Haberin Kapısı
2021-07-04 15:14:08

Örneklik, Örnekler ve Örneklerden İstifade Etmek -3

İbrahim Cücük

04 Temmuz 2021, 15:14

   b) Örnekler 

       1. Mutlak örnekler 

       Mutlak örnekler, peygamberlerdir.  Onlar, Allah tarafından ilim, hikmet ve edep kazandırılarak gönderilmiş, Cebrail vasıtasıyla da öğretilmiş ve eğitilmiş, açığı olmayan, soyu sopu belli, ahlakta zirve, bulunduğu asrın en ilerisinde olan kimselerdir. 

      Mutlak örnek olan peygamberler hakkında bilgi açısından en sağlam müracaat kaynağımız Kur'ân-ı Kerîm ile Hadîs-i Şerîflerdir. Peygamberlerle ilgili bilgiler hem Hz. Muhammed aleyhisselam’a hem bizlere ne kadar lazımsa o kadar verilmiştir. 

       Canlı örnek olarak ve her hareketi, hiçbir yönü gizli kalmadan ümmete açık olarak hem izlenen hem örnek alınan kimse bakımından ve bütün peygamberlerin özellikleri ile donatılmış olarak Hz. Muhammed aleyhisselam, biz Müslümanlar ve bütün insanlık için büyük bir nimettir. 

       Mutlak ve her yönde örnek olduğuna dair Allah Teâlâ’nın hükmü şu âyet-i kerîmedir:
        “Andolsun ki sizin için, Allah’ı ve âhiret gününü ümit eden ve Allah’ı çokça anan kimseler için Rasûlullah’ta güzel bir örnek vardır.” 
     (Ahzâb sûresi 33/21.) 

      Bu âyet-i kerîme herkese, her konuda hem dünya hem âhirette ebedî mutluluk için sözleri, fiilleri ve tasvipleri ile Hz. Peygamber’in örnek alınacak olduğuna dair net bir delildir. 

        Kur'ân-ı Kerîm’de geçen bütün peygamberler aleyhimüsselam, bizim için örnektirler. 


       2. Mukayyed örnekler 

       Mukayyed örnekler, sıddıklar, şehidler ve sâlihlerdir. Bu kimseler, peygamberleri izledikleri müddetçe örnek alınırlar.  Elbette bu kimselerin de en başta gelenleri Ashab-ı Kiramdır. Kur'ân-ı Kerîm, hem Ashabdan hem de Ashabın dışında olan bu kimselerden bahsederken sâbikûn der:
         “Sonra Biz, Kitab’ı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan da zâlim/nefislerine zulmeden var, muktesıd/orta yolu tutan var, Allah'ın izniyle sâbikûn/hayırlarda ileri geçenler var. İşte bu büyük lütuftur.” 
      (Fâtır sûresi 35/32.) 

       Bu âyet-i kerîmede, mü’minlerin süzme, ama hayırda ileri gidenlerin ise süzülenler içinde seçkinlerden olduğunu anlıyoruz. İşte bu seçkinler, Fâtiha sûresinde Allah’ın kendilerine nimetler verdiği kimselerden olan peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlihlerdir.    
       Peygamberler mutlak örnekler, diğerleri ise mukayyed yani peygamberlere uydukları müddetçe örnek olan kimselerdir. 

       Elbette bu örneklerin başında Peygamberimizin yetiştirdiği, övdüğü ve uymamızı istediği Ashab-ı Kiram, Ashab-ı Kiram içinde de özellikle Hulefâ-yı Râşidîn sonra da diğer örnekleri izlemek ve örnek almak gerekir. 

        Hulefâ-yı Râşidîn hakkında şu rivayet önemlidir:
       Ebû Necih İrbâz İbni Sâriye  (r.a.)  şöyle dedi:
       Rasûlullah (s.a.s.), bize çok tesirli bir öğüt verdi. Bu öğütten dolayı kalpler ürperdi, gözler yaşardı. Bizler:
      - Ey Allah’ın Rasûlü! Bu öğüt, sanki ayrılmak üzere olan birinin öğüdüne benziyor, bari bize bir tavsiyede bulun, dedik. Bunun üzerine:
       – “Size, Allah’a takvalı olmanızı/çok saygı duymanızı, başınıza bir Habeşli köle bile emîr olsa, onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Benden sonra sağ kalıp uzunca bir hayat sürenler pek çok ihtilaflar görecekler. O zaman sizin üzerinize gerekli olan, benim sünnetime ve doğru yolda olan Hulefâ-yi Râşidîn’in sünnetine sarılmanızdır. Bu sünnetlere sımsıkı sarılınız. Sonradan ortaya çıkarılmış bid’atlardan şiddetle kaçınınız. Çünkü her bid’at dalâlettir, sapıklıktır” buyurdular.
     (Ebû Dâvûd, Sünnet, 5; Tirmizi, İlim 16; İbni Mâce, Mukaddime, 6.) 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.