10.06.2017, 18:48

Şu Cemaat Tarikat Meselesi

15 Temmuz kalkışması birçok konuda milat oldu ülkemiz için. Cemaatler, tarikatlar konusu da daha bir derinden tartışılır oldu. Tabii her ideoloji kendi bakış açısıyla değerlendirip, haklılığını ispatlama derdine düştü.

Biz de tamamen insan hakları bağlamında konuyu yorumlamaya çalışalım. Şahsen akademik veya geleneksel, medrese tarzı bir dini tedrisatım bulunmamaktadır. Bu nedenle tarikatların dindeki yeri nedir, ne değildir, hak mıdır, batıl mıdır bu konu benim uzmanlık alanımda olmadığı için bu yönünü diyanet teşkilatımıza havale ediyorum. Hukukçu olmadığım için de yasallığı konusunu hukukçulara bırakıyorum. Siyasetle fiilen meşgul olmadığım için bu yönünü de siyasilere terk ediyorum. Psikolojik ve ruh sağlığı açısından değerlendirmeyi de psikiyatrlara havale ederek, sosyal ve insan hakları cihetiyle değerlendirmemi yapmaya çalışacağım.

Temel insan haklarından olan inanç ve fikir hürriyeti; benim istediğim şeye, istediğim şekilde inanabileceğimi, kimsenin buna karışamayacağını söylemektedir. Hatta devlet de bu konuda bana müdahale edemez. Bir başkasına rahatsızlık vermeyecek şekilde inancımı yaşama ve tebliğ vazifemi yapma hürriyetim de mevcuttur. Siz buna diğer ideolojileri de düşünerek, ifade özgürlüğü, propaganda faaliyeti, reklam veya medya çalışması diyebilirsiniz. Nasıl ki istediğiniz gibi dernek, vakıf, cemiyet, platform, loca kurabiliyorsanız tekke ve medrese de kurabilme ve dahil olma hürriyetiniz olmalıdır. Şunu tekrar ifade etmeliyim ki, dini yönden caiz midir, değil midir, hak mıdır, batıl mıdır bunu tartışmıyorum. Bu konu dini eğitim almış otoritelerin işidir. Hak olduğunu kabul ederek, peki Feto gibi sapıklar çıkarsa ne yapacağız, sorusuna verebileceğim cevap şu olabilir; bütün tarikat ve camaatlerin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından denetleniyor olması gerekmektedir. Ehillerinden duyduğum kadarıyla hak tarikatların silsilesi olması icap etmektedir. Silsilesinin olup olmadığı veya sahteliğinin durumu diyanet teşkilatı tarafından pekala, gayet güzel kontrol edilebilir ve gerçekliği tespit edilebilir. Fetullah Gülen sahtekarının nesebsiz olduğunu biz yıllar önce yazmıştık. Hatta bu yüzden Risale i Nurlara yanaşmış, oradan kendisine bir mevki elde etmeye kalkışmıştır, ama Risale i Nurların gerçek sahipleri tarafından daha işin başında derhal dışlanmıştır. Eğer tarikat ve cemaatler serbest ve yasal olsaydı, bu FETÖ dediğimiz terör örgütü neşvü neva bulamayacaktı. Tekke ve zaviyelerin kapatılması hakkında kanun çıkması ile beraber ne kadar tarikat ve cemaat varsa hepsi gayri resmi bir şekilde faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir, hiç birisi kapanmamıştır. Belli zamanlarda, belli iktidarlara göre bazen rahatlamışlar, bazen baskı altına alınmışlardır. Her halde bunu bilmeyen yoktur. Hatta bu yasağı kanunlaştıran CHP bile seçim zamanlarında bu cemaatlerle oy pazarlığı yapmıştır. Bunu bilmeyen var mı? Hepimiz bunu bildiğimiz halde anlamsız yasağı sürdürmemizin faydası ne olabilir? Ben faydasından çok zararı olduğunu ifade ediyorum. Çünkü denetlenemiyor ve hakikiler ile sahtekarlar ayırt edilemiyor. Birgün Kalkancı çıkıyor, birgün Fetullah Gülen çıkıyor. Bir devletin görevleri arasında vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak, her türlü dolandırıcı ve hainlere karşı emniyetini sağlamak da vardır. Bu nedenle tarikat, cemaatler ve cemevleri yasal hale getirilmeli ve diyanet tarafından gerçeklik veya sahtelik konusunda sıkı denetleme altına alınmalıdır. Hem bu şekilde yabancı istihbarat örgütlerinin iştahları da kabaramamış olur.

Bundan sonra en çok tartışılan konu cemaatların siyasete karışmaları ve devlet içinde yuvalanmaları hususudur. Yaşım itibarıyla, 12 Eylül öncesini yaşamış ve o yılları iyi bilen bir kişi olarak iddia ile söylüyorum ki; tarikatlar yasalaşır ise siyasetle ilgilenmeyeceklerdir. Çünkü, tarikat ve cemaatlerin vazife ve maksatları arasında aslında siyaset yoktur ve yasaktır. 1960 darbesiyle beraber siyasette ordunun önemi anlaşılmış, Silahlı Kuvvetlerin dini hayata müdahaleleriyle birlikte cemaatler asli görevlerini bırakıp, ordu içerisine ve siyasete sızarak, kendilerine alan açmaya çabalamışlardır. Yetmişleri ve seksenleri yaşamış birisi olarak bunu çok net olarak söyleyebiliyorum, çünkü hep bunu yaptık. Sadece biz değil bütün sağ, sol, fikir ve ideolojiler bunu yaptılar. O zaman böyle gerekiyordu. Ancak şimdi geldiğimiz noktada artık durum değişmiştir. Hele bir de FETÖ gibi kötü bir örnek önümüzde duruyorken söyleyebileceğim en akıllıca şey, tarikat ve cemaatlerin hiçbir şekilde siyasetle ilgilenmemeleridir.

Güneydoğunun en meşhur alim ve meşayıhı kiramından olan Şeyh Seyda'nın (vefatı 1968) memurlara kesinlikle ders vermediğini, müridliğe kabul etmediğini anlatırlar. Bediüzzaman Said Nursi'nin şeytandan ve siyasetten Allah'a sığınırım sözünü bilmeyen yoktur. Yani 12 Eylül öncesinin şartları gereği siyasete ve devlet kadrolarına gözünü dikmiş olan cemaat ve tarikatlerin artık siyasetle ilgilenmeyeceklerini, kesinlikle ilgilenmemeleri gerektiğini açık ve net bir şekilde söylüyorum. Ülkemizin en büyük damarları olan ve siyasetin tam göbeğinde olan Nakşiler ve Nurcular böylece kendi asli vazifelerine döneceklerdir.

Vazifeleri nedir diye sorarsanız; aklıma hep Taptuk Emre'nin dergahı gelir. Kıyıda köşede bir tekke ve ruh dinginliği içerisinde nefis tezkiyesi, kalp tasfiyesi yapan, şu insan öğüten şehir hayatının bir köşesinde ulvi mertebelere yükselmeye çabalayan, aşkın zirvelerine çıkmaya çalışan, Yunus'lar, Mevlanalar yetiştiren mektepler derim. Hakiki ruh ve kalp hastaneleri. Gerçek cemiyet adabını, sosyal ilişkileri, beşeri münasebetleri, güzel ahlakın inceliklerini yaşayarak öğreten gül bahçeleri derim. Ne kadar çok ihtiyacımız var.

Cemaat ve tarikatların, siyasetle ve devlet kadrolarıyla özellikle de ordu içerisinde yerleri yok derken gerçek vazifeleri gereği buralarda yapılanma içerisinde bulunmamaları gerektiğini ifade ediyorum. Yoksa ehil olan bir tarikat ve cemaat mensubu elbette akademisyen de olacaktır, bürokratta olacaktır, pilotta olacaktır, özel harekatçı da olacaktır. Devlet kadroları etnik, sosyal veya dini aidiyetleri ile değil, kişilerin ehliyetleri ile oluşturulur. Hangi etnik, sosyal, ideolojik veya dini aidiyeti olursa olsun ehil ise göreve getirilmelidir. Bizim anlatmaya çalıştığımız etnik, sosyal, ideolojik, mezhepsel yapılanmadır. 28 Şubatta bunu yaşadık.

Artık devlette yapılanma dönemlerinin bitmesi gerektiğini ve tarikatların, cemaatlerin sosyal hayat içersinde yasal bir şekilde yerlerini almaları gerektiğini açıkca söylüyorum.

Allah hakkımızda her şeyin en hayırlısını nasip etsin. (Amin)

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 04 Mayıs 2024
İmsak 04:12
Güneş 05:52
Öğle 13:06
İkindi 16:57
Akşam 20:10
Yatsı 21:43
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Ankaragücü 35 39
14. Samsunspor 34 39
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 39
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 36 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü