Haberin Kapısı
2021-02-09 10:30:29

Haberi Getireni ve Haberi Araştırmak

İbrahim Cücük

09 Şubat 2021, 10:30

Her haber önemli değildir. Gelen haberden ziyade haberi getiren önemlidir.    Haberi getiren bazen önemsiz haber getirir, önemli olduğunu söyler. Bazen de önemli bir haber getirir, önemsiz olduğunu söyler.

Haberin araştırılmasından önce haberi getirenin araştırılması gerekmektedir. Allah Teâlâ, lazım olan her şeyi ya Kur’ân-ı Kerîm’inde veya Rasûlullah Efendimize bildirmiştir. Bu konuda şöyle buyurmuş Rabbimiz: 

“Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size önemli bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırınız.” (Hucurât sûresi 49/6)

         Âyet-i kerîmede ilk göze çarpan haberi getirenin fâsık olup olmamasına bakmaktır.  Fakat burada esas maksadın, önemli haberin araştırılması gerektiğidir. Demek ki her haber araştırılmaya değmez. Eğer haber önemli ise, haber hemen ne kabul edilir ne de reddedilir; olduğu gibi kabullenilmez. Harplerde başarısızlığın en önemli sebeplerinden birisi, gerekli ve doğru istihbaratın yapılamamasıdır.

       “Basîretin başı, acabadır.” 

        (II. Abdülhamid)

         Önemli haberi getiren fâsık ise, sözünün doğru olamayacağı veya nefsinin oyuna gelerek yanılacağı ve yanıltacağıdır. 

          Âyet-i kerimeden, önemli haberi getiren fâsık ise mutlaka araştırılması gerektiği anlaşılmaktadır. Çünkü fâsıkların sözlerine güvenilmez.  Zira fâsıklardan bir kısmı fitne sokmak ister. Demek ki önce haberi getirenin fâsık olup olmadığına bakmak gerekir. 

          Bazen haberi getiren fâsık olmayıp âdil de olabilir. Ama yine de haber önemli ise araştırılmalıdır. Sonunda iki Müslüman kavm veya topluluğun savaşmasına götürebilecek her haber hemen araştırılması ve doğru olanın ortaya çıkarılması gerekir. 

         Şimdiki İslam dünyasındaki savaşların çoğu, ajanların araya fitne sokmaları ile olmaktadır. İki âyet sonrasındaki “eğer mü’minlerden iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin” (Hucurât sûresi 49/8) âyeti de bunu göstermektedir.   Burada İslam natosunun kurulmasını emretmektedir.

           Bu âyetin indirilmesine sebep olmak üzere şöyle rivayet ediliyor: Rasûlullah (s.a.s.),   Velid b. Ukbe'yi Beni Mustalik'a vali ve zekât memuru olarak göndermişti. Onunla onlar arasında bir kin varmış; yaklaştığı zaman karşısına gelen atlılardan birisinin haberine göre kendisini öldürecekler sanmış, korkmuş geri dönmüş. Rasûlullah'a varıp onlar dinden döndüler, zekâtı vermeyi reddettiler, demişti. Rasûlullah da öfkelenmiş ve onlarla harp etmeyi kurmuştu, bu âyet bunun üzerine indi. 

           Bir rivayette de Halid b. Velid'i göndermiş, gözetlemiş, ezan okuduklarını ve gece namazı bile kıldıklarını görmüş ve zekâtlarını da ona teslim etmişler o şekilde geri dönmüştür.

         Hz. Peygamber (s.a.s.) hemen haberi olduğu gibi kabullenmemiş, Halid b. Velid’i göndermiş, o da araştırmış, o söylenen haberin doğru olmadığını tespit etmiş ve neticede de Müslümanlarla harp etmekten korunulmuş oldu.

          Bir şey sonucu itibariyle önemlidir. O şey sonu kötüye götürecekse, o haberi olduğu gibi kabullenmek kötüdür. Bu hususlarda başarı ilim, tecrübe ve basiret iledir. 

          İlimden kasıd, toplumun fâsıkını ve sâlihini bilmek, İslâmî esasları bilmek, fâsıkları, ajanları, İslâm düşmanlarını bilmektir.

          Tecrübeden maksad, tarihi ve günümüzü dostu-düşmanı ve özellikle münafıkları bilerek dersler çıkarmaktır. 

         Yarına ümitli olmak için bugünü doğru yaşamak, dünden de ibret almak gerekir.

         “Tarih bilmeyen diplomat, pusuladan anlamayan kaptana benzer. Her ikisi de karaya oturma tehlikesi kaçınılmaz sonuçtur.” 

         (Cevdet Paşa)

“Birbirine bağlı olaylar toplanarak tecrübî bilgi edinilir. Bilgi tecrübe sınırını geçemez.”                                                                  (İbn-i Sina)

Basiret, kalp gözüyle görebilme, işin iç yüzünü anlayabilme, bir şeyin aslını ve gerçeğini idrak edebilmedir.

Basîret, görülemeyeni görmek, anlaşılamayanı anlamak, kavranamayanı kavramak. Bu ya tecrübelerden, bilgi birikimi, eldeki doğru verilerden yola çıkarak ulaşılabilinir. Mü’min için bunların yanında takva nuru bulunursa daha isabetli neticeye ulaşılabilinir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.