Haberin Kapısı
2021-09-05 11:18:11

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in İdare ve Yönetim Anlayışı -1

İbrahim Cücük

05 Eylül 2021, 11:18

HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’İN İDARE VE YÖNETİM ANLAYIŞI/1

Hz. Peygamber’in Belirttiği Yönetici ve Görevleri:

a. Adâletli Olmak:

İdarecinin en önemli özelliği adâlettir. Çünkü mülkün yani idarenin, idareciliğin ve hâkimiyetin temeli adâlettir.

Adaletli olmayı Allah Teâlâ şöyle emrediyor:

“Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür. Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e itaat edin ve sizden olan ülü’l-emre (âlimlere ve âmirlere) de (itaat edin). Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah (Kitab’)a ve Rasûl (Sünnet)’e (götürün); bu hem hayırlı hem de netice bakımından daha güzeldir.”

(Nisâ sûresi (4), 58-59.)

Demek ki, idareciden istenen önce ehliyet, sonra adâlet, sonra da hakkı gözetip hakka uymaktır.

Adâleti uygulayacak olanlar hakkında Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Şüphesiz ki, adâletle iş görenler, Allah katında nûrdan minberler üzerinde Rahman’ın sağında olacaklardır. Gerçi O’nun her iki eli sağdır. Bunlar hükümlerinde, ailelerinde ve idaresi altındakiler hakkında adâlet gösteren kimselerdir.”

(Müslim, İmâre, 18; Nesâî, Âdâbu’l-Kudât, 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 160.)

b. Sorumluluk Bilincinde Olmak:

Yönetici, Allah’a ve insanlara karşı sorumlu olduğunun bilincinde olmalıdır. Allah Teâlâ, yöneticinin yapmasını istediği öncelikleri şöyle sıralamaktadır:

“Onlar, kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı dosdoğru (dâimî) kılarlar, zekâtı verirler, ma’rûfu emrederler ve münkeri yasak ederler. İşlerin sonu Allah’a (döner).”

(Hacc sûresi 22/40.)

Yöneticinin sorumluluk bilincinde olmasının gerekliliğiyle ilgili olarak İbn-i Ömer (r.anhümâ)’den rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürüsü (idaresi altındakileri)nden sorumludur. İnsanlar üzerinde olan (idareci) bir çobandır; o sürüsünden (halkından) sorumludur. Kişi aile fertlerine çobandır. O da onlardan sorumludur. Kadın kocasının evine ve çocuklarına çobandır. O da onlardan sorumludur. Köle, sahibinin malına çobandır, o da ondan sorumludur. Dikkat! Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürüsünden sorumludur.”

(Müslim, İmâre, 20; Buhârî, Cum'a, 11, Cenâiz, 32, Nikâh, 81; Ahkâm, 1; Ebû Dâvûd, İmâre, 1, 13; Tirmizî, Cihâd, 27; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 5, 54, 55, 108.)

c. İstişare Etmek:

Yöneticinin en önemli görevlerinden birisi de ilim, basiret, tecrübe, ehliyet, adâlet, insaf, güvenirlik ve takva gibi özelliklere sahip olanlarla istişâre etmesidir. Zira istişâre Allah Teâlâ’nın emri (Âl-i İmrân sûresi 3/159.), Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünneti ve övülen mü’minlerin özelliklerindendir. (Şûrâ sûresi 42/38.)

Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) işlerinin çoğunda istişâre etmiştir. O’nun istişâre neticesindeki çeşitli uygulamaları şöyledir:

1) İstişare neticesi çoğunluğun fikrine göre hareket etmiştir.

2) İstişare neticesi azınlığın görüşüne göre hareket etmiştir.

3) İstişare neticesi kendi görüşü doğrultusunda hareket etmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, çoğunluğa göre hareket etmesine rağmen isabet edemediği de olmuştur. Bedir esirleri ve Uhud savaşıyla ilgili yapılan istişâre gibi. Buna karşılık azınlığın fikrine göre hareket edip de isabetli olduğu da bir gerçektir. Bedir savaşının yerini tesbitte olduğu gibi. Hudeybiye anlaşmasının maddelerin kabulü konusunda olduğu gibi kendi görüşü doğrultusunda hareket ettiği de olmuştur.

Yönetici, Hz. Peygamber’i izleyerek yerine göre her üç yöntemi de uygulamalıdır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.