Haberin Kapısı
2021-12-13 13:32:45

İçimizde ve işimizde titizlik -2

İbrahim Cücük

13 Aralık 2021, 13:32

2. İyi olmayı, daha iyi olmayı ve en iyi olmayı dert edinmek

Her işte başarı önce dert edinmekle başlar. İyi olmayı sonra daha iyi olmayı daha sonra da en iyi olmayı dert edinmek, hedef edinmekle başlar.

Bir insan, bir şeyi hedef edinirse, o hedefe yönelir. Hedefe, doğru ve verimli bir üsûl takip edilirse zamanla kavuşulur.

İyi olununca, böyle kalmayıp daha iyi olmaya gayret etmek; daha iyi olununca da en iyi olmayı hedef edinmek gerekir. Bunun geçekleşmesi de önce gerçekleştirenleri örnek almak, onlar gibi olmaya gayret etmekle elde edilir.

İyi olmak için iyi olanların varlığını kabullenmek, iyi olmanın mümkün olduğunu kabul etmek gerekir.

“Daha iyi olmaya çalışmayan, iyi olarak da kalamaz.”

Oliver Cromwell

“Daha iyi, iyinin düşmanıdır.”

W. Shakespeare

İyi insan, daha iyi insan ve hatta en iyi insan da yanılması, hatası, isabetsizliği olmayan değil; belki hatası az olan, yanılması olmayan değil yanılması az olan, isabetsizliği az olan kişidir.

“Bir adamın iyilikleri, kötülüklerinden çok olursa, kötülükleri anılmaz olur. Kötülükleri iyiliklerinden fazla olursa, iyilikleri anılmaz olur.”

Abdullah b. Mübarek (rh.a.)

3. İçimizdeki hastalıkları fark edip tedaviye yönelmek

Kalp hastalıklarından bazıları: Kibir, haset, hırs, riya, ucup, açgözlülük, cimrilik, kin, öfke, korkaklık, acelecilik, su-i zan vs.

Manevî kalp hastalıklarının tedavisi, maddi kalp hastalığının tedavisinden daha önemlidir. Kalbimiz iyi olsa kalıbımız da iyi olacaktır. Çünkü her kap içindekini dışına sızdırır.

Vücutta kalp, ülkeye nispetle başkent ve halka nispetle de devlet başkanı gibidir. Nasıl ki devlet başkanı iyi olunca halk da iyi olur, başkent yani başkenttekiler düzelirse ülke de yani ülke halkı da iyi olursa, işte aynen bunun gibi, kalp iyi olunca kalıp da yani bedendeki dil ve diğer organlar da iyi olur. Çünkü dil ve beden kalbin tercümanıdır.

Bu konuda en güzel benzetmeyi ve hükmü Allah Rasûlü (s.a.s.) koymuş ve şöyle buyurmuştur:

“Dikkat ediniz! Vücutta bir et parçası vardır ki o bozulursa bütün vücut bozulur, eğer düzelirse bütün vücut düzelir. Dikkat edin o et parçası kalptir.”

(Müslim, Müsâkât, 107; Buhârî, Îmân, 39; İbn Mâce, Fiten, 14; Dârimî, Büyû’, 1.)

Kalpteki hastalıklardan kurtulmak sonra da güzel sıfatlarla sıfatlanmak gerekir. Kibrin yerine tevazuu, hasedin yerine gıptayı, hırsın yerine kanaati, riyanın yerine ihlâsı, açgözlülüğün ve cimriliğin yerine cömertliği ve sahaveti, kinin yerine şefkati, korkaklığın yerine şecaati, öfkenin yerine rızayı, aceleciliğin yerine teennîliği yerleştirmeye çalışmak.

Kalp hastalıklarından kurtulup güzel sıfatlarla sıfatlanmaya çalışmak, herkese farz-ı ayndır.

Cimriliği tedavi etmeyen kişi, farz olan zekâtı vermez. Cimrilik ve açgözlülük, haram mala mülke ulaşmak için her türlü suçu işlemeye ve her türlü günahı işlemeye itebilir, hakkı olanın hakkını vermez, hakkı olmadığı halde başkasının hakkını gayr-i meşru yollarla alır.

Kibri terk etmeyen kişi, kendisini üstün görür, başkasını hakir görür. Bu anlayış kişiyi suç işlemeye sevk eder, Batılıların diğer ülkeleri sömürmesi gibi. Hasedi terk etmeyen kişi zamanla Allah’ın taksimatına razı olmaz da kâfir olabilir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.