Haberin Kapısı
2021-09-14 00:04:34

İstişarede İhtilaf ve Çözüm Yolları-1

İbrahim Cücük

14 Eylül 2021, 00:04

a) İstişarenin tarifi ve istişarenin önemi

b) İstişarede takip edilecek metot

c) Müşâvere öncesinde, anında ve sonrasında takip edilecek âdâb

d) Karara muhalefet edenlere gereken şeyler

e) İhtilafın çözüm yolları

a) İstişarenin Tarifi ve İstişarenin Önemi

İstişâre, lügatte “işaret almak, balı kovandan çıkarmak/bal kovanından bal almak, satılık bir hayvanı göstermek veya (deneme sürüşü yapıp) anlamak için at pazarında binip koşturmak” demektir.

(İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, IV, 434, 435.)

Istılahta istişâre, meşveret yani insanların bir araya gelip birbirlerine müracaat ederek danışmaları, görüş alışverişi/istihrac yapmalarıdır. Şûrâ ise toplanıp istişâre/meşveret eden topluluğa denir.

(Sönmez, Abidin, Şûrâ, s.17; Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s. 1200.)

İstişâre Allah’ın emri, Hz. Peygamber aleyhisselâm’ın çok önem verip uyguladığı sünneti ve Allah’ın övdüğü Sahâbe’nin özelliklerinden birisidir:

“…Onlarla iş hakkında istişâre et! Bir kere de azmettin mi artık Allah’a tevekkül et (güvenip dayan). Şüphesiz Allah, kendine tevekkül edenleri sever.”

(Âl-i Imrân sûresi (3), 159.)

“Onların işleri kendi aralarında bir istişare iledir.”

(Şûrâ sûresi (42), 38.)

“Onlara eminlik veya korku haberi geldiği zaman onu yayıverirler. Hâlbuki bunu Peygambere ve onlardan (mü’minlerden) emir sahiplerine götürselerdi (danışsalardı, istinbât eden/hüküm çıkaran Peygamber ve emir sahipleri) elbette onu bilir (yayar veya yaymazlardı). Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, birazınız müstesna olmak üzere, muhakkak ki şeytana uymuş gitmiştiniz.”

(Nisa sûresi (4), 83.)

“Sizin emîrleriniz/idarecileriniz hayırlılarınız, zenginleriniz cömertleriniz, işleriniz de aralarınızda şûrâ ile olursa yerin üstü altından daha hayırlı olur.”

(Tirmizi, Fiten, 78 (Hadis no: 2267).)

Ebû Hureyre (r.a.) diyor ki:

“Ben, Hz. Peygamber (s.a.s.)’den Ashabı ile daha çok istişâre eden kimseyi görmedim.”

(Tirmizî, Cihad, 34.)

Hz. Peygamber (s.a.s.), Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in istişaredeki ittifakları hakkında şöyle buyurmuştur:

“Şâyet siz ikiniz, bir istişâre hakkında ittifak ederseniz, size katiyen karşı çıkmam”

(Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 227.)

“Müşâvere ve münazara, iki rahmet kapısı ve iki bereket anahtarıdır, bunlara sahip olan görüş yanılmaz ve bunlar oldukça ihtiyat elden gitmez.”

Ömer b. Abdülaziz (rh.a.)

“Kendi görüşünü beğenen, müşâvere etmez ve kendi fikriyle müstebid hareket eden, doğruluktan uzak olur.”

Seyf b. Yezen

“Müşâvere eden, önünü gördüğü gibi arkasını da görür.”

II. Abdulhamid

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.