Haberin Kapısı
2022-02-12 22:40:58

Bizde Bulunması Gereken Bazı Özellikler -2

İbrahim Cücük

12 Şubat 2022, 22:40

  2. Azim ve Sebat

      Azim, kalbin fiilidir. Niyetin, işlemese bile sevap kazandığı ve işleyemese bile günah kazandığı önemli bir özelliğidir. Şöyle ki, bir günah işlemeyi düşünse sonra vazgeçse bir sevap kazanır; ama günah işlemeyi düşünse, mani çıktı yapamadı, eğer mani olmasa idi veya gücü yetseydi o günahı işleyecekti. İşte bu günahı azmettiğinden dolayı günah işlemiş gibi günah yazılır. Aynı şekilde bir sevap işlemeyi düşünse, o sevabı işlemeye gücü yetse yapacaktı, o sevabı işlemeye azminden dolayı yapmış gibi sevap kazanır. 

      Azimden önce şunlar gerekir: İlim, tefekkür, tasavvur, kasd/inâbe; azimden sonra, irade ve fiil.

       Bir şeyin fiile geçmesi için işte bunlar elde edilmesi gerekir ki fiile geçebilsin. Âyet-i kerîmede Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

     “Allah’tan olan rahmet sebebiyledir ki, onlara yumuşak davrandın. Şâyet kaba, katı kalpli olsaydın mutlaka etrafından dağılırlardı. Onları affet, onlar için (affedilmeleri için) Allah’tan mağfiret dile, onlarla iş hakkında istişâre et! Bir kere de azmettin mi artık Allah’a tevekkül et (güvenip dayan). Çünkü Allah, kendine tevekkül edenleri sever.”   

      (Âl-i Imrân sûresi, 3/159.)

      Âyet-i kerîmede önce istişare sonra azim sonra da tevekkül yani sebepleri yaratana dayanma emredilmiştir.

       İstişarede, bilgiler ve doneler hazırdır; tefekkür ve fizibilite dediğimiz tasavvur bütün inceliği ve detaylarıyla birlikte uygulama kasdedilmiş sonra da azme sıra gelmiştir. İşte bu evrelerden sonra azmedilince akla ve kuvvetlere değil, aklı ve bütün kuvvetleri, zaferi yaratan Allah’a tevekkül emredilmiştir.

      “Azim ve sebat, insanların en büyük yardımcısıdır.”

Hz. Ali (r.a.)

      “Geleceği karanlık görerek azmi bırakmak

       Alçak bir ölüm varsa, eminim budur ancak.” 

       M. Akif Ersoy

       “Güçlü olan, yenilmeyen, yalnız azimdir.”

       Yahya Kemal Beyatlı

      “Kabiliyet, azmin yerini alamaz; kabiliyeti olmalarına rağmen başarılı olamamış insanlardan çok şey yoktur.  Deha, azmin yerini alamaz; mükâfatlandırılmamış deha, hemen hemen atasözü olmuş bir söz. Eğitim azmin yerini alamaz; dünya, terk edilmiş, sırt çevrilmiş eğitimli insanlarla dolu. Başarı, sadece azim ve ısrara (sabra) bağlı. “Devam et” sloganı, beşer ırkının meselelerini çözdü ve her zaman çözecektir.”

James F. Clarke

      Sebat faziletine malik olan kişi, olgunluğu elde etme yolunda azmi, gayreti kırılmadan ayakta durur ve meşru isteklerine kavuşmak uğrunda her türlü mihnet ve güçlüklere katlanır.  Huy ve aklın metanetinden ibaret olan bu sebat fazileti, diğer faziletlerin de elde edilmesi için kuvvetli bir vasıtadır.  Hele harplerin tahammül ve cesaret gerektiren nazik vakitlerinde sebatın yüz bin silaha bedel olduğunu kimse inkâr edemez. Sebat, hayatın her safhasında kişiyi zafere götüren iyi huyların başında yer alır.       

     (Ahmet Rifat, Tasvîr-i Ahlâk, s. 263.)

     “Sebatsız sedef inci tutmaz.”

         Mevlana

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.