Haberin Kapısı
2021-06-15 10:39:59

Müslümanın Ahlaki Gelişiminde Hadis-i Şeriflerin Rolü -2

İbrahim Cücük

15 Haziran 2021, 10:39

Kâmil Müminin, Allah hakkı ve Kul Hakkı Karşısındaki Hassasiyeti

Kâmil mümin hem Allah Teâlâ’nın hakları konusunda hem de kul hakları ile ilgili hususlarda hassasiyeti olan kimsedir.

Müminin hem Allah hakkı hem kul hakları karşısındaki hassasiyeti, ancak mutlak rehberimiz olan Hz. Peygamber’i (s.a.s.) izlediği ve örnek aldığı oranda gerçekleşebilir.

Bir mümin, Hz. Peygamber’e (s.a.s.) ne derece uyabiliyorsa o derece Allah Teâlâ’nın rızasını kazanabilir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), ahlâkı en güzel olan idi. Bizim de ahlâk konusunda ona benzememiz gerekmektedir.

Hakka ve Halka Karşı Saygılı ve Edepli Davranmak

Kâmil mümin, hem Hakk’a hem halka karşı saygılı ve edepli davranandır. Hakk’a saygılı olmak hem isyan etmemek hem de itaat üzere olmaktır.

Halka saygılı ve edepli olmanın en alt seviyesi, zararlı olmamak; orta seviyesi, iyilik etmek; en üst seviyesi, kötülük edene bile iyilik etmektir.

Bütün bu üç husus hakkında da belirleyici hükümleri Hz. Peygamber Efendimiz tespit etmiştir.

Ahlâklı olmanın en alt seviyesi hakkında Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Müslüman, müslümanların dilinden ve elinden selamette olduğu kimsedir. Mümin ise insanların kanlarına ve mallarına karşı emniyette olduğu kimsedir.”

(Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.)

Bu hadîs-i şerîfe göre kâmil müslüman ve kâmil mümin, kendisine emniyet edilen, toplumun kendisiyle huzur bulduğu kimsedir. Eğer biz birbirimize karşı dilimiz ve elimizle zararlı olmazsak memleketimiz huzurlu olur.

Ahlâklı olmanın orta seviyesi; hakkı ve sabrı tavsiye etmek, adâletli davranmak, hilimle hareket etmek, rıfk ile muamele etmek, maddî yardımda bulunmak, güler yüzlü olmak, kendisi hata edince af dilemek, kendisine hata edilince affetmek, birbirlerine karşı tevazulu davranmak gibi iyilik etmek ve faydalı olmaktır.

Kurtuluşun ilk ve temel yarısını, iman ve sâlih ameller işlemek; kurtuluşun diğer yarısını, hakkı ve sabrı tavsiye etmek oluşturmaktadır.

(Asr sûresi 103/3.)

Adaletli davranmak, itidallı olmak, istikameti takip etmek ve hakka meyletmektir.

Bir hadîs-i şerîfte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Hükmünde, ailesine ve velâyeti altında olanlar hakkında âdil davrananlar, kıyamet gününde nurdan minberler üzerindedirler.”

(Müslim, İmâre, 18; Nesâî, Âdâbü’l-Kudât, 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 160.)

Hilimle hareket etmek hakkında Hz. Peygamber (s.a.s.), Abdül-Kays’ın Eşecc’ine:

“Herhalde sende Allah’ın sevdiği iki haslet var: Hilim ile teenni” buyurmuştur.

(Müslim, Îmân, 25; Ebû Dâvûd, Edeb, 161; Tirmizî, Birr, 66.)

Teennî, bir işi acele etmeden iyice düşünerek yapmak, temkinli ve ihtiyatlı davranmaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.