Haberin Kapısı
2022-01-16 12:53:16

Öğüt Almak ve Öğüt Vermek -3

İbrahim Cücük

16 Ocak 2022, 12:53

1. Şahısların öğüt alması

Bir insanın kendi şahsında, âile içinde ve kurum içinde de nasihate ihtiyacı vardır. Yetişmiş insan her yerde fark edilir. Ne kadar yetişmiş olsa da yine de öğüde ihtiyaç vardır.

Nasihat isterken, nasihat istediğimiz zatları adeta noter yapıyoruz. Kendi istediklerimizin tasdikini istiyoruz. Hâlbuki “şu konuda ne buyurursunuz?” diye sorulmalıdır.

Bizi tanımayan kişiden nasihat istemek, ancak genel nasihatler olur. Bizi tanıyan kimseden nasihat istemek daha isabetli ve faydalı olur.

Kişi kendi hatasını göremeyebiliyor, bizi tanıyan görebiliyor.

Öğüt verecek kişi, örnek kişilerden bahsetmeli, nice kişiler şöyle şöyle hata yapıyorlar, hâlbuki örnek kimseler ise şöyle şöyle yapıyor demelidir. Böylece öğüt verilecek kişilerin de onuru korunmuş olunur.

“Nasihati reddeden, rezaleti bulur.”

Hz. Ali (r.a.)

“Nasihati sevmeyen ve nasihatçisi olmayan kavimde hayır yoktur.”

Hz. Ömer (r.a.)

Kişi, herkesin ilminden, halinden, eserinden, başarısından nasihat almalıdır. Hatta hatasından bile öğüt almalı yani hatasını öğretmen bilip ders almalıdır.

Kimse söylemeden, kişinin kendi hatasını görmesi üst bir seviye, başkasının göstermesiyle görüp kabullenmesi normal bir seviye, hatasını bir başkası söyleyince kabullenmemesi ise seviyesizliktir.

“Dostlarının yerli yerinde olan nasihatlerine kulak asmayanlar, düşmanlarını memnun ederler.”

Pancatantra

“En kötü insan, bazen en iyi nasihati verebilir.”

P. J. Bailey

“Nasihat tutmayanı, musibet tutar.”

Türk Atasözü

“Öğüt dinlemeyen, azar işitme isteklisidir.”

Şeyh Sadi-i Şirâzî

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.