Haberin Kapısı
2023-10-19 18:32:54

KÂFİRLERİN BAZI ÖZELLİKLERİ/3

İbrahim Cücük

19 Ekim 2023, 18:32

3. İlimsiz, rehbersiz, aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın Allah hakkında mücadele etmeleri

Allah Teâlâ âyet-i kerîmede şöyle buyurmuştur:

“İnsanlardan kimisi ilimsiz, rehbersiz ve aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın Allah hakkında mücadele eder.”

(Hacc sûresi 22/8; Lokman sûresi 31/20)

Bu âyet-i kerîme, mü’mine zımnen “sen İslam’a davet yolunda, Allah hakkında mücadele eden kâfir gibi yapma, daima ilme, rehbere ve aydınlatıcı kitaba müracaat ederek yürü!” diye emrediyor.

Mü’min cahilce iş yapmaz, bilerek yapar, daima ilme, aydınlatıcı kitaba müracaat eden rehbere müracaat eder.

İlim, eşyanın hakikatini olduğu gibi bilmek, olanın hakikatine mutabık/uygun olan kesin bilgiye denir.

(Cürcânî, et-Ta’rîfât, s. 155, Beyrut 1983)

Rehber, delili aydınlatıcı kitaptan olan, aklını aydınlatıcı kitaba tabi kılan kimsedir.

Rehber üç kısımdır:

1) Peygamberliği mucize ile kesinleşmiş, kendisine vahiy gelen, Allah’ın göstermesiyle gören, hüküm koyan kimse.

2) Vahiyden hüküm çıkaran, müctehid olan kimse.

3) Müctehid değilse, müctehidlere müracaat eden, usuliddîn ve usul-i fıkıhla ölçüyü kavrayan, ilim ehli olan kimse.

Aydınlatıcı kitap; her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve ne irade etse hemen oluveren Allah Teâlâ’nın vahyini ifade eden kitaptır.

Doğru neticeye ulaşmak ve doğru hükme ulaşmak ancak doğru bilgiyle mümkün olur.

İşte bu konuda en doğru bilgiyi ortaya koyan Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

«Doğruyu (vahyi) getiren (peygamber) ve onu (doğruyu) tasdik eden (mü’minler) işte onlar muttakîler (kendilerini yanlıştan koruyan kimseler)dir.»

(Zümer sûresi 39/33)

Kâfir olan kişi, her şeyi bilen ve her şeye kadir olan Allah ile mücadele ediyor.

Bu kişinin mücadelesinde de dayandığı doğru bilgisi yok, delili yok, doğru bilgiye sahip kimseye müracaatı yok, lazım olan her şeyin içyüzünü açıklayan kitabı yoktur.

Bunlar ancak nefsine uyan, şeytanın kalplerine attığına, zannına ve yanlış iddiasına uyan kimselerdir.

«İnsanlardan bazıları Allah hakkında bir bilgisi olmadığı halde tartışır da her azılı şeytanın ardına düşer.”

(Hacc sûresi 22/3)

Kâfir, doğru bilgisi olmayınca aklına ve kalbine şeytanın attığı zanla ve vehimle hükmeder.

Hükmü yanlış olunca anlayışı yanlış olur, anlayışı yanlış olunca davranışı yanlış olur. Mesela Yahudi kâfiri «Biz, atalarımızın buzağıya taptığı kırk gün kadar cehennemde yanıp çıkacağız » derler. Bu bir iftiradır, yalandır.

Bunun âyette şöyle anlatıldığını görüyoruz :

«(Hepimiz Peygamber torunları ve Allah’ın özel imtiyazlı kulları olduğumuzdan, hangi suçu işlersek işleyelim Allah bizi cehenneme atmaz. Atsa bile,) sayılı bir kaç gün dışında bize asla ateş dokunmayacaktır. (Günahımızın cezasını çektikten sonra, nasıl olsa cennete gireceğiz) şeklinde bir iddia attılar. (İşte Allah adına) uydurdukları (bu batıl inançlar ve saçma iddialar,) dinleri hakkında onları (fena halde) aldatmıştır.»

(Âl-ı Imrân sûresi 3/24)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.