5. Her zaman ve her durumda halini Allah’a arz etmek
Daima bizimle beraber olan, her an bize ikram eden, dünya ve âhiret mutluluğu elinde olan zattan gaflet etmek gâfillerin işidir. Hayatiyetimiz O’na bağlı olduğuna göre hep O’na her halimizi arz etmek, dua etmek, yalvarmak gerekir.
6. Şüphelilerden uzak durmak
İslâmî şahsiyet ve onurun korunması için şüphelilere karşı bile iffetli olmak, tenezzül etmemek gerekir. Tevhid ve tenzih ehline dünya ve dünyalık şeylere karşı nezih olması yakışır.
7. İnsanlara olan ihtiyaçlarını azaltmak
Zengin, insanlara muhtaç olmayan kimsedir. İnsanlara olan ihtiyacını ne kadar azaltırsa o oranda zenginliğe yakın demektir. İnsanlara yük olmayan sevilir. İhtiyaçları azaltabilmek için aza kanaat etmesini bilmek gerekir. En azından azla yetinmesini bilmelidir.
Bir hadîs-i şerîfte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Müslüman (helal-haram ve belâ hükmüne teslim) olan, yeterli geçime sahip kılınan ve Allah’ın kendisine verdiklerine kanaat etmesini bilen kurtulmuştur.”
(Müslim, Zekât, 125; Tirmizî, Zühd, 35.)
8. Kendi nefsi için sevdiğini insanlar için de sevmek, kendi için hoşlanmadığından onlar için de hoşlanmamak
Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”
(Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71–72; Tİrmizî, Kıyâmet, 59; Nesâî, Îmân, 19, 33; İbn Mâce, Mukaddime, 9.)
Bu hadîs-i şerîfi biz Müslümanlar olarak uygulasak dünya ve âhiret cennet olur.
9. Hiçbir günahı küçük görmemek, hiçbir sırrı açığa çıkarmamak ve hiçbir gizliyi açmamak
Günah işlemek Allah’a isyan demektir. İsyanın büyüğü, büyüğe yapılan isyandır. En küçük günahı bile Allah’a karşı işlendiğinden dolayı büyük bilmek gerekir.
Sırrı ve gizliyi açmak, bir insanın ayıbını ortaya çıkarmak gibi ayıptır.
10. İşlenen hiçbir günahı hiç kimseye söylememek
Günahın söylenmesi, yayılmasına sebep olur. Bu, başkalarını işlenen günaha şahid tutmak demektir ki, günahın yaygın hale gelmesine sebep olabilir. Günahın söylenmesi, günah işleyeni gözden düşürmeye sebep olur, günah işlemeye cesarete götürür.
11. Her işte neticeyi Allah’a tevekkül edip Allah’a havale etmek
Bir işi başarmak için sebeplere başvurmak, sebeplere takılıp kalmadan sebepleri yaratan Allah Teâlâ’ya güvenmek ve dayanmak gerekir. İşte bundan dolayı Allah Teâlâ bir âyet-i kerîmede şöyle buyurmuştur:
“Eğer mü’min iseniz, yalnız Allah'a tevekkül ediniz.”
(Mâide sûresi 5/23.)