Haberin Kapısı
2023-07-23 17:04:19

KUVVETLİ MÜ’MİN VE KADER HÜKMÜNE TESLİMİYET

İbrahim Cücük

23 Temmuz 2023, 17:04

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Kuvvetli mü’min, (Allah katında) zayıf mü’minden daha hayırlı ve daha sevimli (kıymetli)dir. Gerçi her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana faydalı olan şeyi elde etmeye çalış, Allah’tan yardım iste, asla âcizlik gösterme. Başına bir şey gelirse, “keşke şöyle şöyle yapsaydım, böyle olurdu” deme!. Lakin (başına gelen) bu (musibet) “Allah’ın takdiridir, O, ne dilerse yapar” de! Şüphesiz “keşke şöyle şöyle yapsaydım” sözü şeytanı memnun edecek olan (anlayış ve davranış)ların kapısını açar.”

(Müslim, Kader, 34; İbn Mâce, Mukaddime, 10.)

Bu hadîs-i şerîfte; ruhen, aklen ve bedenen kuvvetli mü’min olmaya teşvik vardır.

Zayıf mü’min de hayırlıdır, fakat kuvvetli olan mü’min, daha hayırlıdır.

Kuvvetli mü’min, ruhen ibadet ve zikirle; aklen bilgi ve tefekkürle; bedenen sağlıklı beslenme, hareket etmekle, Sünnet’e uygun yeme içme, yanlışı yemekten ve yanlış yemekten sakınmakla kuvvetli olur.

Mü’mine gereken, faydalı olana yönelmek, faydalı olanı elde etme konusunda ciddi olmak, gayret etmek, güzel metot takip etmek, prensipli olmak, sabır ve sebat etmektir. Bu kuvvetli mü’min bu sebeplere sarılır, fiilî duada bulunur, fiilî dua ile yetinmeyip Allah’tan yardım ister, asla âcizlik göstermez.

Başarmak için; ilme müracaat eder, tefekkür eder, tasavvur eder/fizibilite raporlarını ortaya koyar, kasteder ve azmeder. Azmedince fiile dönüştürmek için aklına, gücüne, çevresine, kurumuna değil Allah’a tevekkül eder. Allah Teâlâ, tevekkül edeni, Allah’a güveneni, Allah’a dayananı sever; sevdiğine ikram eder, doğru olanı o kula ilham eder.

“…Azmedince Allah’a tevekkül et! Muhakkak Allah tevekkül edenleri sever.”

(Âl- Imrân sûresi 3/159.)

İlmi sahih, ameli sâlih, niyeti halis, yolu doğru olan o kuvvetli mü’minin başına bir musibet gelince Allah’a isyan etmez, Allah’ın takdirine teslim olur; keşke şöyle şöyle yapsaydım, böyle olurdu demez, bu musibet ve bu engelleme, Allah’ın takdiridir, O, ne dilerse yapar der. Şüphesiz keşke şöyle şöyle yapsaydım sözünün şeytanı memnun edecek olan anlayış ve davranışların kapısını açacağını bilir de keşke demez, bunda nice hayırlar vardır deyip Allah’ın engelleme ve musibet hükmüne razı olur.

Kâmil mü’min; dünyalık bir şeyi elde edince sevinir, elde edemeyince daha çok sevinir, Allah’ın kader hükmüne teslim olur. Allah Teââ da daha çok sevinmesi için, kuluna engel çıkartır, vermez. İşte bu vermemesi vermesi demektir. Çünkü mü’min bilir ki Allah’ın rahmeti gazabını geçmiş, rahmeti gazabına galiptir.

Allah, o kula rahmetinden dolayı engel çıkarmıştır. Hedefine ulaşsaydı belki şükrü terk edecekti, veren ihsan eden Rabbini unutacaktı, Allah’a isyan eden bir kul olacaktı.

Allah Teâlâ hadîs-i kutsîde şöyle buyurmuştur:

“Benim rahmetim gazabıma galiptir; benim rahmetim gazabımı geçmiştir.”

(Buhârî, Tevhîd, 15, 22, 28, 55, Bed’ü!l-halk, 1; Müslim, Tevbe, 14; Tirmizî, Deavât, 109.)

Hedef edinip gayret ettiği konuda tam başaracak iken, Allah (c.c.), hikmeti ve takdiri gereği “dur kulum!” der gibi karşısına bir engel çıkarır, kulu imtihan eder. Şu da bir gerçektir ki kul, sağlıkla da hastalıkla da, fakirlikle de zenginlikle de, darlıkla da genişlikle de imtihan edilmektedir.

“O (Allah) ki, hanginiz daha güzel işler yapacak diye sizi imtihan etmek için ölümü ve (her iki âlemde) hayatı yaratmıştır. Gerçekten O, sınırsız izzet ve kudret sahibidir. (bununla birlikte) çok merhametlidir.”

(Mülk sûresi 67/2.)

“Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz,m onu yaratmamızdan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuzda) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır. Böylece elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.”

(Hadîd sûresi 57/22-23.)

“Musibetlere karşı kadere bağlanmanın kalbe kuvvet ve sağlamlık vermesi yanında, gerek acı ve gerek tatlı hadiseler karşısında insanı sarsmayan bir faydası da vardır.”

(Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili)

Herkesi imtihan eden Rabbimiz, bir üst derece vermek, bir üst makama ulaştırmak, günahlarına keffaret olsun diye imtihan eder. Bizi imtihan eden, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, çok merhametli olan, her hükmü yerinde olan, rahmeti gazabına galip olan Allah Teâlâ’dır.

Allah Teâlâ, bizi imtihanda başarılı kıldığı, başarılı olmaya muvaffak kıldığı kullarından eylesin.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.