Haberin Kapısı
2023-10-21 18:34:17

MÜ’MİN YA SABIR YA ŞÜKÜR HALİNDEDİR

İbrahim Cücük

21 Ekim 2023, 18:34

Ebû Yahyâ Suheyb İbni Sinân’dan (r.a.) rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Mü’minin durumu gıbta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.”

(Müslim, Zühd, 64.)

Mü’mine bir bela gelirse, sabreder; sabrederse bela, bala dönüşür. Bu durum mü’minin lehine yani hayrına olur. Eğer bal gibi sevinilecek bir şey gelirse şükretmesi gerekir. Şükredince mü’minin lehine yani hayrına olur. Eğer şükretmezse bal, belaya dönüşür. O zaman da aleyhine olur.

Demek ki mü’min ya sabır haliyle ya şükür haliyle imtihan edilmektedir. Şükür gereken yerde şükrederse imtihanı kazanır, sabır gereken yerde sabrederse yine imtihanı kazanır.

Mü’min daimi olarak imtihandadır. İmtihan sadece sabır halinde değildir. Hem sabır hem şükür halinde de imtihandadır. Zenginin şükür imtihanı daha zordur. Fakirin de sabır imtihanı zordur.

Mü’min her iki halde de imtihan edilmektedir. Delil de şu âyet-i kerimedir:

“Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayırla da, şerle de imtihan ediyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.”

(Enbiyâ sûresi 21/35)

Hayırdan kasıt; rahatlık, bolluk, sağlık, zenginlik gibi şeylerdir.

Şerden maksat; hastalık, bela, musibet, fakirlik, darlık, sıkıntı gibi şeylerdir.

Hayırla imtihan, şükretmekledir. Şükür üç kısımdır:

a) Kalbin şükrü, bütün nimetlerin Allah’ın olduğuna itikat etmek;

b) Dilin şükrü, bütün nimetlerin Allah’ın olduğunu elhamdülillah diyerek itiraf etmek;

c) Bedenin şükrü, inkıyad etmek yani ibadet ve itaat etmektir.

Şükrederek imtihanı kazananlar hakkında şöyle müjde vermiştir:

“Eğer şükrederseniz sizin için buna razı olur.”

(Zümer 39/7)

Allah razı olunca razı eder, ihsan eder; dünyada huzur, ahirette cennetle huzur verir.

Şerle imtihan, sabretmekledir. Sabır da üç kısımdır:

a) Tevhidde ve teslimiyette, Allah’ın emirlerini yerine getirmede sabır, sebat manasındadır;

b) Allah’ın nehiylerinden sakınmada, haramlardan, mekruhlardan ve şüphelilerden sakınmada ve dünyaya dalmamada sabır, iffetli olma manasındadır;

c) Bela ve musibetlere, fakirliğe, hastalığa, darlığa ve sıkıntıya sabır, rıza göstermek manasındadır.

Allah Teâlâ, sabrederek imtihanı kazananlar hakkında şöyle müjde vermiştir:

“Sabredenlere, mükâfatları elbette hesapsız olarak verilecektir.”

(Zümer 39/10)

Özetle İbn Kayyım el-Cevziyye (691-751)şöyle demiştir.

“Kendisine bela verilince sabreder, kendisine nimet verilince şükreder, (sabrı veya şükrü terk ederek) günah işleyince, istiğfar eder.

Bu üç şey, kulun mutluluk unvanı, dünyada ve âhirette kurtuluş alâmetidir. Hiçbir kul bu üç şeyden ebediyyen ayrılmaz. Muhakkak kul, daimi olarak bu üç tabaka arasında dönüp durmaktadır.”

(el-Vâbilü’s-sayyıb mine’l-kelimi’t-tayyıb, s. 5. Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1982.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.