Haberin Kapısı
2020-10-27 12:53:31

Hz. Peygamber (SAV) İmanda ve Amelde Tabi Olmak

İbrahim Cücük

27 Ekim 2020, 12:53

“Sizden birisi, hevasını getirdiğime tabi kılmadıkça iman etmiş olmaz.” 
(Tebrîzî, el-Hatîb, Mişkâtü’l-Mesâbîh, I, 59, hadis no: 167.) 

       Hz. Peygamber (s.a.s.) iki şey getirmiştir: 
       Üsûl yani âmentü konuları; fürû’ yani ibadet, ahlâk ve ahkâmı içine alan amelî konular. 

       1. Bir kimse üsûle/âmentüye tabi olur da fürûa/amelî ahkâma  tabi olmazsa fâsık olur,
        2. Üsûle de fürûa da tabi olmazsa net kâfir olur,
       3. Üsûle tabi olmaz da fürûa tabi olursa münafık (yine kâfir) olur. 

      Kâmil mü’min, hem üsûl hem fürû konularına tabi olan yani hem tasdik hem tatbik eden kimsedir. 
       Bu konudaki ilâhî ölçü şu âyet-i kerîmedir: 

       “Hayır, Rabbine yemin olsun ki aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde sıkıntı duymadan, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisâ sûresi 4/65) 

      Bu âyet-i kerîme, mü’minlere şu üç şeyi bildirmektedir: 

       a) Her konuda Hz. Peygamber (s.a.s.)’i hakem kabul edip müracaat etmek, 

       b) Hz. Peygamber’in hükmünü, iman gereği kalple sıkıntı duymaksızın tasdik etmek, 

       c) Hz. Peygamber’in hükmüne, kâmil iman gereği tatbik ederek teslim olmaktır. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.