Haberin Kapısı
2021-08-09 11:39:26

Hicret ve Hicretle Hedefe Ulaşmak -1

İbrahim Cücük

09 Ağustos 2021, 11:39

1. Hicret için niyet etmek

2. Hazırlık yapmak

3. Plan ve program yapmak

4. Yol arkadaşı belirlemek

5. Yol güzergâhı için taktik belirlemek

6. Medine öncesi Kuba sonra Râûna vadisinde cuma namazı sonra da Medine’ye varış

7. Medine’de ilk yapılanlar

Allah Teâlâ, müminlere niyetlerinde İslam’ın anlaşılmasını ve yaşanmasını sağlamak ve i’lây-ı kelimetullâh (İslam’ı hâkim ve galip kılmak) varsa şöyle yardım va’detmiştir:

“Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde gidilecek pek çok yer ve geniş imkân bulur. Allah ve Rasûlüne hicret etmek üzere evinden çıkıp da hicret edeceği yere varmadan yolda ölen kimseyi mükâfatlandırmak Allah’a aittir. Allah çok mağfiret edici ve çok merhamet edicidir.”

(Nisâ sûresi 4/100.)

Hz. Peygamber Efendimiz, muhâcir/hicret eden kimse hakkında şöyle buyurmuştur:

“Muhâcir, Allah’ın yasakladığı şeylerden hicret eden (uzak duran kimse)dir.”

(Buhârî, Îmân, 4-5, Rikâk, 26; Müslim, Îmân, 64-65. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd, 2; Tirmizî, Kıyâmet, 52, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8, 9, 11.)

Mü’min, bu manaya göre şu şekilde daima hicret halindedir:

Cehaletten ilme, yanlıştan doğruya, batıldan hakka, şerden hayra, iftiraktan ittihada, günahlardan sevaba, münakaşadan müzakereye, küsüp kızmaktan sevmeye ve âdil olmaya, tembellikten gayrete, Allah’ı az zikretmekten çok zikretmeye, hasetten gıptaya, kötü ahlaktan güzel ahlaka hicret…

1. Hicret için niyet etmek

Niyet, amelden öncedir. Amelin değeri, niyete göredir.

Mü’minin hicretteki niyeti, İslâm’ın anlaşılmasını ve yaşanmasını sağlamak sonra da i’lâ-yı kelimetullâhtır.

Bütün bunlardan maksat, sadece Allah’ın rızasını kazanmak, tekarrub-i ilallâh/manen Allah’a yaklaşmaktır.

Hicretlerde bu niyet yoksa hicret sevabı olmaz. Çünkü Rasûlullah Efendimiz (s.a.s.), şöyle buyurmuştur:

“Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır.”

(Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1, Îmân, 41, Nikâh, 5, Menâkıbu’l-ensâr, 45, İtk, 6, Eymân, 23, Hiyel, 1; Müslim, İmâret, 155; Ebû Dâvûd, Talâk, 11; Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd, 16; Nesâî, Tahâret, 60, Talâk, 24, Eymân, 19; İbni Mâce, Zühd, 26.)

2. Hazırlık yapmak

Niyet, manevî hazırlıktır. Hicret için vasıta temini ise maddî hazırlıktır.

Hz. Ebu Bekir (r.a.), Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimizle birlikte kendileri için iki deve almıştı. Peygamberimiz, kendi devesinin parasını Hz. Ebu Bekir’e ödedi.

Hz. Peygamber (s.a.s.), davanın lideri ve yol arkadaşı olarak, kimseye yük olmaması gerektiğini ispat eden bir sünnet ortaya koymuş oldu.

3. Plan ve program yapmak

Allah’ın ilk yarattığı kalemdir ki onunla kaderi yazmış yani plânı tespit etmiştir. Hz. Peygamber’in planında, müsebbibi/sebepleri yaratan Allah’ı unutmadan sebeplere müracaat etmek vardı. Bunlar gizlilik, izlerini kaybettirecek sürü temini, şehrin günlük lehte ve aleyhte olanlarla ilgili raporu, Sevr mağarasında kalacakları günlerin tespiti ve tekrar Medine’ye doğru yol almaktı.

Düşmanları olan davalarda birinci ve en önde alınması gereken tedbir, gizlilik sonra diğer gerekli olan vasıtalardır.

4. Yol arkadaşı belirlemek

Yol arkadaşı, Peygamberlerden sonra en değerli mü’min olan Hz. Ebu Bekir (r.a.) idi. Yanında azatlısı Âmir b. Füheyre ve daha henüz Müslüman olmayan ama güvenilir ve ehil bir kılavuz olan Abdullah b. Üreykıt da vardı.

Kişi mümkün olduğu kadar sâlihlerle yol arkadaşlığı yapmalıdır. Nitekim sabah namazını Hanefîlere göre sabah biraz aydınlanınca kılmak müstehaptır. Buna isfar/aydınlatmak denir. Sefer de insanın içyüzünü aydınlattığı için sefer denmiştir.

Onun için “insanı yol değil yol arkadaşı yorar” denmiştir.

Mehmed Zâhid Kotku Efendi de yolculukta “arkadaşlık peki demekle kaimdir” dermiş. Bize gereken, yolculuğu iyi olan iyileri tercih etmektir.

Kâfirin her şeyi kâfir değildir. Kâfire alet olmayıp kâfiri iyiye, hayra alet etmek şartıyla, ehil ve âdil yani güvenilirse istifade edilir demektir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.