Haberin Kapısı
2022-01-06 12:34:12

İslam Binası ve Korunması

İbrahim Cücük

06 Ocak 2022, 12:34

Arsa, temel, direklerle duvarlar ve çatı

Arsa olmadan bina yapılamaz, temel atılmadan binaya başlanamaz; direkler dikilmeden ve duvarlar örülmeden odalar teşekkül edemez, çatısı yapılmadan da inşa edilenlerin korunması mümkün olmaz.

İslam binasının arsası, tövbedir; temeli, imandır; direkler ve duvarları, sâlih amellerdir; çatısı, cihaddır.

ARSA DURUMUNDA OLAN TÖVBE

“Muhakkak Ben, tövbe eden, iman edip sâlih amel işleyen, sonra da hak yolda (tövbede, imanda ve sâlih amellerde) sebat gösteren kimse için çok bağışlayıcıyım.”

(Tâhâ sûresi 20/82)

Âyet-i kerîmede tövbe, imandan önce gelmiştir. Demek ki tövbe imandan önce gelir, arsanın temelden önce gerektiği gibi.

Küfür ve şirkten tövbe olmadan iman olmaz. Mü’min için de günahlardan ve kötü huylardan tövbe olmadan kâmil iman olmaz.

Mü’min, önce Mutlak Örnek’i örnek alarak kendisini tanımalı veya kendisini çok iyi ve doğru tanıyanın tanıtmasıyla itikadî, ahlakî ve amelî yanlışlarını bilmeli ve idrak etmelidir ki tövbeye yönelsin ve tövbeye azmetsin.

Tövbe her mü’mine lazımdır:

“Ey müminler! Hep birden Allah'a tövbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.”

(Nûr sûresi 24/31)

Mü’minlerin büyük çoğunluğu bedenen işlenen günahlardan tövbe ediyor da kalple işlenen kibir, riya, ucub, hased, kin, cimrilik ve açgözlülük, gazab vs. gibi kötü huylara tövbeyi bilmiyor, idrak etmiyor. Kalpler de böylece kirli kalmakta olduğundan çok kolay günah işleyebiliyor.

Hz. Peygamber (s.a.s.) şu hadîs-i şerifi boşuna buyurmamıştır:

“Dikkat ediniz! Vücutta bir et parçası vardır ki o bozulursa bütün vücud bozulur, eğer düzelirse bütün vücut düzelir. Dikkat edin o et parçası kalptir.”

(Müslim, Müsâkât, 107; Buhârî, Îmân, 39; İbn Mâce, Fiten, 14; Dârimî, Büyû’, 1.)

TEMEL DURUMUNDA OLAN İMAN

İman olmadan, amel kabul edilmez. Nasıl ki binanın temelini korumak binayı korumak olduğu gibi imanı korumak da dünya ve âhirette huzuru korumak demektir.

Binanın temelini direkler, duvarlar ve çatı koruduğu gibi imanı koruyan da ilim, amel, zikir ve fikir/tefekkürdür.

İlme, mü’minin lehinde olan imanı ve sâlih amelleri, aleyhinde olan küfür ve şirki, haramları ve mekruhları bilmek dâhildir.

Amele, -kalbinde ihlas ve uygulamalarında Sünnet'e uyarak- yasaklardan sakınma, emirleri yerine getirme, özellikle cihad dâhildir.

Zikre, kalple, dil ile, fiil ve hal ile Allah’ı zikretmek dâhildir.

Fikre, başını ve sonunu, sorumluluğunu düşünmek dâhildir.

DİREKLER VE DUVARLAR DURUMUNDA OLAN SÂLİH AMELLER

Sâlih amel, imana uygun amel, Kur’ân doğrultusunda, ihlaslı ve Sünnet'e uygun ameldir.

Sâlih amel, makbul olan ameldir. Makbul amel, imana uygun, ihlaslı ve Sünnet’e uygun olan ameldir. Bunu şu âyette net olarak görüyoruz:

“Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.”

(Nahl sûresi 16/97)

Sâlih ameller, Hakk’a ve halka karşı görevlerimizdir. Farzlar, vacipler, sünnetler ve müstehab olan amellerdir.

Sâlih amellere, namaz, oruç, zekât, hac, İslam kardeşliği, Allah yolunda cihad, farz olan ilimleri öğrenmek ve öğretmek dâhildir.

Özetle sâlih ameller, Allah’ın razı olduğu amellerdir. Bunlar da kalbin, dilin ve bedenin amelleridir.

ÇATI DURUMUNDA OLAN CİHAD

Çatının binayı koruması gibi, İslam binasının korunması da nefisle, şeytanla ve kâfirle mücahede ile mümkün olmaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.s.), cihadın dindeki yeri hakkında şöyle buyurmuştur:

“İş (din)in başı islâm (teslimiyet), direği namaz, zirvesi cihaddır.”

(Tirmizî, Îmân, 8; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 231, 237.)

Mü’min, kalbiyle küfrü ve şirki reddedecek, diliyle küfrün ve şirkin iptaline, İslâm’ın ispatına ve tespitine gayret edecektir.

İstilaya uğrayınca herkese eliyle cihad etmek farz-ı ayn olur yoksa farz-ı kifâye olur.

Cihad denilince sadece savaşı anlayan yanlış anlamıştır.

Delili de şudur:

Rivayet olunur ki Hz. Hasan (r.a.) Hacc suresinin 78. âyetini okumuş ve şöyle demiştir:

“Adam, Allah uğrunda cihad eder, hâlbuki bir kılıç vurmamıştır”

(Yazır, M. Hamdi, Hak Dini Kur’ân Dili, V, 3423, Eser Kitabevi, İstanbul 1971.)

Cihadda savaş yoktur diyen de yanlış anlamıştır. Çünkü cihad hem kalp, hem dil, hem de beden ile yapılır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.