modern darbenin 24. seneyi devriyesidir. Bu vesile ile önce darbecileri ve destekçilerini lanetle anmayı insanlık adına vazife telakki ettiğimi ifade etmek istiyorum.

Otuzlu yaşların altında olan gençlerin bihaber oldukları, eğer biraz meraklı iseler, yıldönümlerindeki programlardan anlamaya çalıştıkları, şiddetli zulüm yıllarının üzerinden tam 24 yıl geçti.

Önce Silahlı Kuvvetlerde başlamıştı. Fişlemeler, sorgu sualler, tehditler ve YAŞ kararları ile re'sen emekli edilmeler.

Sonra üniversitelerde kızlarımıza başörtüsü zulmü olarak devam etti. Olmadık rezillikler, aşağılamalar, ikna odaları ve okullarından kayıtlarının silinmeleri.

Daha sonra tüm kamu alanlarına sıçradı ve en son olarak da seçimle iş başına gelmiş hükümetin alaşağı edilmesi.

28 Şubat post modern darbesi hakkında çok şeyler söylendi, yazıldı, çizildi. Ne kadar yazılsa çizilse azdır, elbette. Hatta şunun da mutlaka yapılması lazım ki; dizi film olarak o yaşananlar işlenmelidir. İyi bir senaryo ile sadece ülkemizde değil, dünyada ses getireceğine inanıyorum.

Ancak ben bu yazımda, en azından kendi adıma, biraz daha farklı bakmak istiyorum.

Darbeyi yapan TSK içinde yuvalanmış olan Batı Çalışma Grubu çetesi mensupları yargılandılar ve hak ettikleri cezaları aldılar. Lakin gözden kaçan çok önemli bir konu var ki; BÇG mensupları bu darbede yalnız değillerdi. En önemli destekçi ve ortakları medya mensuplarıydı. Evet 28 Şubat darbesi diğer darbelerden farklı olarak, kendi ifadeleriyle post modern darbe özelliğini, bu medya ile işbirliği halinden alıyordu. Darbeyi fiilen yapan BÇG çetesi hesabını verdi, lakin ortakları olan medya çetesi hala hesap vermedi! Sadece bu kadar da değil, BÇG çetesinin ortağı olan medyadaki silahşorları da aslında kendi başlarına hareket edebilme imkan ve kabiliyetine sahip kişiler olmadıkları için, bunların tasmasını tutan güçlü iş adamları ve onların da ipleri ellerinde olan yurt dışındaki asıl büyük şeytanları vardı, elbette. İşte bunların hiçbirisinin peşine düşülmedi.

Kendi mütevazı köşemden açıkça ifade ediyorum ki; eğer bütün suçlular açığa çıkartılmaz ise, bu iş yarın tekrar başımıza gelecektir. Şu an hükümetin, milletini arkasına almış olmasından mütevellit gücü nedeniyle, bu aşağılık sefillerin her ne kadar sesleri çıkamıyorsa da, yarın fırsat bulduklarında, kılıçlarını çekeceklerinden hiç kuşkumuz olmamalıdır.

15 Temmuz kalkışması da 28 Şubatın devamı niteliğinde bir darbe denemesiydi. Hatta 28 Şubattan ders alınmış şekliyle; daha sinsi, daha planlı ve adeta ilmik ilmik örülmüş, kılcal damarlara kadar sızdırılmış haşhaşileriyle son vuruşun indirilip, devleti göçertme projesiydi. Nasıl 28 Şubat artık arşı alaya çıkan mazlumların feryatlarıyla, gayretullaha dokunması nedeniyle cenabı Allah'ın kalplere tecellisi neticesinde, yeni bir oluşum ile milletin toparlanmasına vesile olduysa, bu sefer de yine Allah Teala'nın, İslam'ın son sancaktarı olan milleti merhumeye rahmet edip, darbecileri paniklettirerek, kalkışmayı erken başlatmak suretiyle, kendi ayaklarına dolaması neticesinde asrın en büyük felaketinden kurtulmuş olduk.

Lakin bir olur, iki olur, biz de üzerimize düşeni yerine getirmez isek, başımıza gelenlerden dersimiz almaz isek, bu sefer çok daha büyük felaketlere duçar olabiliriz. Allah muhafaza.

Yapılacak şey bellidir. Tüm belgeler arşivlerimizde mevcuttur. Darbe destekçileri de, ortakları da acilen yargı karşısına çıkartılmalıdır. Kim varsa; zamanın milletvekillerinden, iş adamlarından, kamu görevlilerinden, medya dünyasından, v.s hepsi hesabını vermelidirler. Aslında gerçek darbeci onlardı.

Hep göz önünde olduğu için ve icraatı yapan olarak onlar görüldüğü için, sürekli TSK içindeki küçük şeytan BÇG lanetlendi ve yargılandı. Lakin size belki garip gelecek ama bu darbede belki en saf taraf onlardı. Ben de asker olduğum için iyi tanırım, hatta ciğerlerinin içini bilirim desem, mübalağa etmiş olmam. Bu insanlar Anadolu'nun bağrından çocuk yaşlarında askeri liselere veya harp okullarına gelmiş, memleketin saf evlatlarıydı. Yürekleri memleket için çarpan, fedakar, cesur, yiğit çocuklarıydı. Bir kısmının beyinleri işlendi, zihinleri bulandırıldı, akılları karıştırıldı. Belli makamlara gelince de, dışarıdan gelen iltifat ve riyakar ve hilekar yaklaşımlar neticesinde, güya memleketi kurtardılar. Aslında belki de gerçekten memleketi kurtardıklarını sanıyorlardı, en azından bir kısmı. Çünkü onlara birileri, dostu düşman düşmanı dost olarak görmelerini sağlatabilmişti. Yani ordu içerisindeki BÇG mensubu kahraman Anadolu çocukları ülkelerine hizmet ettiklerini sanıyorlardı. Yani bu insanlara, kandırılmış zavallı ahmaklar dersek, tam olmasa bile, bir miktar isabet etmiş olabiliriz. (Bu durum suçlarını azaltmaz)

Fakat medya mensupları öyle değil. Medya içinde yuvalanmış olan darbe destekçileri kelimenin tam anlamıyla halk düşmanı ve ruhlarını dışarıya pazarlamış; vatansız, kişiliksiz, rezil, sefillerdir.

Hele ki büyük iş adamları içerisinde dış dünyadaki küreselcilerle, mason teşkilatlarıyla ve veya benzerleriyle bağlantıları olan hainler ise, bu milletin tam anlamıyla baş belalarıdır. Asıl büyük musibet bunlardır. Bu beladan kurtulmadığımız sürece, darbeleri bitirmemiz mümkün olamayacaktır.

Son söz olarak sayın Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum; Allah rızası için tüm darbe destekçilerini ortaya çıkartın, en azından üzerlerine kararlı bir şekilde yürümeye başlayın, görelim Mevla neyler neylerse güzel eyler.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Yorumlar (2)
TURAN 3 yıl önce
Darbe kararı her zaman Batıdan gelir, yerli işbirlikçiler ile organize edilir. Batı'nın kullanabileceği işbirlikçiler ( iş dünyası, finans , basın, asker, sanatçılar, aydınlar(!) odalar, dernekler...) millileştirilmeden sorun mutlak olarak ortadan kakmaz. Kitleyi motive edecek milli unsurlar kullanılmalıdır. Emperyalizmin saldırıları sürecektir. Milletin önüne yeni "Kızıl elmalar" konulmalıdır...!
Lokman 3 yıl önce
Rabbim birliğimizi ve beraberliğimizi bozmasın. Ülkemiz hem geçmişi hem de stratejik yönden çok önemli bir konumdadır. Uyanık olunmazsa ileride de sıkıntılar yaşarız. Allah zalimlere fırsat vermesin
15
açık
Namaz Vakti 02 Mayıs 2024
İmsak 04:14
Güneş 05:54
Öğle 13:06
İkindi 16:57
Akşam 20:09
Yatsı 21:41
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü