Haberin Kapısı
2021-07-29 17:03:44

Önce akıl mı, İlim mi?

İbrahim Cücük

29 Temmuz 2021, 17:03

Akıl elbette önemlidir. Akıllı kişi muhatap ve mükelleftir.

Akıl sahibi tefrik eder, temyiz eder, önermede bulunur, tefekkür eder, tasavvur eder, kasdeder, azmeder, iradesini kullanır, nefse karşı koyar, büyüğünü küçüğünü tanır, hatalarından ders alır, nefsini daha iyisini yapmaya iknaya çalışır.

İlim, bir şeyin mahiyetini idrak etmektir. İlim, eşyanın hakikatine uygun olana denir.

(Cürcânî, et-Ta’rîfât, s. 155.)

Bu manada ancak Allah’ın ilmine ilim denir. Zira söylediği ile söylenilenin %100 doğru olan ancak Allah’ın hükümleri ve buyruklarıdır.

İlim doğru ve isabetli ise ilimdir.

İlim kesinse ilimdir.

Bir bilgi kesin değilse zandır, o bilgiye zannî bilgi denir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Onların (insanların) çoğu sırf bir zan ardında gider. Fakat zan, hakdan hiç bir şey ifade etmez.”

(Yûnus sûresi 10/36.)

İlim daha önemlidir.

Akıl, ilim sayesinde muhatap ve mükellef olduğunu öğrenir. Akıl, ilim sayesinde hakkı-batılı, hayrı-şerri, iyiyi-kötüyü, faydalıyı-zararlıyı öğrendikten sonra tefrik ve temyiz edebilir, ilim sayesinde hüküm çıkarma kabiliyeti varsa hüküm çıkarabilir.

Akıl göze benzer, ilim ışığa benzer. Işık olursa göz görebilir. Akıl, hakikati ilim ışığı sayesinde görebilir.

Ehl-i Sünnete göre vahiy (kesin bilgi) metbû’/kendisine uyulandır; akıl, tabi/uyandır.

Aklın doğru bilgiye yani vahye, nakle uyması, vahyin sahibi Allah Teâlâ’ya uyması demektir.

Akıl ile ilim münakaşa etmiş. En sonunda ilim, akla, “Allah’ın akıl diye bir sıfatı var mı? Akıl diye bir sıfatı yoktur ama ilim diye bir sıfatı vardır” deyince akıl pes etmiş, dönmüş ilmin başını öpmüştür.

Akıl, mahlûktur. Her mahlûk acizdir. Akıl da mahlûk olduğuna göre akıl da acizdir. Her âcizin işi acziyeti ifade eder. Akıl da âciz olduğuna göre, aklın, doğru bilgi olmadan tespitleri ve teşhisleri isabetli olmaz.

Müctehidin aklı da nakil sayesinde yani doğru ilim sayesinde kıyas yoluyla hüküm çıkarabilmektedir.

Akla Gereken Şeyler

1. Önce akıl kendi aczini bilip idrak etmeli, âciz olmayan Allah’ın ilmine müracaat etmelidir.

2. Aklın, aklı yaratan Allah Teâlâ’nın ilmine ve öğretip eğittiği Hz. Peygamber’in (s.a.s.) ilmine müracaat etmesi ve sadece aklıyla hükmetmemesi, müctehid ise fıkıh usulü ile nakle müracaat ederek hüküm çıkarması, müctehid değilse müçtehidin çıkardığı icmaya muhalif olmayan hükmüne uyması gerekir.

3. Akıl, bu bilgilerle nefsini terbiye ederek kendisine tabi kılmalı, aklını da imanına yani Kitap ve Sünnet gerçeklerine tabi kalmalıdır.

“Akıl da bir tarla gibi, ekilmeye ve bakılmaya ihtiyaç duyar.”

(Cicero)

4. Akıl, kendisinden daha akıllı, daha bilgili, daha tecrübeli ve basiretlilerden istifade etmelidir.

“Akıl, akıl olduğundandır ki işlerin sonunu (ilim ve basiret ışığıyla) görür; sonu görmeyen akıl, nefis kesilir.”

(Mevlana)

“Ham düşünceleri, ancak akıl (ilim ve tecrübe ateşiyle) pişirir.”

(Firdevsî)

5. Akıllı kişi, ilmi kimden, nereden, nasıl alacağını, kimlere ne soracağını, kimlerle ve neleri istişare edeceğini bilmeli, en önemlisi, nasıl ve nerede kullanacağını bilmelidir.

“Bir insanın aklı, bilgisine göre değil, bilgi edinme yeteneğine göre ölçülür.”

(Bernard Shaw)

“Aklın üç belirtisi vardır: İyi düşünmek, iyi söylemek, iyi yapmak.”

(Demokritos)

6. Akıllı kişi, aklını kullanmalıdır.

Kullanılmayan akıl yok hükmündedir. Aklın çalışması, doğru bilgilerden ve bilgililerden, özellikle tecrübelilerden istifade etmesidir. Aklın belirtisi, işi sözünden fazla olmasıdır.

“Bir akıl iyidir, ama iki akıl daha iyidir.”

(Anton Çehov)

“Akıllı bir kimse, düşmanından da akıl öğrenmeyi ihmal etmez.”

(Beydaba)

“Akıl tamamlandığı zaman, söz azalır.”

(Hz. Ali r.a.)

7. Akıl, düşünmenin malzemesinin bilgi olduğunu bilip bilgi sahibi olduktan sonra düşünmeli, düşünenlerle beraber düşünmeli sonra karar vermelidir.

Bilgiler ve tecrübeler, ekmeğin malzemesi gibidir; aklın bilgiyi ve tecrübeyi çalıştırıp düşünmesi de pişirmesi gibidir. Ekmeğin malzemesi olmadan pişirme olmadığı ve pişirme olmadan da ekmek olmadığı gibi, aklın çalışması bilgiyle düşünmeyi birleştirmesi ve bundan sonra da karar vermesidir.

“İyi fikirler, bilgi olmadıkça iyi kararları garantilemez ve iyi bir bilgi seviyesi, iyi bir fikir olmadan pek işe yaramaz. İyi bir karar; iyi bir fikir ve iyi bir bilgi birikiminin evliliğinden doğan sağlıklı bir çocuktur.”

(Andrew Roy Duncan)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.