Haberin Kapısı
2020-08-19 12:38:46

Hicret Ayı Muharrem

İbrahim Cücük

19 Ağustos 2020, 12:38

 Hicret; ayrılma, terketme ve göç etme mânâlarına gelir. 
       Seyyid Şerif Cürcanî, hicreti şöyle tarif etmiştir:
      "Küfür ahkâmının tatbik edildiği beldeden, darul-İslâm'a intikâl etmeye hicret denilir." 
(Seyyid Şerif Cürcanî, et-Ta'rifat, İstanbul ty, Kaynak Yay., sh. 256.)
      
      Râğıb el-İsfahanî, Müfredat isimli eserinde: 
      "Hecr veya hicran; insanın başkasından ayrılmasıdır, der. Bu, bedenle, kalple veya dille olabilir.
       Hicretin gereği olarak “şehvetlerden, kötü huylardan ve günahlardan uzaklaşmak, onları terk ve reddetmek” de denilmiştir. (Râğıb el-Isfahani, el-Müfredat fi Garibi'l-Kur'an, İst.,1986, Kahraman Yay., sh. 782.)

      Tarih boyunca birçok peygamber ve muttaki mümin, sadece ve sadece Allah Teâlâ (cc)'ya ibadet/kulluk edebilmek için hicret etmişlerdir. 
      Kur’ân-ı Kerîm, İbrahim aleyhissselam’ın hicretinden (Ankebut: 29/24-26) ve Ashab-ı Kehf’in hicretinden bahsetmektedir. 
      (Kehf: 18/13-16)

      Hicret etmeye gücü olduğu halde hicret etmeyenler kınanmış; hicret edenlere Allah’ın maddi ve manevi sahip çıkacağı haber verilmiştir. 
(Nisa sûresi 4/97-100.)

      Hicret edebilmek için gidilen yerin dâru’l-İslam olması şart değildir. Orada İslam’ı yaşamaya ve tebliğe engelin olmaması gerekir.

      İbn-i Hacer el-Askalanî’ye göre hicret iki çeşittir. 
      Birincisi: İşkence ve korku yerinden, güvenli yere hicret. 
       Bir kısım sahabenin Habeşistan'a ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'in hicretinden önce Mekke'den Medine'ye yapılan hicret gibi. 
      İkincisi: Küfür diyarından İslâm diyarına hicret. 
       Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in Medine'ye hicret ederek İslâm devletini kurduktan sonra yapılan hicrettir. Ancak Mekke fethedildikten sonra Rasûlullah’ın:  
      “(Mekke’nin) fethinden sonra artık hicret yoktur. Ancak cihad ve niyet vardır. Allah yolunda savaşa çağrıldığınız zaman hemen katılın!” (Buhârî, Cihâd, 1, 27, 184; Müslim, Hac, 445, İmâret, 85; Tirmizî, Siyer, 32; Nesâî, Bey’at, 15.) emri gereğince Mekke-Medine arasındaki hicreti kaldırılmıştır. 

       Şimdi biz nereye hicret edeceğiz?
       Bediüzzeman’a “Sen burada niye duruyorsun ki? Git Suud-i Arabistan’a, orada yaşarsın” diyene:  
        “Orada olsaydım buraya gelirdim” diye cevap veriyor.

       Bu diyarın kıymetini, bizdeki değerlerin ve değerlilerin kıymetini bilelim.

      Bize gereken:
      Hicretin maksadını bilip o maksada göre hayatı inşa etmeye çalışmaktır.
       Önce istilada olduğumuzun idrakinde olup istiladan kurtulmaya ve kurtarmaya çalışmak, sonra hayatı İslâm’a göre düzenlemeye çalışmaktır.
      Öğretim ve eğitimi İslâm’a göre düzenleyip İslam dışı sistemlerin bizim sistemimiz olmadığını âleme deklare etmeye çalışmaktır.
      Cehaletten hakikatin kaynağına ulaşmak için usûliddin ve usûl-i fıkıh ile İslâm’ı ve lazım olan diğer faydalı bilgileri bilmeye hicret!
       Zararlı ihtilaftan icmada ittihada hicret!.
      Nefse itaatten Hakk’a itâate hicret!.. 
      Münakaşadan müzakereye hicret!..
      Birbirimize küsüp kızmaktan birbirimizi Allah için sevmeye ve âdil olmaya hicret!..
      Tembellikten gayrete hicret!..
      Allah’ı az zikretmekten çok zikretmeye, hasetten gıptaya, kötü ahlaktan güzel ahlaka hicret!..

      Muharrem ayında ne yapalım?
      Hicreti ve hicretin maksadını düşünüp hicretin maksadına ermeye çalışalım.
      Bu ayda çok oruç tutmaya gayret edelim.
      Birbirimizi sevmeye ve sevdirmeye çalışalım.
       Güzel alışkanlıklar elde edelim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.