Haberin Kapısı
2020-08-15 12:33:07

İman ve Eylem

İbrahim Cücük

15 Ağustos 2020, 12:33

 İman, lügatte tasdik demektir. (Eş’arî, el-Lüma’, s. 75; Bakıllânî, et-Temhîd, s. 346; Bakıllânî, el-İnsâf, s. 22, 55; Cüveynî, Kitâbu’l-İrşâd, s. 397; Cürcânî, Şerhu’l-Mevâkıf, III, 245; A. el-Kârî, Şerhu’l-Fıkhı’l-Ekber, s. 80.) 

      İman da bir eylemdir. İman, kalbin eylemidir. (İbn Melek, Mebâriku’l-Ezhâr fî Şerhi Meşârikı’l-Envâr, I, 21.) 

      İman, kulun kesbi ile Allah’ın kalpte hidayeti yaratması ile oluşmaktadır. 
      Allah Teâlâ, kula hidayet etmek isteyince kulun göğsünü İslam’a açıyor (En’âm sûresi 6/125); imanı kişiye sevdirip imanı süslüyor; küfrü, fıskı ve isyanı çirkin gösteriyor    (Hucurât sûresi 49/7). İşte böylece hidayeti hâsıl ediyor.
       Eğer kalp, eyleme yönelirse bütün bedende eylem görülür. Çünkü kalp bir memleketin başkenti ve devlet başkanı gibidir. Zira devlet başkanı düzelirse bütün bir memleketin de zamanla düzelmesi beklenir. 

      İman, Kur’ân ayetlerindeki ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’in hadislerindeki gerçekleri tasdik demektir. Tasdik de tatbiki, uygulamayı yani eylemi gerektirir.  
      Tasdikin eyleme geçmesi hemen oluşmamaktadır. Tasdikle eylem arasında çok merhaleler vardır.

      Kalbin Eylemi Olan Tasdikle Bedenin Eylemi Olan Amel Arasındaki Merhaleler:

      Önce ilim gerekir. İlim imandan da önce gelir. Zira âmentüyü yani iman esaslarını bilmeyenin imanı olmaz. Bilecek ki iman etsin. Gerçi ilim, iman ettikten sonra da ölüm öncesine kadar devam edecek bir eylemdir. 
      İlimden sonra tefekkür gelir. Çünkü iman esaslarını bilen iman esaslarını düşünür. 
       Tefekkürü yani düşünmeyi tasavvur takip eder. Tasavvur zihinde şekillenir, sonra plana dökülür. Planda en ince ayrıntılara varıncaya kadar yapılması istenen şey görülür ve gösterilir. 
       Tasavvurdan sonra kasd/inabe yani yönelme gelir. Bir şeyin fiile/eyleme dönüşmesine veya eylemden vazgeçmeye yönelme o şeyin bütün ayrıntılarıyla planda görülmesinden sonra olursa isabetli olur. Buna fizibilite raporları denmekte bugün. 
       Kasddan sonra azim gelmektedir. Azmedince Allah’tan yardım isteyerek irade ile fiile yani eyleme geçer. 

       Kasd İle Azim Arasındaki Fark:
       Eğer bir hayra kasdetme yani yönelme olduktan sonra vazgeçilse bile bir sevap hâsıl olur. Eğer o hayrı eyleme dönüştürürse en az bire ondan yedi yüze kadar sevap yazılır. 
          Eğer bir şerri eyleme dönüştürmeyi kasdetse sonra ondan vazgeçse bir sevap yazılır. Eğer o şerri işlemeye azmetse, mani veya acizlik sebebiyle yapamasa bile bir günah yazılır. Bunun delili şu hadîs-i şerîftir: 
       Hz. Peygamber (s.a.s.): “İki müslüman kılıçlarıyla karşılaştıkları zaman öldüren de cehennemde öldürülen de cehennemdedir” buyurdu. Bu öldürenin durumu belli, öldürülen niçin cehennemlik? diye soruldu. Hz. Peygamber, “Öldürülen de öldüreni öldürmeyi istemiş/azmetmiştir” buyurdu. (Buhârî, Fiten, 10, Îmân, 22; Müslim, Fiten, 14; Ebû Dâvûd, Fiten, 5; Nesâî, Tahrîm, 29; İbn Mâce, Fiten, 11; Ahmed, IV, 401, 410, 418, V, 43, 48, 51.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.