Haberin Kapısı
2021-01-03 19:46:00

İdeal İnsan -6

İbrahim Cücük

03 Ocak 2021, 19:46

10. Takvâ, verâ ve zühd sâhibidir, kendisi görülünce Allah hatıra gelen kimsedir.

Gerçek manada takvâ, vera ve zühd sahipleri fakîh olan zatlardır. Çünkü fakîhler Hz. Peygamber (s.a.s.)’in vârisleridirler.

Çünkü gerçek manada ideal âlim onlardır ki Allah Teâlâ onlara hayır murad etmiş de onları dinde fakîh kılmıştır. Zira gerçek vâris, Hz. Peygamber’in hem risâletine hem velâyetine vâris olandır. İlmi ile risâletine, takvasıyla da velâyetine vâris olmuştur.

Hasen-i Basrî (rh.a.), fakîhi Hz. Peygamber (s.a.s.)’in bu iki yönüne vâris olması itibariyle şöyle tarif etmiştir:

“Gerçek fakîh, dünya konusunda zâhid olan, âhirete rağbet eden, dinin inceliklerini bilen, Rabbine kullukta devam eden, Müslümanların şereflerine dil uzatmaktan geri duran, vera (takva) sahibi, insanların mallarına karşı iffetli olan /tenezzül etmeyen ve topluluklara nasihat eden kimsedir.” (İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr ale’d-Dürri’l-Muhtâr, I. 38.)

Bu tarif bize şunları söylüyor: Dini, bu özelliklere sahip insanlardan öğrenin ve alın. Çünkü dünyaya esir olan ve her hareketinde âhirete önem verdiği görülmeyen âlimde Peygamber vârisliği ve örnekliği görülmez ki gerçek manada istifade olsun.

İşte bu manada Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), “Arkadaşlık edip istifade edeceğimiz kimselerin en hayırlısı kimdir?” sorusuna şöyle cevap vermiştir:

“Sizin (arkadaşlık edip istifade edeceğinizin) en hayırlısı; kendisini görmek size Allah’ı hatırlatan, konuşması ilminizi artıran ve ameli sizi âhirete teşvik eden kimsedir.” (Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, III, 468.)

Kiminle arkadaşlık edeceğiz sorusuna verdiği cevaptaki “kendisini görmek size Allah’ı hatırlatan” kimse Selef-i Sâlihîn arasında çok ve yaygındı.

Tâbiînin büyüklerinden Hasen-i Basrî (rh.a.) görüldüğü zaman Allah hatıra gelirmiş.

Hasen-i Basrî’yi, arkadaşlarından olan Eş’as b. Abdullah şöyle anlatıyor:

“Hasen-i Basrî’nin huzuruna girdiğimiz zaman dünyayı bir şey saymaz olarak çıkardık.” (Ebû Nuaym, el-Hılye, II, 158, es-Seâde 1351.)

Yunus b. Ubeyd ise Hasen-i Basrî’yi şöyle anlatmıştır:

“Hasen-i Basrî’ye bir adam baktığı zaman istifade ederdi, amelini görmese ve sözünü işitmese bile.” (İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, IX, 267, es-Seâde, 1351.)

“Konuşması ilminizi artıran” yönü ile ilgili şu misali vermemiz uygun olur: Sahabenin ileri gelenlerinden Ebû Mûsâ el-Eş’ar’î (r.a.) şöyle demiştir:

“Abdullah b. Mes’ûd’un yanında bir kere otururdum, nefsime bir senelik amelden daha tesirli olurdu.” (Kâdî Iyâz, Tertîbü’l-Medârik, II, 51-52, er-Riyâtü’l-Mağrib, 1384.)

“Sen kendini kınayabilirsen, başkaları seni ayıplayamaz.”

“Kendine zarar gelince katlan. Çünkü affetmekle günahtan arınırsın. Mademki her şeyin sonu topraktır, sen toprak olmadan önce toprak ol!”

“İyilik için söylenen yalan, fitne koparan doğrudan iyidir.”

Şeyh Sadi-i Şirâzî

“Büyük bir adam olmak, iyi bir adam kalmaktan kolaydır.”

Abdülkadir Geylânî

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.