07.02.2022, 16:01

Hükümette heykel krizi

Dün “Ağaç” metaforu üzerinden gezi olaylarının fitilini ateşleyenler, bugün de aynı yöntemlere başvurarak “Atatürk” ve “Adalet” üzerinden toplumu galeyana getirmek için harekete geçti. Boğaziçi’ne atanan rektör, kur manipülasyonu, enerji darboğazı, rekor kıran enflasyonla toplum manipüle edilerek adım adım “erken seçim” havasına sokulmaya çalışılıyor. Joe Biden ne demişti, “Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hâlâ var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçimle...” Son dönem Türkiye’sinin fotoğrafına iyi bakın; bütün mesele Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak, hâlâ anlamadınız mı?..

Bugünlerin flaş gündemi yine heykel. Türkiye ne zaman istikrarsızlaştırılmak istense toplumun kılcal damarlarına operasyon yapılır, sonra da “bizim çocuklar başardı” kriptosu elini ovuşturarak bekleyenlere servis edilirdi. Şu günlerde alevlenen heykel tartışmalarını izlerken, Kars’taki “İnsanlık Abidesi” ucubesi tartışmalarını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek “Periler Ülkesinde” heykeline “böyle sanatın içine tükürürüm” diyerek gösterdiği tepkiyi ve çoğu insanın hafızasından silinip giden “İstanbul Güzeli!” heykeli tartışmalarını hatırlamakta fayda var. Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ın işbirliğindeki CHP-MSP koalisyonu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin 37. Hükümeti Ocak 1974’te kurulmuş, fakat heykel tartışmaları Türkiye’yi siyasi krizin eşiğine getirmişti.

Bakalım neymiş bu heykel krizinin hikâyesi...

***

Sultan Abdülmecid’in 1848’de Garabet Amira Balyan ve Nigoğos Balyan’a yaptırdığı Küçük Mecidiye Camii’nin yanından Beşiktaş’taki Yıldız Korusu’na doğru yöneliyoruz. Korunun devasa kapısından içeri girer girmez âdeta oksijen yoğunluğundan komaya giriyoruz. Bu güzellikleri görünce Fatih’in “ya İstanbul beni, ya ben İstanbul’u alırım” demesindeki hikmeti daha iyi anlıyoruz.

Güneşin kızılca ışıkları yavaş yavaş Boğaz’ın mavisine karışıyor. Ağaçların arasından, patika yollardan aşağıya doğru inerken âdâba mugayir şeylerle karşılaşıyoruz. Her adım başı “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm” çekmekten damağımız kuruyor. Ar damarı çatlamışlar bir taraftan fingirdeşiyor, diğer taraftan da sanki yatak odalarındaymışçasına oynaşıyor.

Biraz daha yürüyüp çıkış kapısına yaklaşınca bu “ar damarı çatlamış”ların neden böyle galeyana geldiklerinin emaresi gözümüze ilişiyor. Ucube bir beton yığını, sırtını Çadır Köşkü‘ne, önünü Boğaz’a dönmüş anadan üryan İstanbul’u seyrediyor. Arkadan bir şeye benzetemediğimiz bu ucubeyi bir de önden kadrajlıyoruz. Ne görelim, sırra kadem basan o meşhur “İstanbul Güzeli!”

Neuzübillah!..

*

Yaşı ilerlemiş olanlar bu ucubenin hikâyesini çok iyi bilir.

1973’te Cumhuriyet’in 50. Yılı münasebetiyle yapılan etkinliklerin en ilgi çekici faaliyetlerinden birisi, İstanbul’un heykelle donatılması idi. Kutlama Komitesi tarafından siparişi verilen 20 heykelden birisi de yukarıda sözünü ettiğim “İstanbul Güzeli!” heykeliydi.

Evet, yıl 1973’tü. Heykellerden birisi Güldal Duyar isimli heykeltıraşa sipariş edildi. Adamcağız kendini bu faaliyete öyle kaptırdı ki, iç dünyasındaki sapkınlığı bütün “anadan üryan”lığı ile “sanat”ına yansıttı. “Sanat” hiçbir dönemde bu kadar ayağa düşürülmemişti. Hele hele Fatih’in bizlere emanet ettiği insanlığın ortak malı “güzel İstanbul”a hiç bu kadar ağır hakaret edilmemişti.

Çırılçıplak geriye yaslanmış vaziyette oturan bu kadın figürüne de “İstanbul Güzeli!” denildi. Heykel törenle, Karaköy Meydanı’nın en işlek caddesi Yüksek Kaldırım’ın ağzına dikildi. Tarih boyunca bir türlü ismi güzel şeylerle anılmayan Karaköy’e bir kara daha çalındı.

Ne tuhaftır ki, bu dönemde ülkeyi MSP-CHP koalisyonu yönetiyordu. Aslında 28 Şubat’ta oynanan oyunların benzer versiyonları bu dönemde sahneye konulmuştu. Erbakan Hoca’nın 28 Şubat’ta “tedirgin” davranmasının altyapısında belki de bu ortaklık sürecinde yaşananlar yatıyordu. Başbakan Yardımcısı Necmeddin Erbakan, inançları rencide eden müstehcen “İstanbul Güzeli!”nin derhal kaldırılması için Mart 1974’te bir mücadele başlattı. Tartışmalar büyüdükçe büyüdü, basının ağzına sakız oldu. Kavga öyle bir şiddetlendi ki, Erbakan-Ecevit ortaklığı çatırdamaya başladı. İş nihayetinde, İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan ve Vali Namık Kemal Şentürk’ün de oluruyla 21 Mart 1974 gecesi “ucube” heykelin sökülüp atılmasıyla tatlıya bağlandı.

*

22 Mart sabahı sanatsever(!)ler “ar damarı çatlamış Güzel İstanbul heykeli”ni göremeyince “laiklik elden gidiyor” eyyamcılığı ile ortalığı velveleye verdi. Putunu kaybetmişçesine çılgına dönenler, sırra kadem basmış “İstanbul Güzeli!”nin peşine istihbaratçıları taktılar. Her taraf fellik fellik aranmaya başlandı. Bir müddet Kumkapı Sahil Yolu’nda gezindiği, daha sonra da Yıldız tarafına gittiği tespit edildi. Canlı bomba gibi elden ele gezdirilen heykel sonunda, “31 Mart Vak’ası”nın vücud bulduğu Yıldız’a terkedildi.

Saçlarını geriye savurmuş vaziyette oturan bu anadan üryan silüet, hâlâ gerile gerile “Güzel İstanbul”u seyretmekte. Çevresindeki parkta çocuklarıyla vakit geçiren aileler bu “ucube”den rahatsız olsa da, bu şehri yönetenler “İstanbul Güzeli!”nin keyfine dokunmamakta ısrarlı.

*

Memlekette buna benzer onlarca “heykel” hikâyesi var. Kendi değerlerini hor gören, evrensel hiçbir özelliği bulunmayan “taş devri” ucube icatlar yıllardır sonuçsuz tartışmalarla memleketin gündemini yorar durur. Oysa sanatçı ruhlu insanlar bilir ki, sanat aşka dönüştükçe kutsaldır. Kutsal olan şey ise her adımda farklı bir yüzünü gösterir. Dokundurmaz kendine, “evrensel akıl” ortaya konan sanatsal emeğe daima saygı duyar. Aklın yolu bir; toplum “ilim, sanat ve vicdan”ını kaybetmişse köle olmaya mahkumdur. Bu sebeplerden dolayıdır ki, son günlerde bazı “besleme”lerin kazan kaldırıp, fildişi kulelerinde “tiyatro” yapma çabaları beyhudedir.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 03 Mayıs 2024
İmsak 04:14
Güneş 05:54
Öğle 13:06
İkindi 16:57
Akşam 20:09
Yatsı 21:41
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü