Haberin Kapısı
2022-05-28 15:23:55

KURUMLARDA İNSAN/5

İbrahim Cücük

28 Mayıs 2022, 15:23

Müslümana gereken hüsn-i zan etmektir. Hüsn-i zan etmek, kişiye herhangi bir vebal yüklemez. Bu sebeple gerçeğin ortaya çıkmadığı ve gerçeğin öğrenilemediği yerlerde Müslümanların özellikle hüsn-i zanda bulunmaları, birbirleri hakkında güzel düşünmeleri esastır. Bir hadîs-i şerîfe göre “Hüsn-i zan, iman gereğidir.”

(Ebû Dâvûd, Cenâiz, 13, Edeb, 81.)

Abdullah b. Mes’ud (r.a.), bir gün kendisine bir adam getirilerek, “Bu, sakalından şarap damlayan falanca kişidir” denildiğini bunun üzerine kendisinin de şu cevabı verdiğini bildirmektedir:

“Biz ayıp ve kusur araştırmaktan menedildik. Kendiliğinden bir kusur veya ayıp ortaya çıkarsa biz onun gereğini yaparız.”

(Ebû Dâvûd, Edeb, 37.)

İslam’da tecessüs caiz değildir. Zira âyet-i kerîmede “Birbirinizin gizli hallerini araştırmayınız!” (Hucurât sûresi 49/12) buyrulmuştur.

Tecessüsten sakınmanın, suça ve suç işleyene müsamaha manasına gelmez.

Müslümana gereken, ölçülü olmak ve ölçülü davranmaktır. Mü’mine yakışan, imanına ve sünnete uygun davranmaktır ki buna sâlih amel diyoruz.

Ölçüyü kaybeden nesiller daima değişirler ve değiştirilirler ama ölçüyü kavrayıp ölçüye uyanlar daima gelişirler.

“Doğru ve temiz işler hep ölçülü ve ağırbaşlıdır. Ölçü olmayan yerde kavga, gürültü ve haksızlık vardır.”

Montaigne

“Davranışlarında ölçülü olanlar, pek az hata yaparlar.”

Konfüçyüs

Yanılanın ölçüsü yanılır, yanılmayanın ölçüsü yanılmaz. Yanılmayan, ancak Allah Teâlâ ve yanılgıdan korunan, Hz. Peygamber (s.a.s.)’dir.

Hz. Peygamber (s.a.s.) bile bazen isabet edemediği oluyordu ama o halde bırakılmıyordu. İsabet edememesiyle beşer olduğu ortaya çıkıyor, düzeltilmesiyle de peygamber olduğu ortaya konuyordu. Peygamberden başkasında bu garanti yoktur.

Şu da bir gerçektir ki “Allah bir kula hayır isterse onu dinde fakîh kılar, dünya hakkında zâhid kılar ve kendisine nefsinin ayıplarını gösterir.” (Münâvî, Feyzu’l-Kadîr Şerhu’l-Câmiı’s-Sağîr,, I, 255.) hadisi de bir müjdedir. Ama bunun da garantisi yoktur.

Büyük adam da hiç hatası olmayan değil, belki az hata eden adam demektir.

İnsanlar hakkında insaflı olmak gerekir.

“Başkasının hatasını büyüten kimse, kendi hatasını unutur.”

Hz. Ali (r.a.)

“Ayıplarımı bir hediye gibi önüme getirene Allah merhamet etsin.”

Hz. Ömer (r.a.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.