18.06.2016, 18:57

Necmettin Erbakan ‘’12 Eylül İhtilali"

12 Eylül 1980 Cuma sabahı, bir Yüzbaşı bir grup askerin başında, Prof. Dr. Necmettin Erbakan evinin önündeydi.  Her türlü imkânlarına rağmen, ancak sıradan bir genel müdürün oturabileceği Ankara Yukarı Ayrancıda, Güven Sokak’taki, apartman dairesinde, son derece sade evinin kapısını çaldı ve nazik bir şekilde elindeki mektubu uzattı:
            “-Sayın Necmettin Erbakan…
            Yapılan bütün uyarılara rağmen, siyasi partilerin takındıkları tutum ve aşırı uçlara sempati gösterilmesi veya destek sağlanması; anarşi, terör ve bölücülüğü büyük boyutlara ulaştırarak, ülkeyi parçalanma noktasına getirmiştir.
            Türk Silahlı Kuvvetleri, Ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri ortadan kaldırmak maksadıyla… İç Hizmet Yasası’nın kendisine tevdi ettiği, Cumhuriyeti koruma ve kollama yetkisine dayanarak, yüce Türk milleti adına yönetime el koymuştur.
            Parlâmento ve hükümet feshedilmiş, siyasi faaliyetler durdurulmuştur.
Can güvenliğiniz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teminatı altındadır. Bu maksatla, emniyet içinde, evinizden havaalanına götürülecek, oradan uçakla Uzunada-İzmir’e gideceksiniz. Arzu ettiğiniz takdirde ailenizi de yanınızda götürebilirsiniz. Geçici bir süre ikamet edeceğiniz adres, aşağıdadır. Bir saat içinde hazırlanıp harekete hazır olduğunuzu güvenlik için gelen subaya bildiriniz. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz. Bu talimat ile belirtilenler dışındaki her türlü tutum ve davranışınız suçtur.
            Rica ederim.

            Adresiniz: Uzun ada-İzmir İmza: Orgeneral Kenan Evren - Genel Kurmay ve Milli Güvenlik - Konseyi Başkanı’’

            Erbakan, gayet sakin ve soğukkanlı bir şekilde mektubu okudu ve müsaade isteyerek hemen hazırlandı. Muhterem eşini, henüz bir yaşındaki Muhammet Fatihi ve diğer kız çocuklarını, Allah’a ısmarlayarak Etimesgut Havaalanı’na giderler.
            Demirel, Ecevit ve eşleri de havaalanındaydı. Sadece, Cumhuriyetçi Güven Partisi Lideri Turan Feyzioğlu’na mektup gönderilmemiş, Türkeş ise darbeyi önceden haber alıp saklanmıştı. Pervaneli bir uçak, üç lideri ve eşlerini alıp havalandı. Hocayı İzmir’e, diğerlerini Çanakkale’ye bıraktı.
            Erbakan, Uzunada’da 20 gün kadar tutulurken. 15Eylül’de teslim olup, adaya getirilen Türkeş ve ailesiyle, Erbakan arada bir görüşüyorlardı.
            Erbakan’ı daha sonra Ankara’daki Kirazlıdere’deki “Ordu Dil Okulu” diye tanıtılan, iki katlı İstihbarat Okulu’na nakletmişlerdi.
            Erbakan Hoca, tutuklu olduğu sırada çok sevdiği, saygı duyduğu ve manevi eğitimini aldığı Mehmet Zahit Kotku Efendi kendisine ve arkadaşlarına birer takke hediye etmişti. Bu hediyelerin, Erbakan ve arkadaşları için manası büyüktü. Bu takkeleri namaz esnasında başlarına taktıklarında kendilerini İskender Paşa Camiinde, Mehmet Zahit Kotku Hazretlerinin sohbetinde hissediyorlardı. Cezaevi sürecinde bol vakitleri olduğu için hafızlık çalışmalarına devam ederken, hadis ve akait derslerini de ihmal etmiyordu.      

            Mehmet Zahit Kotku Hoca efendi’nin o günlerde hasta olduğu Erbakan ve arkadaşları tarafından biliniyordu. Nitekim bir gün acı haber tutuklu bulunan Erbakan ve arkadaşlarına ulaştı. Ulaşan bu acı haberde Mehmet Zahit Kotku Hazretleri, Allah (c.c.)'ın Rahmetine kavuşmuştu. 

       Bu acı haber, tutukluluk zorluğuna eklenince tutukevindeki tüm MSP'lileri yasa boğdu. Herkesin gözlerinden sessizce yaşlar akıyordu. Erbakan ve Fehim Adak ise, hıçkırıklarını tutamıyorlardı. Fehim Adak o kadar kendini kaybetmişti ki, Erbakan Fehim Adak’ın cenaze törenine katılabilmesi için, yetkililerden izin almayı bile düşündü. Ama yapacak hiçbir şey yoktu. Erbakan ve arkadaşları çok sevdikleri Hocalarının cenaze namazındaki o ihtişamı göremediler ama hayal ve dualarla yaşamaya çalıştılar. Tutuklu olmanın verdiği acılardan birini Erbakan, çok sevdiği bir Âlimin cenazesine katılamadığı için hıçkırıklarla ağlayarak yaşamıştı. Çünkü onun için, Âlimin ölümü, âlemin ölümü idi.

            Askeri Savcılıkta, 8 Ekim 1980 günü MSP dosyası, sıkıyönetim 1 No’lu Askeri Mahkemesi’ne gönderildi. MSP dosyasına Hâkim Albay Hamdi Sevinç bakıyordu. Sevinç, 9 Ekim günü İstihbarat Okulu’nda, sabaha kadar MSP’lilerin sorgulamasını yaptı ve “Kesin delil bulunamadığından ‘Erbakan Hoca, Tahir Büyükkörükçü ve Temel Karamollaoğlu’ dışında, bütün MSP’lilerin tahliyesine” karar verildi. Ancak bu sevinç pek uzun sürmeyecekti... Zira 15 Ekimde tahliye edilenler tekrar tutuklanacaktı. Ve ne garip tecellidir ki, bu tahliye kararını veren Hâkim Albay Hamdi Sevinç, yıllar sonra 10 Ekim 1993’te Refah Partisi’ne girecekti.
            Erbakan Hoca ve arkadaşları, tutuklanmalarından tam 223 gün sonra, 23 Nisan 1981de, Ankara Sıkı Yönetim 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nde yargılanmak üzere Mamaka götürülürler. Başsavcı Albay Nurettin Soyer’in okuduğu iddianame iki gün sürer. MSP’liler “Laikliğe aykırı olarak devletin sosyal, ekonomik, siyasi ve hukuki temel kanunlarını, topyekûn dini inançlara uydurmak amacıyla, partiyi illegal cemiyete dönüştürmek ve şeriat düzenini geri getirmek” iddiasıyla yargılanıyordu.

            5 Haziran 1981’deki duruşmada, yine sivil hâkimin aleyhteki kararına rağmen 2 asker hâkim, bu sefer Korkut Özal’la İstanbul il Başkanı Mehmet Okul’u bırakırlar.
21 Temmuz 1981’deki duruşma sonunda ise, yine sivil Hâkim Kayahan Özden’in muhalefetine rağmen, diğer iki asker Hâkimin kararıyla, başta Erbakan Hoca olmak üzere bütün MSP’liler tahliye edilir. Ancak mahkeme tutuksuz dışarıdan devam edecekti.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 09 Mayıs 2024
İmsak 04:02
Güneş 05:45
Öğle 13:06
İkindi 16:59
Akşam 20:16
Yatsı 21:52
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17
Günün Karikatürü Tümü