Haberin Kapısı
2021-09-19 00:26:26

İstişarede İhtilaf ve Çözüm Yolları-6

İbrahim Cücük

19 Eylül 2021, 00:26

İhtilaflar İçin Çözüm:

İhtilaflar için çözüm, nefse uymak değil; hak yolda olduğu ve zulmetmediği müddetçe liderin başkanlığında birliği korumaktır.

Liderin başkanlığında birliği korumak, gücü korumak, huzuru ve galibiyeti korumak demektir. Birliği parçalamak, düşmana yardımdır bir bakıma!

Nefs-i emmareye uymak bir bakıma dışarıdaki düşmanın içerideki ajanına uymak gibidir.

Karara muhalif olanlardan alakayı kesmemek, belki daha çok ilgilenmek, insan yerine koymak gerekir. Elbette kararlar çoğunluğa göre alınır, azınlığın hakları da korunur.

İbn-i Mes’ûd (r.a.), bir hutbesinde ihtilaftan kaçınmakla ilgili şöyle demiştir:

“Ey insanlar! İtaat ediniz, birlik olunuz. Çünkü itaat ve birlik Allah’ın kitabında emrettiği hususlardır. Bir ve beraber iken sizin hoşunuza gitmeyen hususlar, tek başınıza tefrika halinde iken hoşunuza gidenden daha hayırlıdır.”

(Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, VII, 328.)

Bir zat anlatıyor:

- Ebu Zer’e bir hediye götürüyorduk. Rebeze’ye vardığımızda onu bulamadık. Bize,

“Hacca gitmek için izin aldı” dediler. Biz de Mekke yolunu tuttuk ve onu Mina’da bulduk. Biz onun yanındayken ona:

Üçüncü halife Hz. Osman (r.a.) öğle ve ikindi namazını dört rekât olarak kıldırdı” dediler. Ebu Zer bu habere çok üzüldü ve Hz. Osman hakkında ağır bir söz söyledi. Ondan sonra:

“Ben burada Hz. Peygamber’in arkasında namaz kıldım. O iki rekât olarak kıldırdı. Ebu Bekir ve Ömer’in arkasında da kıldım, onlar da iki rekât olarak kıldırdılar” dedi. Sonra namaz kılmaya kalktı. Fakat dört rekât olarak kıldı. Ona:

“Mü’minlerin emîrini dört rekât kıldırdığı için eleştirdiğin halde, sen neden dört rekât olarak kıldın?” dediler. O, cevap olarak:

“İhtilaf kötüdür. Çünkü Allah’ın Rasûlü bize hutbe okuyarak, “Benden sonra bir halife gelecektir. Onu zelil etmeyiniz. Kim ki onu zelil ederse o İslâm’ın hükmünü boynundan çıkarmıştır. Onun tövbesi ancak İslâm’da açmış olduğu yarayı tedavi etmekle olur. Bunu da ancak hatasından dönüp başlarında bulunan kimseye değer verenler arasında yer almakla yapabilir” buyurdu. Bize ancak şu üç hususta onlara itaat etmememizi emretti: İyiliği emretmemek, kötülüğü nehyetmemek ve din hükümlerini öğretmemekte” dedi.

(Ahmed b. Hanbel, Müsned; Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, V, 216.)

Hz. Peygamber (s.a.s.), Ebubekir, Ömer ve Osman (da hilafetinin başlarında) hacca geldiklerinde Mekke’de, Mina’da dört rekâtlı namazlarını iki rekât kılarlardı. Sonra Hz. Osman, hilafeti döneminde dörder rekât olarak kıldı. Bu, İbn Mesud’un kulağına geldi. O,

“İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn: Muhakkak biz her şeyimizle Allah’a âitiz ve muhakkak biz Allah’a döneceğiz” ayetini okudu. Sonra kalkıp dört rekât olarak kıldı. Ona:

“Sen daha önce büyük bir musibetle karşılaşmış gibi istirca ettin (“İnnâ lillâh ve înnâ ileyhi râciûn”) dedin sonra da namazını dört rekât olarak kıldın. Bu nasıl olur?” dediler.

İbn-i Mes’ûd cevap olarak:

“İhtilaf, şerdir, kötü şeydir” dedi.

(Abdurrezzâk, Kenzü’l-Ummâl, IV, 242.)

“Her türlü muhalif faaliyetin sonu olumsuzluktur, olumsuz ise bir hiçtir. Kötüye kötü desem, ne kazanırım? Ama iyiye kötü desem, o zaman da çok zarar vermiş olurum.”

Goethe

“Sen! Ben! desin efrad, aradan vahdeti kaldır,

Milletler için işte kıyamet o zamandır.”

Mehmed Akif Ersoy

“Kötüler birleştiği zaman, iyiler de bir araya gelmelidirler; yoksa teker teker giderler.” Burke

“Liderin en öncelikli işi, kendi enerjisini kontrol altına almak ve çevresindekilerin enerjilerine orkestra şefliği yapmaktır.”

Peter F. Drucker

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.