28.03.2016, 17:59

Çağımızın Buhranı Terör

Birkaç gün önce Üsküdar Üniversitesi Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (PAMER) tarafından, ASDER ve ASSAM işbirliği ile  “Çağımızın Buhranı Terör” konulu panel düzenlendi.

PAMER Müdürü Doç. Dr. Merve Kavakçı'nın açış konuşması ile başlayan programda terör masaya yatırıldı.

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez tarafından önemli mesajlar verildi..

Aynı zamanda Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı olan Prof.Dr. Tarhan, bu paneli planlarken üç gerekçeden yola çıktıklarını anlattı. Tarhan, “İlki, dünya üçüncü dünya savaşına gidiyordu ve yöntemi asimetrik bir savaş oluyordu ve bu savaş medeniyetler savaşı olarak planlanmıştı. Bu savaşın yöntemleri, metodolojisi, kullanılan silahlarının farklı olmasına rağmen hedefleri aynıydı. İkincisi bu savaşın kaynağı karanlık, belirsiz, insafsız, zalimce ve acımasızcaydı ve yöntemleri çok kirliydi. Üçüncüsü ise Müslüman toplumlar bu savaşın öznesi değillerdi ancak nesnesi olarak kullanılıyorlardı. Bu gerekçelerle hazırlık yaptık, toplumsal algılamaları konuşmalıydık.

Çünkü psikolojik savaşta temel unsur algı yönetimidir. İnsan nasıl karar veriyor sorusuna psikoloji bilimi ‘İnsan önyargı ve algılarını akla uygunlaştırıp sonra gerçeklik inancını oluşturarak karar verir’ diyor. Son bilimsel veriler insan beyninin akıl organı değil, inanç organı olduğunu gösteriyor. Neyi düşünüyorsak değil, neye inanıyorsak oyuz. Asimetrik savaşta algılarımızla oynanırken inançlarımıza müdahale ediliyor. Bizim bunu anlamamız ve dünyaya Çağımızın Buhranı Terör Haberin Kapısıanlatmamız gerekiyor. Bunun için neye inandırılmak istendiğimizi bilmek kritik bakış olmalı” dedi.

Prof. Dr. Tarhan, terörü besleyen kurallardan birinin de teröristlerin terör kurbanları arasından çıkması olduğunu söyledi. Tarhan, şunları söyledi:

“İspanya’da ETA terörü üzerinde yapılan çalışmalar melez ve ötekileştirilmiş grupların kolayca idealize edilerek kurşun asker haline getirildiklerini gösteriyordu. Belçika ve Fransa doğumlu Müslüman kimlikli binlerce gencin canlı bomba olarak Avrupa’da tespit edildiği basına yansıdı. Şiddetin hak arama ve sorun çözme yöntemi olarak kullanılmasını onaylamayan İslam öğretisini onlara anlatacak kanaat önderlerine ihtiyacımız var.

Aile cinayetlerini görüyoruz, akıl hastası olmayan bu kişiler nasıl böyle vahşice eylem yapıyorlar. Olgular incelendiğinde kişilerin yaşam sebebi olarak gördükleri ‘onur veya kutsalları” zedelenmişse tereddüt etmeden eş, çocuk ve kendisini öldürebiliyor. Aynı kural canlı bombada da geçerlidir. Ezilmişlik ve aşağılanmışlık duyguları kin, nefret, düşmanlık duyguları ile karışırsa kişi otohipnoza girer ve en ufak bir kıvılcımla hem kendini hem de hedef grubu orgazmik bir hisle öldürebilir. Çünkü onuru ve kutsalı öyle istiyor. Bu duygularla aşağılanmış bir şekilde yaşamaktansa kahraman olarak ölmem daha değerlidir’ diye düşünüyor.”

Terörü en çok besleyen şeyin toplumda meşruiyet bulması olduğunu belirten Prof.Dr. Tarhan, 11 Eylül 2001 trajedisi olduğunda bazı Ortadoğu ülkelerinde sevinç çığlıkları yükseldiğini hatırlatarak “Bu ne İslami, ne insani ne de ahlakiydi. Ama Mezopotamya kültürünün bu zaafı İslamiyet’e mal edildi. İçlerinden zalime karşı Gandi çıkaramayan Ortadoğu topluluğu savruldu, sığınmacı oldu. Terörü onaylayan kültür medeniyetsiz bir kültürdür ve semavi değildir. Bunu anlatmalıyız” dedi.

Terörü kullanışlı olan ve kullanışlı olmayan diye ikiye ayırıp işine gelen teröriste çadır kurdurtan zihinlerin bugün maalesef Birleşmiş Milletler’de hâkim olduğunu belirten Tarhan, “BM Başkanı o makamı pasifize ederek insanlığa en büyük kötülüğü yapıyor. Terörle mücadelede samimiyet eksikliği var. Bu vebal hepimizin. BM Dünya Parlamentosu gibi reforme edilmeli ve adil küresel yasalar çıkarmalı” dedi.

Prof.Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye’yi ve dünyayı tehdit eden terörle mücadelede dünyanın ele ele vererek önlemler alması gerektiğine dikkat çekerek iletişim çağının avantajlarından faydalanarak özel ve iyi niyetli BM düzeyinde güvenlik diplomasi geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Tarhan, teröre karşı İslam ülkelerinin askeri işbirliğine girmesinin de tarihi bir adım olduğunu belirterek terör teorisyenlerini en çok korkutan bir girişim olduğunu

Çağımızın Buhranı Terör Haberin KapısıDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise başta Ankara ve İstanbul’da olmak üzere Brüksel’de yaşanan terör olayları nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirterek, yaşanan bu olayların sadece insanları katletmekle kalmayıp bütün insanlığı hedef alan bir kötülük olduğunu söyledi. Görmez, şunları söyledi: “Kur'ani ilkelerden yola çıkarak masum bir insanın yok edilmesi tüm insanlığın yok edilmesine eşdeğerdir. Bir insanın ölümü bütün insanlığın ölümüdür. Böyle bir kitabın, bunu açık bir şekilde ifade eden bir kitabın müminleriyiz. Ölümler arasında ayrım yapmak insanlığa yakışmaz. Katliamlar arasında ayrım yapmak insani değildir. Şiddet ve terörün seküler temellere dayanmasıyla sözde dini temellere dayanması arasında fark gözetmek doğru değildir. Terörün insandan insana, toplumdan topluma, devletten topluma olması arasında fark yoktur. Vahşete dayalı ölümlerin Şam’da, Bağdat’ta olmasıyla Paris’te, Brüksel’de olması açısından fark yoktur. Dünya bütün bu ölümlere, şiddetin hepsine mezhep ve coğrafya ayrımı yapmaksızın aynı tepkiyi vermiyorsa, işte o zaman insanlık tümüyle ölüme mahkûmdur.”

Yaşanan hadiselerde İslam dininin itham altında kaldığına dikkat çeken Prof. Görmez şu değerlendirmelerde bulundu: "İslam medeniyetinde, insana bakışımız, insanın değeri, insanın onuru ve insanın dokunulmazlığı meselesinin bütün eğitim sistemimizde yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Yeryüzündeki bütün kötülükleri, iyilikle ortadan kaldırmayı bize öğreten yüce kitabın, metodundan ayrılmamak için öncelikle insanın dokunulmazlığı meselesinin yeniden ele alınması gerekiyor. İslam dininin savaşı dahi, bir ahlak ve hukuk temeline oturttuğunu hepimiz bilmeliyiz ve bunu bütün insanlığa göstermeliyiz. Cihat kavramını sulandırmak Kuran'a ve İslam'a yapılabilecek en büyük haksızlıklardan ve yanlışlıklardan birisidir. Cihadı bir katliam olarak, ahlak ve hukuk tanımayan bir savaşın adı olarak belirlemeye kalkışmak, İslam'a yapılabilecek en büyük kötülüklerden bir tanesidir.

Dinimizin bireysel olarak yasak kıldığı intihar saldırılarına istişhad adının verilmesi, şehit olma arzusu olarak tavsif edilmesi ve bunun için bizatihi yüce kitaptan ve Hazreti Peygamberin hadislerinden mesnet aramaya kalkışılması, İslam medeniyetine ve İslam fıkıh mirasına yapılabilecek en büyük kötülüktür. Her şeyden önce bir insanın sadece kendisini katletmesi dahi haramken, masum nice insanları beraberinde katletme çabası içine girmesinin, İslam dininde mesnedinin aranması dahi beyhudedir. " diye konuştu.

Din kisvesine bürünmüş cinayet şebekelerinin, yıkılmış hayalleri istismar ettiğini belirten Prof. Görmez, "Sevgili Peygamberimizin hayatından bugün birilerinin intihar bombacılığına meşruiyet kazandırmaya kalkışması, intihar saldırıları altında katliamlar yapmaya kalkışmayı mubah telakki etmesi, hiçbir şekilde izah edilemez. Bütün bu işgallerin gölgesinde yaralı bilinçlerin, pozitivist ve materyalist bir yöntemle dini, bir ideolojiye indirgediğini de görmeliyiz. Bir taraftan harici terörü doğuran küresel sebepler üzerinde yoğunlaşarak İslam coğrafyasını küresel güçlerin çatışma alanı olmaktan çıkarmak için yoğun bir çaba içerisinde olmamız gerekiyor." dedi.

Çağımızın Buhranı Terör Haberin Kapısı

İki ayrı oturumdan oluşan panelde, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran “İslam’da Cihat Uygulamaları” başlıklı konuşma yaptı. Yaran, “Terörün İslam’da yeri yoktur. Cihat adıyla öldürülen masum insanların günahı yoktur. Müslüman kötülüklerin ortadan kalkması ve dünyayı iyileştirmek için çalışır.” dedi. İslam’da cihat kavramının “Bir şey uğruna çaba sarf etmek” olduğunu belirten Yaran, “Cihat uğruna Müslüman mal ve canını feda eder. Bir savaşın cihat olabilmesi için Müslümanların dinlerini yaşamasının engellenmesi canlarının mallarının ve ırzlarının tehlikede olması gerekir. En faziletli cihat zalim otorite karşısında adaleti getirmektir. Müslüman olduğunu iddia edenler cihat ismini katlediyor” dedi.

21. Yüzyıl’da Emperyalizm ve Postkolonyal Direniş başlıklı panelin başkanlığını Doç. Dr. Merve Kavakçı yaparken, Prof. Dr. E. Nazif Gürdoğan, Doç. Dr. Niyazi Beki ve Dr. Neslihan Çevik panelist olarak konuşma yaptı.

“Müslüman Gençlerin Radikalleşme Süreci ve Sosyolojik Savaş” başlıklı ikinci oturumun başkanlığını ise Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur yaptı.

Emekli Hâkim Albay Yusuf Çağlayan, Gazeteci Yazar Nevzat Çiçek ve Araştırmacı Yazar Mustafa Armağan panelist olarak yer aldı.

Çağımızın Buhranı Terör Haberin Kapısı"Çağımızın Buhranı Terör" konulu bu panel, neredeyse her hafta, dünyanın her bir yerinde bombalar patlarken ve canlı bombaların kendilerini adeta mısır gibi patlatmalarını izlediğimiz bugünlerde, üzerinde uzun uzun düşünülerek icra edilmiş önemli bir panel olmuş ve çok önemli teklifler sunulmuştur.

Özellikle Prof.Dr. N. Tarhan'ın; "Şiddetin hak arama ve sorun çözme yöntemi olarak kullanılmasını onaylamayan, İslam öğretisini onlara anlatacak kanaat önderlerine ihtiyacımız var" sözünün altını çizmek istiyorum. Çünkü Diyanet İşleri Başkanımızın da dile getirdiği gibi, vakti zamanında verilmiş olan bir yanlış fetvanın bugün bizleri ne hallere getirdiği ortadadır. Bir dinsiz, imansız insanın kendisini patlatmasını anlayabilirim, ama bir Müslümanın asla!

Bu insanların nasıl ve nereden fetva bulabildiklerini bilmiyorum ama, bir Müslüman asla kendini patlatamaz, hele hele sivil insanların ölümüne hiç bir şekilde sebep olamaz. Eğer ahirete ve hesaba inanıyorsa bunun hesabını asla veremeyeceğini ve cehennem ateşine atılacağını şeksiz şüphesiz bilmelidir.

Yine Tarhan; " Terörü onaylayan kültür medeniyetsiz bir kültürdür ve semavi değildir. Bunu anlatmalıyız" demiştir, ki ben de bu görevin tüm müslümanlar üzerine düştüğünü düşünenlerdenim.

Çağımızın Buhranı Terör Haberin Kapısı

Son olararak Tarhan'ın, altını çizmek istediğim mesajı; teröre karşı İslam ülkelerinin askeri işbirliğine girmesinin de tarihi bir adım olduğunu belirterek, bunun terör teorisyenlerini en çok korkutan bir girişim olduğunu söylemesi olmuştur. ASSAM bu konuda inceleme ve araştırmalar yapmakta ve fikir üretmeye çalışmaktadır. Sadece ASSAM veya ASDER değil, hep birlikte bu konularda kafa patlatmalıyız. Dünyada terörü önlemek ve adaleti kaim kılabilmek ve dolayısyla huzuru hakim kılabilmek ancak İslam ve İttihadı İslam ile mümkün olabilecektir. Bu konuda tüm Müslümanlara görev düşmektedir.

Allah görevini idrak eden ve kuşanan kullarından olmamızı nasip eylesin. (amin)

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:27
Güneş 06:03
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:01
Yatsı 21:31
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Günün Karikatürü Tümü