Kimler Hayırlıdır? Hayırlılar Kimlerdir?
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in en hayırlı dediği kimseler:
“Sizin en hayırlı olanınız, ahlâk bakımından en güzel olanınızdır.”
(Tirmizî, Birr, 47)
“Sizin en hayırlınız, hüküm vermede en güzel olanınızdır.”
(Tirmizî, Büyû’, 75)
Hz. Peygamber (s.a.s.):
“Sizin emîrlerinizin/idarecilerinizin en hayırlısını ve en şerlisini size bildireyim mi?”
Şöyle buyurdu:
“Onların (idarecilerin) en hayırlısı, sizin sevdikleriniz ve sizi sevenler, sizin dua ettikleriniz ve size dua edenleri; emîrlerinizin en şerlisi de kendilerine buğzettiğiniz ve size buğzedenler, lanet ettiğiniz ve size lanet edenleridir.”
(Tirmizî, Fiten, 77)
“Allah katında arkadaşların en hayırlısı, onların arkadaşına en hayırlı olanı, komşuların da Allah katında en hayırlısı komşusuna en hayırlı olanıdır.”
(Tirmizî, Birr, 28)
“Sizin hayırlınız, hayrı umulan ve şerrinden de emin olunanız; sizin en şerliniz de hayrı umulmayan ve şerrinden emin olunmayan kimsedir.”
(Tirmizî, Fiten, 76.)
"Ümmetimin en hayırlıları, görüldüklerinde Allah hatırlanan kimselerdir. En şerlileri ise, söz götürüp getiren, birbirini seven insanların arasını açan, suçsuz ve masumlara sıkıntı vermeyi meslek edinen kimselerdir."
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV/277)
“Sizin hayırlılarınız, kendisini görmek, size Allah’ı hatırlatan; konuşması, ilminizi artıran; ameli de sizi âhirete teşvîk edendir.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr Şerhu Câmiı’s-Sağîr, III, 467.)
Ebu Bekre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, adamın biri:
“Ey Allah'ın Rasûlü! İnsanların en hayırlısı kimdir?” diye sorunca,
Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Ömrü uzun olup da ameli güzel olan kimsedir.”
Adam: “İnsanların en kötüsü kimdir?” diye sorunca da şöyle cevap verdi:
“Ömrü uzun olup da ameli kötü olan kimsedir.”
(Tirmizi, Zühd, 22.)
"Dünyası için ahiretini, ahireti için dünyasını terk eden -her ikisinden de nasibini almayan kimse- sizin hayırlınız değildir. Çünkü ahiretin ulaşım ve hazırlık yeri dünyadır. İnsanlara yük olmayınız.”
(İbn Asakir’in Hz. Enes’den rivayet ettiği bu hadis için bk. Kenzu’l-ummal, h. No: 6334)
“İnsanların en hayırlısı, onların insanlara en faydalı olanıdır.”
(Taberânî, Mecmau’l-Evsat, VI, 58.)
“İşin hayırlı olanı, faydalı olanıdır.”
(Taberânî, Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, I, 395)
“Kadınların hayırlısı, baktığın zaman sana sürur veren, emrettiğin zaman sana itaat eden ve senin gıyabında kendi nefsini ve senin malını koruyandır.”
(İbn Mace, Nikâh, 5)
“Sizin en hayırlınız, Kur’ân ilimlerini öğrenen ve Kur’ân ilimlerini öğretenlerinizdir.”
(Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân, 21; Ebû Dâvud, Salât, 349; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân, 15; İbn Mâce, Mukaddime, 16.)
En hayırlı iş, sorumluluklarımızla ilgili ilim öğrenmektir. En büyük ilim de yegane büyük olan Allah Teâlâ’nın ilmi olan Kur'ân-ı Kerîm ilmi ile uğraşmaktır.
Hayırlı insan, maddî olarak ve cismen sıkıntı çekse bile insanlara hayırlı olmaya çalıştığı için ruhen huzur içinde olan kimsedir. Hayırlı insan cennet ehlidir, cehenneme girmeyen kişidir. Çünkü cennete iyiler girer, cehenneme de kötüler girer; iyi kimse cehenneme girmez. İşte bu konuda İbni Mes’ûd (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Cehenneme kimin girmeyeceğini veya cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın olan, herkesle iyi geçinen, yumuşak başlı olup insanlara kolaylık gösteren kimseleri cehennem yakmaz.”
(Tirmizî, Kıyâmet, 45.)