İyi İnsan Olmak -8

  6. İyi olmak isteyenlere ortam oluşturmak.
       İyi insanlar cemaatini oluşturmak veya iyi insanların bulunduğu cemaat içinde bulunmak gerekir. Cemaat olmak, cemaat içinde olup bir görev almak Allah’ın emridir:

       “Ey iman edenler! Allah’ın emir ve yasaklarına gereği gibi saygılı ve duyarlı olun ve yalnız Müslüman olarak can veriniz. (Ey müminler!) Hep birlikte Allah’ı‎n ipine (dinine) s‎ımsı‎k‎ı sarıl‎ın ayrılığa düşmeyin.” 
(Âl-i Imrân sûresi 3/102, 103)

       Yine iki önceki âyette Rabbimiz şöyle buyurmuştur:

       “Allah’ın (dinine) sımsıkı sarılan kimse, muhakkak dosdoğru bir yola iletilmiş olur.” 
(Âl-i Imrân sûresi 3/101)

       Ebedî âlem olan cennetin elde edilmesi, imanlı olarak ölmeye bağlıdır. İmanlı olarak ölmenin yolu, imanın gereğine göre yani Müslüman olarak yaşamaya; Müslüman yaşamanın yolu, Kur’ân’a uymaya; Kur’ân’a uymak da ancak Kur’ân’ın bütününe Hz. Peygamber aleyhisselam’ı izleyerek uymaya ve bütün Müslümanlarda uygulanmaya bağlıdır. 

        İslâm’ı cemaat olarak yaşamanın yolu, İslâm’ın helal ve haramlarına göre hayatın düzenlenmesine bağlıdır. Burada önemli olan, cemaati teşkil eden bir fert olabilmektir. Hem de aynı anlayış ve davranışa ermiş bir kitlenin ferdi…

       Bir başka âyet-i kerîmede Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

       “Ey iman edenler! Hepiniz birlikte İslâm’ın (barış ve huzur iklimine) girin, şeytanın adımlarını izlemeyin (şeytanın peşinden gitmeyin). Çünkü o size apaçık düşmandır.” 
(Bakara sûresi 2/208)

       Bu âyet-i kerîmede Müslümanlara topluca ve toplumca, her konuda, her yerde, her zaman İslâm’a sarılmaları ve apaçık düşman olan şeytanın izlenmemesi emredilmektedir.

       Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu konuda şöyle buyurmuştur:

       “Muhakkak ki şeytan, ayrılıp yalnız kalan koyunu yakalayan kurt gibi (ayrılıp yalnız kalan) insanın da kurdudur. Ayrılmaktan ve ayrı kalmaktan sakının! Cemaate, genel (İslâmî cemaatler)e ve mescide yapışın.” 
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 233, 243.)
                                     
Bu hadîs-i şerîften net olarak şunu anlıyoruz:

       Şeytan, ilâhî yol olan Kur’ân-ı Kerîm caddesinden ayrılanı yakalar.          
       Müslümanların âlimlerinin bütününün birleştiği yol olan icma’dan ayrılmamak ve ayrı kalmamak gerekir. Bunun gerçekleşmesi için de İslâmî bir cemaat içinde olmak, diğer İslâmî cemaatlerle dirsek temasında olmak ve bütün Müslümanların toplandığı Hz. Peygamber aleyhisselâm’ın kullandığı manada mescidlere/camilere sığınmak, camilerden istifade etmek gerekir.

            Yine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

           “Allah’ın eli cemaatle beraber, şeytan ise cemaatten ayrılıp muhalefet edenle beraberdir.” 
(Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, V, 218.)