14.08.2020, 22:14

Erbakan'ın Gözyaşları

Çarşamba günü Kemalettin Erbakan’ın vefatını öğrenince, “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn” (Biz, O’ndan geldik ve yine O’na döneceğiz) teslimiyetini terennüm ettikten 25 Ekim 2012 Perşembe gününe gidiverdim. Bu tarihin kısa bir süre öncesinde Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan hoca  ahirete irtihal etmiş, Millî Gazete’nin hafızası sayılabilecek isimlerin çoğu tenkisâta tâbi tutulmuştu. Açıkçası Millî Görüş camiası hem siyaseten, hem de  kardeşlik hukuku açısından sıkıntılı bir dönemden geçiyordu. Zaman zaman Fatih Camii’nde karşılaştığımız ve ayaküstü hasbihâl ettiğimiz Kemalettin Erbakan bu gelişmelerden rahatsız olmasına rağmen çözüm üretmekte zorlanıyordu.

Neyse biz 25 Ekim 2012’ye dönelim...

***

Kurban Bayramı’nın 1. günü Fatih Camii’ndeyiz. Cemaatin içinden gözüme merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın kardeşi Kemalettin Erbakan takılıyor. Bayramlaşıyoruz. Önceki görüşmemiz üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen durumunda hayli değişiklikler inkişaf etmiş. Beli biraz daha bükülmüş, ak sakalı simasında nûranilik tezahür ettirmiş.

Caminin merdivenlerinden inerken, Hamdi Arslan hocanın mahdumu ile birlikte kendisine yakın âlâkamızdan çok memnun oluyor. “Bu sabah, merhum Nizamettin ağabeyimin hanımı Sabiha yengeyi kaybettik. Ailede benden büyük kimse kalmadı” diyerek üzüntüsünü paylaşıyor. Sonra bizleri Fevzipaşa Caddesi’nin hemen karşısındaki baba ocağına tatlı ikramı için davet ediyor.

Apartmanın hemen girişindeki eskiden diş hekimliği görevini icra ettiği mütevazı mekâna geçtikten sonra tatlılar ikram ediliyor. Erbakan biraz nefeslendikten sonra, “artık çok yaşlandım” diyor. Gençliğinde okuyup, kendine düstur edindiği bir kıssayı anlatmaya başlıyor:

Hz. Ebubekir, bir yolculuk esnasında devesinin yuları düşünce devesini çöktürüp alır. Bu durum bir kaç defa tekerrür edince yanındakiler, ‘Efendim sizin devenin sırtından inmenize lüzum yok. Söyleseniz de biz o yuları sizin inmenize gerek kalmadan alıp versek’ derler. Hz. Ebubekir, ‘Resulullah bana, yapabileceğim bir işi başkalarından istemememi emretti buyurdu.” Bu kıssayı hayatı boyunca kendine düstur edinmeye çalıştığını ifade eden Erbakan, “ihtiyarlıktan da olsa başkalarından bir şey talep etmek bana ağır geliyor” diyor.

***

Yaşlılar bazı şeyleri sebebe dayandırarak aktarmak için bahane ararlar; bayramlarda bu anlamda en güzel vesilelerdendir. Erbakan da bizleri karşısında bulmuşken, tâ 1800’lü yıllara gidiyor. Sohbetini Adana’nın Kozan ve Saimbeyli bölgelerinde uzun süre hüküm süren Kozanoğulları Beyliği’ne dayandırıyor. Sonra sözü oralardan kalkıp İstanbul’a gelerek, Sultan 2. Abdulhamid’le dost olan Hüseyin Bey’in oğlu baba Mehmet Sabri beye getiriyor.

Hukuk tahsilinden sonra Erzurum’a tayin olan savcı Mehmet Sabri beyin Sabire hanımla izdivacından sonra bu evliliğin meyvesi olan Nizamettin ve Selahattin’den bahsederken birdenbire hüzünleniyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşananlardan bahsettikçe hikâye mâteme dönüşüyor. Rusların Erzurum’u işgaliyle yaşanan ağır şartlar sonucu babası Mehmet Sabri bey ve ailesinin göç yolunda maruz kaldıkları acıları anlatırken gözlerinden akan yaşlar bembeyaz sakalını ıslatıyor. “Sabire Hanım göç esnasında Hakkın rahmetine kavuşarak Nizamettin ve Selahattin ağabeyimi öksüz bırakmış” diyor. Erbakan, “Babam bir süre sonra Ağır Ceza Reisi olarak Sinop’a tayin edilince, burada Rusların baskısından dolayı hicret eden ve Sinop’a yerleşen bölgenin en önemli eşrafından Kafkas Kartalı Şeyh Şamil’in torunlarından olan annem Kamer Hanım’la evlenmiş” ifadeleri ağzından dökülürken yalnız kalmanın burukluğu içinde kardeşleri NecmeddinAtıfet ve Akgün’ün isimlerini terennüm ediyor. “Ağabeyim Necmeddin Erbakan çok zeki bir insandı” diyek onunla ilgili birbirinden ilginç anekdotlar aktarıyor.

***

Kemalettin Erbakan, sözün yönünü son dönemlerde adından çokça bahsedilen fakat bir türlü içi doldurulamayan “Osmanlı Medeniyeti”ne çeviriyor. Huzursuzluğun kaynağının sosyo-kültürel dinamiklerin genlerinin oynanmasından kaynaklandığından bahsederek “yerinden yönetim”e dikkat çekiyor. İç kavgaların yoğunlaşmasının altında sosyal yapının en önemli dinamiklerinden olan “eşraf” geleneğinin yok edilmesinin olduğunu söylüyor. Osmanlı’nın yaşamın temelini örfî davranışlarla destekleyerek toplumu birbirine kenetlediğini, fakat son asırda oluşturulan anlayışın toplumu değerlerinden uzaklaştırarak; yalnızlaştırdığını ve birbirinden kopardığını ifade ediyor.

Erbakan, toplumun manevi dinamiklerinin etkisizleştirilmesinden dolayı, kaliteli insanın yetişmediğinden bahsediyor. Abdülhakim Arvasi’siz Necip Fazıl’ı, Abdûlaziz Bekkine’siz Nurettin Topçu’yu, Mehmed Zahid Kotku’suz Necmeddin Erbakan’ı düşünmenin ahde vefasızlık olacağını ifade ediyor. Kendi “değerleriyle diyalog” kurmayı reddedip “diğerleriyle diyalog” kurarak “ümmeti yumuşak lokma” haline getiren hadiseler zincirinden bahsediyor. “Bir kaşık suda koparılan fırtına”ların altında yatan gerçekleri açıkladıkça bizleri hayrete düşürüyor.

Zamanın akıp gittiği sohbetin ardından, bizleri Halıcılar Caddesi No: 4’teki baba ocağından yarınki cenaze namazında buluşmak üzere uğurluyor.

***

Kurban Bayramı’nın 2. günü... Cuma namazını müteakip kılınan 4 cenaze namazından birisi de merhum Prof. Dr. Nizamettin Erbakan’ın eşi Sabiha Erbakan için kılınıyor. Taziyeleri Erbakan Ailesi, Van eski Milletvekili Fethullah Erbaş, İstanbul İl Başkanı Selman Esmerer kabul ediyor. Cenazeyi Merkezefendi’deki sonsuzluk yurduna taşımak da içindeki ahde vefa ateşi sönmeyen bir avuç insana düşüyor. Sabiha Erbakan, Merkezefendi’de bulunan diğer aile fertlerinin yanındaki ebedi istirahatgâhına defnediliyor.

Diğer günlerde olduğu gibi bayramın 3. gününde de yolunu Merkezefendi’ye düşürenler, Fatihalarını ve Yasin-i Şeriflerini soluklanmaksızın kalplerinde beyaz sayfa açan hocalarına gönderiyor. İkindi ezanı ile birlikte Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak merhum “Erbakan Ailesi”nin ayak ucuna oturuyor. Ayetler dualara, gözyaşları yakarışlara karışıyor. Diller susuyor, kalpler vuslata kavuşanlarla hasbihâle dalıyor.

İslâm Âlemi’de oluşturulan kan denizinde yüzenler, haksızlık ateşinin ortasına atılanlar, “suskunluğum asaletimdendir” diyenler merhum Erbakan hocanın yokluğunu daha derinden hissediyor.

***

Bu hasbihâlin üzerinden 8 yıl geçmiş. Yaklaşık 6 ay önce oğlu Hüseyin beyle karşılaşmış, Kemalettin (Erbakan) amcanın durumunu sormuştum. O da, artık eve bağımlı olduğunu, dışarı çıkamadığını ifade etmişti. 92 yaşında Hakkın rahmetine kavuşan Kemalettin Erbakan dün öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Merkez Efendi’deki aile kabristanına defnedildi.

Merhum Kemalettin Erbakan’a Allah’tan af ve mağfiret, ailesine sabr-ı cemil, ecri cezil niyaz ediyoruz.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 06 Mayıs 2024
İmsak 04:07
Güneş 05:49
Öğle 13:06
İkindi 16:58
Akşam 20:13
Yatsı 21:47
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 34 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17
Günün Karikatürü Tümü