10.04.2016, 17:29

Ma’ruf-i Kerhi (ks)

Büyük velîlerden. Adı Ma'rûf bin Fîrûz, künyesi Ebû Mahfûz'dur. Doğum târihi bilinmemektedir. 815 (H.200) senesinde Bağdat'ta vefât etti. Kabri Bağdât'tadır. Kabri başında yapılan duâ makbul ve müstecabdır. Bağdât'ın Kerh beldesinden olduğu için Kerhî denilmiş ve Mârûf-ı Kerhî diye tanınmıştır. Sofiyye-i aliyyenin büyüklerindendir.

Vuslat melteminin hemdemi, Celal hariminin mahremi, tarikatta baş örnek, hakikat yolunda şeyhliğin esrarına aşina, vaktin Kutbu Ma’ruf-i Kerhî (k.s) tarikat öncüsü, muhtelif taifelerin kılavuzu, çeşit çeşit latifelerle mümtaz, çağındaki aşıkların efendisi, zamanındaki ariflerin özü idi.

Ma’rûf el-Kerhî (k.s), çocukluğunda ailesi tarafından, iyi bir hristiyan eğitimi alması için papaza teslim edilmiştir. Ailesinin, onun Hristiyan öğretileriyle yetişmesini istemesi onların Nasrânî olma ihtimallerini artırmaktadır.

Bu eğitim süreci içerisinde Ma’rûf, papazın teslisle ilgili sözlerine karşı çıktığı için ondan birçok defa dayak yemiş, en sonunda hem okulunu, hem ailesini bırakıp kaçmıştır.

Ne yapacağını bilemez bir hâlde dolaşırken, bir gün Kufe’de İbn Semmâk’ın sohbet ettiği mescide girmiş ve ondan, Allah’tan yüz çeviren kimseden Allah ’ın da yüz çevireceği, Allah ’a bütün kalbiyle yönelen kimseye O’nun rahmetiyle yöneleceği ve bütün mahlûkatı ona yönelteceği sözünü duymuş ve bundan çok etkilenmiştir.

Daha sonra İbn Semmâk’ın vesilesiyle sekizinci imam Ali er-Rızâ b. Mûsâ el-Kâzım (Rahmetullahi aleyh) ile tanışmış, onun vasıtasıyla Müslüman olmuş, uzun bir süre ona hizmet etmiş ve onun mevâlisinden Kabul edilmiştir.

Marûf’u kerhinin, anne ve babasından uzun süre ayrı kalması onlara çok ağır gelmiş, onu papaza gönderdiklerine pişman olmuşlar, oğulları hangi din üzere kendilerine dönerse o dini kabul edeceklerine söz vermişlerdir.

Yaşanan uzun ayrılıktan sonra Ma’rûf-u kerhi, ailesinin yanına dönünce ona hangi din üzere olduğunu sormuşlar; ondan “İslâm” cevabını alır almaz, verdikleri söz üzere Müslüman olduklarını ilân etmişlerdir.

Yüce Allah, onu hikmeti ile konuşturuyordu. Allah ona Büyük marifetler öğretmişti. Onu ölü ve diri herkes için rahmet vesilesi kılmıştı. Onun sırrı tertemiz ve aşikardır. Ona Büyük bir velilik ihsan etmiştir.

Onun namına söylenmiş şöyle bir cümle vardır:

‘’Tasavvuf kederlerden korunmak; kötü huylardan, kötü hallerden arınmaktır.’’

Ma’ruf-i Kerhi (k.s) bu ulu yolun şeyhi idi; o zamanın büyüğü, seri es-Sakati’nin de (k.s) hocası idi.

İmam Gazali (k.s) şöyle dedi: İmam Ahmed b. Hanbel (Rahmetullahi aleyh) ve İbn Main (Rahmetullahi aleyh) Ma’ruf-i Kerhi’nin (k.s) yanına gidip gelirlerdi. Zahir ilminde bulamadıkları meseleleri ona sorarlardı. Halbuki Zahir ilminde bu iki zatın benzeri yoktu. Bu sebepten onlara sordular:

‘’Siz bu Kadar Büyük alimlersiniz, ne diye ona gidip mesele soruyorsunuz?’’ Onlarda şu cevabı verdiler:

‘’ Ne yapabiliriz ki, bize bir mesele soruluyor; bazı meseleyi ne Allah’ ın kitabında ne de Rasulullah’ın (S.a.v) sünnetinde bulabiliyoruz. Zaten Allah Rasulude (S.a.v) ‘Salih insanlara sorunuz’ buyurmuştur.’’ (Heysemi, Mecmeu’z Zevaid)

Duası makbul bir insandı. Bağdatlılar şöyle derlerdi: Onun kabri denenmiş panzehir gibiydi. Onun kabri başında yapılan dualar Kabul edilirdi.

Çoğu zaman Şöyle duâ ederdi:

‘’Allahım, bizi insanların övgüleri ile aldatma; ayıplarımızın örtülü olması da bizi azdırmasın.’’

Fütüvvet ehlinden sayılan Ma’rûf el-Kerhî (k.s), kendisi fütüvvet ehlinin alâmetlerini, hiç karşı çıkmaksızın ve­falı olmak, karşılık beklemeden övmek ve istenmeden vermek şeklinde tarif etmiştir.

Bir başka rivayette de fütüvvetin en önemli esaslarından olan hakikî vefâyı, nefsi gaflet uykusundan uyandırmak ve nefsânî arzuların âfetinden kurtulmak olarak açıklamıştır.

Kendisine Allah’ın (Celle celâluhu) veli kullarının alâmetleri sorulduğunda ise şu cevabı vermiştir: “Onların istekleri Allah (Celle celâluhu) içindir, çabaları onun yolundadır ve firarları O’nadır.”

Ümmet-i Muhammed’in derdiyle dertlenmenin önemini ifade sadedinde şunu söylemiştir:

“Kim günde on kere ‘Allâh’ım! Ümmet-i Muhammed’in durumunu düzelt, sıkıntılarından kurtulması için çıkış yolu göster, onlara merhamet et’ derse Allah katında ebdâldan yazılır.

Ma’rûf el-Kerhî (k.s), kendini bu büyük günahtan korumaya gayret ettiği gibi yanında gıybet yapılmasını da hoş karşılamamış ve gıybet yapan kimseleri sert bir şekilde uyarmıştır.

 Bir gün birisi yanında gıybet yapınca onu; “Öldüğünde gözünün üzerine konulan pamuğu düşün!” diyerek ölüme ve öldükten sonra gıybetten dolayı hesap verileceğine dikkat çekerek ikaz etmiştir.

Naklederler ki Ma’ruf-i Kerhi (k.s) bir gün bir toplulukla giderken gençlerden teşekkül eden bir cemaat (kayık içinde) içip eğleniyordu. Dicle’nin sahiline varınca, yanındaki ahbapları,

Ya şeyh!    Duâ buyur da Hak Teala bunların tümünü suya batırsın, bu suretle uğursuzluklar ortadan kalksın, Ma’ruf-I Kerhi (k.s),

Ellerinizi semaya kaldırınız, dedi. Sonra,

İlahi! Şu gençlere şu cihanda nasıl hoş bir hayat verdinse öbür dünyada da öylece hoş bir hayat bahşet, diye duâ etti. Bu sözden taaccüp eden arkadaşları,

Ey şeyh! Biz bu duanın sırrını anlayamıyoruz, dediler. Şeyh de,

Sırrı zuhur edene Kadar bekleyiniz. Bu topluluk şeyhi görünce rebaplarını kırıp şarabı döktüler, hepsini bir ağlama tuttu. Şeyhin ellerine ve ayaklarına kapanıp tövbe ettiler. O vakit şeyh dedi ki:

Gördünüz mü, kimseyi batırmadan ve kimsenin canını yakmadan hepsinin muradı nasıl hasıl oldu?

Muhammed bin Hişâm diyor ki: "Ma'rûf-ı Kerhî bana; "Sana on cümle öğreteceğim; beşi dünyâ, beşi âhiret içindir. Bunlar ile kim duâ ederse, Allahü teâlâ onun duâsını kabûl buyurur" dedi.

 Ben; "Yazayım mı?" diye sordum. "Hayır. Behr bin Hânis nasıl tekrar tekrar okuyup bana öğrettiyse, sana da tekrar tekrar okuyup öğretirim" dedi.

Bu on cümle şunlardır:

"Dînim için Allah bana kâfidir.

 Dünyâm için Allahü teâlâ bana kâfidir.

Ehemmiyetli işlerim için Allahü teâlâ kerîmdir ve bana kâfidir.

 Bana haksızlık etmek isteyenlere hilm ve kuvvet sâhibi olan Allahü teâlâ kâfidir.

Bana kötülük etmek isteyenlere, Şedîd olan Allahü teâlâ bana kâfidir.

Ölüm ânında rahîm olan Allahü teâlâ bana kâfidir.

 Kabir suâlinde Raûf olan Allahü teâlâ bana kâfidir.

Hesâb ânında kerîm olan Allahü teâlâ bana kâfidir.

Mîzân ânında latîf olan Allahü teâlâ bana kâfidir.

Sırat'ta, kadîm olan Allahü teâlâ bana kâfidir.

Kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allahü teâlâ bana kâfidir.

O Arş'ın Rabbidir ve ben O'na tevekkül ederim."

Ma'rûf-ı Kerhî'ye: "Muhabbet nedir?" diye sordular. Cevâben buyurdu ki:
"Muhabbet, öğrenmek ve öğretilmekle elde edilen bir şey değildir. Ancak Allah’ü teâlânın bir ihsânı ile elde edilir.
Buyurdu ki: "Kulun mâlâyanî boş ve faydasız konuşması, Allahü teâlânın onu zelil ve yalnız bırakmasının alâmetidir."
"Tasavvuf, hakîkatları almak ve halkın elinde olan dünyâ malından ümidini kesmektir, uzaklaşmaktır."
"Evliyânın üç alâmeti vardır: Düşüncesi Hak ola, işleyeceği işi Hak ile işleye, meşgûliyeti dâima Hak ile ola."
"Üstün olmak sevdâsında olan, ebedî olarak felâh bulmaz, kurtulamaz."
"Suâlsiz ve karşılıksız vermeye çalış."
"Allahü teâlâ bir kuluna iyilik murâd ederse; hayırlı amel kapısını açar, söz kapısını kapar. Kişinin işe yaramaz söz konuşması bedbahtlıktır. Kötülük murâd ettiğinde bunların aksini yapar."
"Amelsiz Cennet'i istemek ve emir olunduğunu yapmadan rahmet ummak, câhillik ve ahmaklıktır."
"Sâlihler için çokluğun, sıddîklar için azlığın önemi yoktur."
"Dilini (başkalarını) kötülemek ve aşağılamaktan koruduğun gibi, medh etmekten de koru."
"İlim sâhibi, ilmiyle âmil olduğu takdirde, bütün müminlerin kalbi onun olur" (yâni bütün müminler onu sever).
Buyurdular ki: "Dişi hayvana bile bakmaktan sakınınız."
"Kim öldükten sonra unutulmak istemezse, güzel (amel) işlesin ve isyân etmesin."

SELAM VE DUA İLE.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 30 Nisan 2024
İmsak 04:18
Güneş 05:56
Öğle 13:06
İkindi 16:57
Akşam 20:06
Yatsı 21:38
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü