Haberin Kapısı
2022-04-09 18:47:37

KALBİN CİLASI TÖVBE/2

İbrahim Cücük

09 Nisan 2022, 18:47

Günahlardan Tövbe Edilmezse Ne Olur?

Günahların delalet-i kat’î ve sübut-i kat’î olanlarını işleyen, tövbe etmezse zamanla günahları işlemeyi normal görmeye başlar ki bu durum küfürdür.

Çare, nasûh tövbedir. Nasûh tövbe, zâhir ve bâtın yani bedenle ve kalple işlediği günahlara, gizli ve açık işlediği günahlara tövbe etmektir.

Önce tövbe etmeyi dert edinmek sonra tövbenin gerçekleşmesini sağlamak gerekir.

Her günahın tövbesi kendi cinsindendir: Namazların tövbesi, kılmadıklarını kılmak; zekâtın tövbesi, vermediklerini vermek; orucun tövbesi, tutmadıklarını tutmak vs. gibi. Kul hakkı ise onu o kula vermektir yani o kulla helalleşmektir.

Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Mü’min bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta meydana gelir. Eğer o günahı hemen bırakıp tövbe ve istiğfâr ederse, kalbi eski parlaklığına kavuşur. Günah işlemeye devam ederse, siyah noktalar gittikçe çoğalır ve kalbini büsbütün kaplar. Bu siyah noktalar, Allah Teâlâ’nın: ‘hayır hayır, onların işlediği günahlar kalblerini paslandırıp körletmiştir’ [Mutaffifîn sûresi (83), 14] diye belirttiği pastır.”

(İbn Mâce, Zühd, 29; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 297.)

Kişi, önce tenzîhen mekruhu işlemeye başlar, sonra tahrîmen mekruhu/harama yakın mekruhu işlemeye başlar daha sonra haramı işlemeye başlar. Delalet-i kat’î ve sübut-i kat’î ile sabit olan haramı işleye işleye haramı işlemeyi helal görmeye başlar kâfir olur. Yahut önce müstehap olanı terk eder, sonra sünnet olanı, sonra vacip ve farz olanı terk etmeye başlar. Farzları terk ede ede farzları terk etmeyi helal görür veya hafife alır kâfir olur. Demek ki her günahtan küfre giden yollar vardır.

Tövbeyi geciktirmemek gerekir. Ya ölüm gelir tövbeyi gerçekleştirmeye vakit kalmaz; terk ettiği farzları kaza etmeye zaman kalmaz, ya da insanlarla helalleşmeye imkân bulamaz.

Allah’tan af ve mağfiret, bağışlanmak, dünya ve âhiret huzura kavuşmak istiyorsak, günahları terk edelim.

Fudayl b. Iyaz’ın dediği gibi (rh.a.) “Günahları terk etmeden Allah’tan af ve mağfiret istemek, yalancıların istiğfarıdır.” Belki “Allahım! Bize tövbe etmeyi ilham eyle!” diye dua ederiz.

Günahları terk etmek yetmez sâlih amelleri de işlemek gerekir. Çünkü cennete götürecek iki şeyin birisi günahları terk etmek diğeri sâlih amelleri işlemektir. Zira şu iki âyet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyurmuştur:

“Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli mekâna/cennete sokarız.”

(Nisâ sûresi (4), 31.)

“İman edip sâlih amel işleyenleri, içinde ebediyen kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokacağız.”

(Nisâ sûresi (4), 57.)

Günahlardan tövbe edince kalpte hafif bir silinti izini silecek olan da Allah’ı zikirdir. Zira zikrin bu yönüyle ilgili Allah c.c. şöyle buyurmuştur:

“Onlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı zikredip anmakla huzur bulur.”

(Ra’d sûresi (13) 28.)

Allah bize gerçek tövbeyi ve razı olduğu sâlih ameller işlemeyi, Kendi huzurunda berat edenlerden olmayı nasip eylesin!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.