1. Her şeyi izah edebilecek vahiy ve vahye zıt olmayan faydalı ilim, teslimiyeti sağlayacak kâmil iman ve amelin kabulünü temin eden ihlaslı amel
2. Sâlih ve muslih/başkalarını ıslaha çalışanları bulup istifade etmek:
a) İlminden ve irfanından faydalanmak için sohbetlerinde bulunmak
Gerçekten istifade edilecek insanın bir alâmeti, sözünü işitmese ve amelini görmese bile yanında bulunmakla bile istifade etmesidir. Mesela Hasen-i Basrî’nin arkadaşlarından Eş’as b. Abdullah şöyle diyor: “Hasen(-i Basrî)in yanına girerdik, yanından dünyayı bir şey saymaz olarak çıkardık.” Yunus b. Ubeyd de şöyle demiş: “Bir adam Hasen(-i Basrî)’ye bakardı, amelini görmese sözünü işitmese bile ondan istifade ederdi.” (Ebu Nuaym, Hılyetü’l-evliyâ, II, 158; İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, IX, 276.)
İnsanın kendi sahip olduğu özelliklerinde zirve olan şahsiyetleri tanıyıp onların hayatlarından, sözlerinden, başarılarından, fikirlerinden, ahlaklarından ve tesirlerinden istifadeye önem vermek.
b) Lazım oldukça istişare etmek
Büyüklere danışan, büyük gibi hareket eder. Çünkü onlar kendilerine pahalıya mal olan tecrübeleri bedava verirler. Kur’ân-ı Kerîm, övdüğü mü’minlerden bahsederken: “İşleri, aralarında meşveret/danışma iledir” der. (Şûrâ sûresi 42/38)
3. Seni kendisine tercih eden sâlih arkadaş ve dost edinmek
“Kişi, dostunun dini üzeredir (dininden etkilenir). Öyle ise her biriniz dostluk edeceği kimseye baksın!” (Tirmizî, Zühd, 45 (2379); Ebû Dâvûd, Edeb, 19.)
4. Mutluluğu almada değil vermede aramak
Fâtiha sûresinden sonra gelen ilk sure ve ilk sayfa olan Bakara sûresinin başında huzura ermiş kurtulan muttakilerin özelliklerini anlatırken şöyle buyurur: “Onlar ğayba inanırlar, namazı (zahir ve batın şartlarına riayet ederek) dosdoğru kılmaya devam ederler ve rızıklandırdığımız şeyden infak ederler” Bakara sûresi 2/3).
İnsan ilim, fikir, mal, makam, beden kuvveti gibi neye malikse, onu Allah için hayra harcar.
5. Kalb-i selîm, akl-ı selîm, zevk-i selîm sahibi olmak
Bu üçüne sahip olan insan, hem huzurludur hem çevresine huzur bahşeder.
Kalb-i selîm, amelin temelini zayi eden küfür ve şirk gibi en kötü anlayıştan uzak olup iman ve tevhide ermiş; riya, ucup, kibir, kin, öfke, cimrilik, hased gibi amelin sevabını gideren kötü huylardan kurtulup yerine ihlas, tevazu, hilim, rıfk, af, cömertlik gibi güzelliklerle donanmış ve günah kirlerinden temiz olup tövbeye ermiş kalptir.
Akl-ı selîm, her şeyi doğru ve isabetli bilgi olan Kitap ve Sünnet bilgisiyle izah eden akıldır.
Zevk-i selîm, ihsanı ortaya koyan İslam medeniyetinin güzel sanatlara aksedilmesidir.
6. İmanlı, sâlih amelli, ahlaklı, kanaatkâr, uyumlu eşe -refîk ve refîka- sahip olmak.