Haberin Kapısı
2020-11-24 16:16:26

Müstakim Olabilmek ve Müstakim Kalabilmek İçin -2

İbrahim Cücük

24 Kasım 2020, 16:16

3. Sırat-ı müstakimde mutlak ve mukayyed örnekleri tanıyıp izlemek

“Kendilerine nimetler verdiğin kimse(peygamberlerin, sıddıkların, sâlihlerin ve şehid)lerin yoluna (hidayet et)” (Fâtiha sûresi 1/6)

Yolun mustakîmi, mustakîm olanların yoludur.

Mutlak mustakîm olanlar; Allah’ın kâmil/kemale ermiş, mükemmel/kemale erdirilmiş ve mükemmil/kemale erdirici kıldığı peygamberler ve bütün peygamberlerin özellikleriyle donatılmış olan Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’dir.

Mukayyed mustakîm olanlar; peygamberleri izlediği müddetçe örnek olan, sıddıklar, şehidler ve sâlihlerdir.

Yolun büyüğü, büyüklerin yoludur. Büyükleri izlemeyenler büyük olamazlar. Örnekleri örnek alanlar örnek olabilirler. Çünkü büyükler bilinince bizde ilgi uyandırır. İlgi olunca sevgimizi celbeder, sevgi de onlar gibi amel etmemizi sağlar. Özetle bilgi ilgiyi, ilgi sevgiyi, sevgi de ameli doğurur.

4. Hevasına uyan, gazaba müstahak olmuş ve sapık olanlardan daima sakınmak

“(Ey Muhammed!) Sen (İslâm’a, Allah’a kulluğa) davet etmeye devam et ve emrolunduğun gibi mustakîm/istikamet üzere olmaya devam et, onların hevalarına uyma!”

(Şûrâ sûresi 42/15)

Bu âyet-i kerîmede istikamet üzere devam etmek ve heva ehlinin hevalarına uymamak emredilmektedir.

Doğru yolu bilmek ve doğru yolu takip etmek kadar, yanlış yolları da bilmek ve kendimizi yanlış yollardan korumak da önemlidir ki her gün kıldığımız namazların her rekâtında:

“Gazaba uğramış ve sapıkların (yoluna) değil” (Fâtiha sûresi 1/7) diye okuyoruz.

Kıyamete kadar, gazaba uğramış olanların özellikle Yahudilerin ve sapıkların özellikle Hristiyanların şerri olacak ki kıyamete kadar namazlarda Fâtiha’yı okurken hem dilimizle Allah’a sığınacağız hem de bütün hayatımızda onların itikatlarından, batıl ahlak ve muamelelerinden kendimizi korumaya dikkat edeceğiz.

5. İstikameti takip edenlere hem bu dünyada hem âhirette verilen ilâhî müjdelere yönelmek

“Muhakkak Rabbimiz Allah’tır deyip sonra (hayatın her safhasında İslam’ın tarif ettiği iman, ibadet, ahlak ve ahkâm konularında) istikamet üzere/dosdoğru olan kimseler (hesap günü) ne korkuya kapılacaklar ne de üzülecekler.”

(Ahkâf sûresi 46/13)

“Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, istikamet üzere/dosdoğru olan kimselerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size va’dolunan cennetle sevinin! derler. Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır. Gafûr ve rahîm olan Allah'ın ikramı olarak.”

(Fussılet sûresi 41/30-32)

Bütün bu nimetlerin, istikamet sahiplerine verileceğine inanan, elbette itikadda, ibadette, ahlakta ve ahkâmda istikamet üzere olmaya dikkat eder.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.