3. Kurumdaki herkesin tedbirli olması önemlidir.
Kurumlardaki bir kişinin veya başkanın tedbirli olması değil, bütün kurumu oluşturan fertlerin tedbirli olması önemlidir.
Herkesin, ağızlarından çıkan sözün sonunu düşünmeleri tedbirdir. Sahih bilgi birliği anlayış birliğini, anlayış birliği hem söz birliğini hem hareket birliğini sağlar.
Dile sahip çıkmak, kalbe sahip çıkmakla hâsıl olur.
“Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda verir. Gerektiğinden fazlası ise zarara sebep olur.”
Amr b. As (r.a.)
“Churchill, kelimelerini seferber etti, savaş meydanına yolladı ve savaşı kazandı.”
John Kennedy
“Bir kişinin aldığı tedbir, tek bir kişinin gücü gibidir. İki kişinin aldığı tedbir, iki kişinin gücü gibidir.”
Nizamülmülk
“İhtiyatla desteklenmeyen cesaret beş para etmez.”
W. Shakespeare
Allah bize, özellikle idarecilerimize, tedbirli olmakta basireti nasip eylesin!.
4. Her Gün Lazım Olan Bilgide İlerlemek ve Ciddi Olmak
Maddi-manevî sahada ilerlemek, ancak ilimde ilerlemekle mümkün olur. Her gün ilerlemek için her gün ilimde ilerlemek gerekir. İlimde geride kalmak, her şeyde geri kalmayı getirir.
Öğreneceğimiz bilgi, bize lazım olan bilgi olmalıdır.
Lazım olan bilgi, bizim sorumluluklarımızla ilgili olandır. İtikad, ibadet, ahlâk, muamelat, tarih, içinde bulunduğumuz asrın problemlerine cevap olabilecek konular ve meslekle ilgili konulardır.
Özetle lehimizde ve aleyhimizde olanları bilmektir.
İlim, amel içindir, amel de ihlâslı olursa bir değeri vardır. İlimsiz amel olmaz, ihlâssız amel de kabul edilmez.
“Bilgisiz dürüstlük, zayıf ve faydasızdır; dürüst olmayan bilgi ise, tehlikeli ve korkunçtur.”
Samuel Johnson
Bilgiye kıymet vermek ancak âlime kıymet vermek ve ilimle amel etmekle mümkün olur.
Âlime değer vermek, vahiyle yetiştirilmiş olan Hz. Peygamber’e (s.a.s.) ve Hz. Peygamber’i gönderen en büyük âlim olan Allah’a kıymet vermektir.
Allah Teâlâ’ya kıymet vermek, Allah’a müracaat etmekle, Hz. Peygamber’e kıymet vermek de Hz. Peygamber’e müracaat etmekle olur.
Allah’a müracaat, Kitab’a yani Kur’ân-ı Kerîm’e müracaat etmekle, Hz. Peygamber’e müracat ise Sünnet’e yani kavlî, fiillî ve takrîrî sünnete müracaat etmekledir.
Kitap ve Sünnet’ten kâmil manada istifade müçtehidlerle ve müçtehidlerden istifade edebilecek ilim adamlarıyla gerçekleşebilir. İşte bunun için tedris, tebliğ ve telif ehli ulemayı yetiştirmeyi dert edinmek gerekir.
“Sakın âlimlerden herhangi birine eza etmeyiniz! Kim bir âlime eza ederse, Rasûlullah’a eza etmiş olur.”
İkrime (r.a.)
5. Ciddi Olmak
Kim talip olursa bulur. Talep; ciddiyet, gayret, gücü sonuna kadar harcamak, metotlu ve prensipli olmak, sabır ve sebat etmekle olur.
Ciddiyet, dert edinmektir. Dert edinen, dert edindiği şeyi ele geçirmeye çalışır. Az çalışmakla az şey elde edilir, çok çalışan çok şey elde eder.
Gayret, ciddiyetin ispatıdır. Gayret yetmez, gücü sonuna kadar harcamak gerekir. Zira ilâhî lütuf, ancak insanın bittiği yerde başlar.
Metotsuz ve prensipsiz hedefe ulaşılmaz. Zira vûsul üsûl iledir. Doğru hedefe, doğru yol ile ve doğru prensiplerle, sabır ve sebat ile ulaşılır.
“Zihninde doğruluk yer etsin, kendini faziletli olmaya alıştır. Bilgi, iyi kalplilik ve enerji, insanı hayata bağlayan şeylerdir. Vakar, gönül zenginliği, samimiyet, ciddiyet ve şefkat, mükemmel fazileti oluşturur.”
Konfüçyüs
Allah Teâlâ, bize lazım olan bilgide ve gereğiyle amel etmede ciddiyet nasip ede.