Haberin Kapısı
2022-06-02 17:47:26

ERDEMLİ İNSANLARIN BAZI GÜZEL VASIFLARI/5

İbrahim Cücük

02 Haziran 2022, 17:47

18. Yaz-kış teheccüd/gece namazına devam ederler

Câbir (r.a.) şöyle dedi: Ben Rasûlullah’ı (s.a.s.) şöyle buyururken dinledim:

“Geceleyin öyle bir zaman vardır ki, Müslüman bir kimse o zamana rastlayıp Allah’tan dünya ve âhirete dair hayırlı bir şey dilerse, Allah ona dilediğini verir. Bu her gece böyledir.”

(Müslim, Müsâfirîn, 166, 167.)

Gündüzleri icabet saati cuma gününde mevcuttur. Geceleri ise bu hadîs-i şerîfe göre her gece icabet saati var demektir.

Teheccüde kalkınca sabah namazını kılamıyor, sabah namazını kaçırıyorsa veya sabah namazını camide kılmaya kavuşamıyorsa hiç olmazsa yatsı ve sabah namazını camide cemaatle kılmaya çalışsın ki bütün geceyi nafile ibadetle geçirmiş olsun. İşte bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

"Her kim yatsıyı cemaatle kılarsa, gecenin yarısını (nâfile) namazla geçirmiş gibi olur. Kim sabah namazını da cemaatle kılarsa (böylece) bütün geceyi (nâfile) namaz kılmış gibi olur.”

(Müslim, Mesâcid, 260; Tirmizî, Salât, 165; Ebû Dâvûd, Salât, 47.)

Birisi, İbrahim b. Edhem’e (rh.a.) demiş ki: “Ben geceleri ibadet için kalkamıyorum. Bunun devasını/çaresini söyler misiniz?” O da demiş ki: “Gündüzleri O’na isyan etme; O seni geceleri huzuruna diker! İyi bil ki, gece O’nun huzuruna dikilmen, şereflerin en büyüklerindendir. Allah’a isyan eden bir kimse ise bu şerefe layık değildir!”

Süfyan-ı Sevrî (rh.a.) şöyle derdi: “Yemeği azaltın ki gece namazına kalkabilesiniz!”

19. Allah’ı gafletle anmayı iyi karşılamazlar

Her gün ve her an hediye gönderen unutulur mu? En büyük hediye, dünya ve cennetten daha kıymetli olan iman nimetini ve devamını lütfetmesi, sonra imanın gereği kulluk edebilmemiz için hayatın devamını ihsan etmesidir. Namazda bile namazdan gaflet ediyoruz. Namazdan selamla çıkınca hemen üç kere “estağfirullâh” diyerek özür diliyoruz.

Dua ederken ve duada ne söylediğimizden gâfil olmamaya dikkat etmeliyiz. Zira bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Allah Teâlâ’ya dua ederken, kabul edeceğine inanarak dua ediniz. Şunu da bilin ki Allah Teâlâ, gâfil bir kalple yapılan hiçbir duayı kabul etmez.”

(Tirmizî, Deavât, 66, (3474).)

Mümini gafletten en iyi koruyan, isyandan son derece sakınmak, emirlere dikkat etmek ve Allah’ı çok zikretmektir. Zikrin bir faydası da Allah Teâlâ’ya yakınlığı sağlar. İnsan ne derece Allah Teâlâ’yı zikrederse o derece Allah Teâlâ’ya yakın, ne oranda gaflet içinde olursa o oranda Allah Teâlâ’dan uzak olur.

20. Ağırbaşlı olur ve yumuşak huyluluğa dikkat ederler

Sertlik ve kabalık, insanları etrafından dağıtır; yumuşak huyluluk ise etrafına toplar. Allah Teâlâ, Uhud harbinden sonra Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Ayneyn tepesinde sözünü tutmayıp harpte yenilgiye sebep olan ashabına karşı yumuşak davranmasını öven şu âyet-i kerimeyi indirdi:

“O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılırlardı. Artık onları bağışla, onlara affedilmeleri için Allah’tan mağfiret dile ve iş hakkında onlarla istişare et. Bir kere de azmettin mi artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine güvenip dayananları sever.”

(Âl-i Imrân sûresi, 3/159)

Rasûlullah Efendimiz bu konuda şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum ise, hayırdan mahrum olur.”

(Müslim, Birr, 74; Ebû Dâvûd, Edeb, 9; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 362, 366.)

Allah (c.c.), bizi teheccüd kılmaya, gaflet etmemeye, evde, iş yerinde ve dışarıda ağırbaşlı ve yumuşak huylu olmaya muvaffak kılsın! Âmin.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.